Without me|Texting|

0.7

Yazdığım en duygulu bölüm ilan ediyorum. Ben bunu hangi kafayla yazmışım bilmiyorum ama cidden güzel kafam varmış. Benden o cümleler nasıl çıkmış ya? ĞWŞQĞQŞĞQ Neyse uzatmıyorum, iyi okumalarr ♡

Yanımda Melike, önümüzde Miraç ve Arden, arkamızda Başak ve Azra olmak üzere hız kesmeden konuşuyorduk. Öyle ki hocanın girdiğini bile fark etmemiştik. Sınıfta konuşmayan yoktu neredeyse.

"İsteyen cidden dersten çıkabilir. Ne yok yazacağım ne de ayar olacağım. Lütfen çıkın."

Miraç omuz silkip ayağa kalktığında herkes ayağa kalkıp çıkmaya başladı. Sonra sınıfta dört kişinin kalmasıyla hoca şoka uğradı. Hepimiz dışarı çıkıp yer kaptık.

"Hoca nasıl da şok oldu ama ha."

"Aynen."

Telefonumu elime aldım.

"Güneş gelecekmiş."

Telefonda gezinen parmaklarım duraksadı. Saf ayağına yattım. Şimdiden cümle aleme belli etmeye gerek yoktu.

"O kim?"

"Arden'in eski sevgilisi."

"Hadi ya? Ne kadar bir sevgi?"

"Kızım, sevgi işte. Ne kadarı mı var?"

Onlar tartışırken, telefonumu cebime atıp ayağa kalktım. Oradan uzaklaşmak istiyordum. "Nereye?"

"Kantine gideceğim."

Melike gülerek bana baktı. Ona kısa bir bakış atıp ilerledim. Kantine falan gittiğim yoktu. Bahanelerin arkasına saklanmayı seviyordum.

Bilinmeyen
Hala çok seviyor musun onu?

Arden
Eski bir olay.

Bilinmeyen
Eğer eskisi gibi olacaksanız size engel olmam.

Arden
Bak, eskisi gibi olmayacak.

Bilinmeyen
İnanmıyorum.

Arden
İnanmanı beklemiyorum.

Bilinmeyen
Yağmuru severim

Arden
İkizler burcu falan mısın?

Bilinmeyen
Bu seni hiç alakadar etmez

Yağmur yağmaya başlamıştı. Avcumu açıp ileri tuttum. Damlalar elimi ıslatırken gülümsedim. Ruhumu da temizler miydi yağmur?

Arden
Dua mı ettin? Yağmur yağıyor. Ben yağmuru sevmem.

Bilinmeyen
Sen beni de sevmezsin.

Arden
Kendini değersizleştirmeyi keser misin?

Bilinmeyen
Hayır.

Telefonu cebime koydum. Yağmur şiddetini arttırıyordu. Annem geldi aklıma. "Yağmura fısılda. O alıp götürür." demişti. "Aptalım." diye fısıldadım.

"Sen ne yapıyorsun? Hasta olacaksın."

Arden'in sesiyle gülümsedim. "Zaten hastayım." deyip ona döndüm. "Ruh hastası." deyip güldüm. O da güldü. "Yağmuru çok seviyorsun sanırım. Benim aksime." dedi. Elindeki şemsiyeye baktım. "Gel daha fazla ıslanma."

"Düşüncelerimi temizliyorum."

"Yağmur ruhunu temizlemez. Sevgi temizler."

Burukça gülümsedim. "Ruhun ondan mı kirli?" diye sordum. Gülüşü silindi. "Ruhum yaralı. Sevgi ruhumu yakmaz mı?" dedi o da. "Yakar ama sonra geçer. İlaç gibi." dedim. "Kimse ilaç olmak istemiyor." gözlerimin içine bakıyordu. Onun sevgiye ihtiyacı vardı.

"Sen dikkatli bakmıyorsundur belki."

"Bakacağım o zaman."

"Öhöm öhöm."

Melike'ye baktım. "Yağmur durdu ama. Arden salak biraz." deyip güldü. Arden şemsiyeyi kapattı. Saçlarım ıslaktı. Her yerim ıslanmıştı. Biraz üşüyordum da. "Laflıyorduk öyle ya." deyip koluma vurdu Arden. Ona şaşkınca baktım. Hiçbir şey yaşanmamış gibi mi olacaktı şimdi?

"Lavin, hadi gel seni biraz ısıtalım."

Melike'yi takip ettim. Göz odağından çıkana kadar bekledim. Çıktıktan sonra telefonumu çıkardım.

Bilinmeyen
Değer vermeyi isteyen yok. Hep boşa çabam.