Without me|Texting|

0.29

"Eh be kızım! Bir sus ya! Bu da kafa hani." deyip, göz devirdim. "Eh be Suat, eh be kızım!" dedi Kuzey. Dayanamayıp güldüm. "Ben kafa göremiyorum?" dedi. Ona acıyarak baktım. "İlkokul beşinci sınıf değil mi bu?" dedim. "Neyse ona göre cevap vereyim. Sende olmadığı için ne olduğunu tam olarak bilmiyorsundur." diye devam ettim. Kullandığım kelimelere bak. Bu kız bu kadar mal mıymış yani?

"Sakin olur musunuz?" dedi Arden. Kafamı iki yana salladım. Dudaklarımı birbirine bastırıp, Kuzey'e baktım. Göz göze geldik. Ona bakışlarımla bir şey anlatmaya çalıştım. Şekilden şekile girerek. Kaş göz yaptı, "Ne diyorsun?" gibisinden.

Sonra eğildi. Telefonumun ekranı parladı.

Kuzey
Ne diyon aq?

Lavin
Beyin fakiri misin sen? Kalkalım diyorum aq.

Kuzey
Sen şekilden şekile girince, delirdin sandım.

Lavin
Çok da akıllı sayılmam şimdi şskkdkkssk

Kuzey
Boş yapma da kalkalım.

Ona baktım. Masada herkes kendi halinde muhabbet ediyordu. Burada rahat değildim. Onları beraber görmek bana iyi gelmiyordu.

Ayağa kalktık aynı anda. "Biz kaçıyoruz. Azıcık da sevgilime vakit ayırayım değil mi?" deyip, göz kırptı Kuzey. Suratımı buruşturmamak için zor tuttum kendimi. Bilerek yapıyordu salak. Miraç'a baktığımda, gülmemeye çalışıyordu. O da biliyordu göz kırpma olayını sevmediğimi. En son bunu Miraç yaptığında, poposuna ağaç dalıyla vura vura kovalamıştım.

"Hadi gidin. Bıktık sizden." dedi Melike. "Ben de seni seviyorum şapşik." deyip öpücük attım. Giray, kolunu Melike'nin omzuna attı. "Benden izin aldın mı öpücük atmak için?" diye sordu gülerek. Melike'ye döndüm.

"Tasman ne renk olsun?"

Masadakiler kahkahayla gülmeye başladı. Arden'in gülüşünü izlemeyi çok istememe rağmen kendimi tuttum. Kuzey'in elinden tuttum. Beraber uzaklaştık.

"Nereye gidiyoruz?"

"Lunaparka." deyip, sırıttım.