"Lunapark" yazısını görmemle, sevinçle zıpladım. "Ne zamandır gelmiyoruz Kuzey ya. Çok güzel oldu bu." deyip, yanağından öptüm. İşte böyle kuzeniniz olsun. Mükemmel kuzen.
"İşte hayattan mükemmel bir şey istersin ve kuzen olarak beni gönderir." deyip saçını karıştırdı. "Tamam çok da abartma sen de." deyip suratımı buruşturdum. Göz devirdi. "Al işte. Bana da böyle salağı denk gelir." diye homurdandı. Güldüm.
"Şunlar Arden ve Güneş değil mi ya?"
Gösterdiği yere baktım. Kaşlarımı çattım. "Yok artık ya! Şaka olmalı bu." diye mırıldandım. "Evet onlar. Gidelim mi yanlarına." demesiyle ona dehşet içinde baktım.
"Hey!"
"Hey!"
Gözlerimi sıkıca yumup, ağır çekimde arkamı döndüm ve gözlerimi açtım. "Gül hayat, gül. Götünle." diye mırıldandım. Güneş gülümseyerek geliyordu. Bu kız neden bana gülümseyip duruyordu?
"Buraya geleceğinizi bilmiyorduk."
Kollarımı iki yana açtım. "Tamamiyle tesadüf. On beş milyon nüfusluk şehirde bir tek burası denk gelmiştir. Vallahi bak." diyerek güldüm. Arden göz devirdik "Yalan mı söyleyeceğiz?" dedi.
"Alışıksın sen yalanlara. Pek inandırıcı değilsin hani."
Bana üzgünlükle baktı. Güneş, olaya el attı. "Neyse hadi girelim. Kapıda mı vakit geçireceğiz?" diye sordu. Kuzey'e baktım. Kısa süre bakıştıktan sonra, "Girelim." dedim.
İlk olarak korktu tüneline girdik. Ben ve Güneş oturmak istemiştik. Aslında çok iyi bir kızdı. Arden yüzünden ondan nefret etmek istemiyordum fakat kendime de engel olamıyordum işte.
"Şimdi ne yapıyoruz?" diye sordum heyecanla. Kuzey ve Güneş birbirlerine baktılar. "Aslında biz bir şey düşündük. Dönme dolaba binelim. Siz ikiniz oturun istiyoruz. Bazı sorunları aşmanızı istiyoruz." dedi Güneş.
"E bu kadar da gavat olunmaz ki!" dememle Güneş şaşkınlıkla baktı. Sonra ise gülmeye başladı. Arden'e baktı.
"E y-yani şey... Şu yüzden, evet şu yüzden," duraksadı. "Kardeş gibisiniz ya hani. Ben kıskanç değilimdir. Benim için problem olmaz. Ben güveniyorum size." dedi.
"Hayatta olmaz. Ben beş dakika durmam bununla. Geçinemiyoruz biz. Biz oradan sağ çıkamayız. Bakın ben yanımda muşta taşıyorum. Ne olur ne olmaz. Arden çıkamaz falan." dedim. Arden şaşkınlıkla baktı.
"Alın şu Allah'ın manyağını yanımdan. Asıl ben hayatta binmem bununla." diyerek, kaçıştı. Kaşlarımı çattım.
"Ver sen onu bize." dedi Kuzey. Ona inanamazsa baktım. Abartıyordu şu an. Tamam, ben de istemiyor değildim ama şu an bu kadar kızgınken pek normal de değildi.
"İyi tamam be." diyerek pes ettim. Arden'e baktım. "Aynen." dedi o da. Gözlerimi kıstım. "Ne zaman uzak durmak istesem, dibimde oluyorsun." diye mırıldandım. Omuz silkti. "Allah'ın işi." dedi.
Dönme dolaba ilerledik ve bindik. Çalışırken sessizdik. "Konuşmayacak mısın benimle?" diye sordu. Ona baktım. "Kızgınım sadece. Geçer birkaç güne merak etme. İyi kızmış cidden." sonra ekledim, "Ve geniş." deyip dudak büzdüm. Güldü.
"Bilinmeyene ne oldu ya? Konuşuyor musunuz?" diye sordum bilmeyerekten. "Öğrendiğinden beri hayır. Onunla konuşmak güzeldi aslında. Böyle olsun istemezdim. Duygularımdan kaçmak istemiştim." dedi.
Histerik bir kahkaha attım. "Kolay mıdır senin için insanların duygularıyla oynamak? Böyle devam et. Çok güzel bir karaktersiz yetişiyor." diyerek, bakışlarımı ondan çektim. "Bilmem. Sen söyle kolay mıdır?" dedi o da. "Senin açındansa, evet. Öyle gözüküyor buradan." dedim. Gözlerini kaçırdı.
"Güneş'i cidden seviyor musun?"
"Kuzey'i cidden seviyor musun?"
Ona inanamazca baktım. "Cevap vermen gerekiyordu!" diye söylendim. Omuz silkti. "Bazı şeyler karşılıklıdır." diyerek güldü.
"Eğer onu özlüyorsan yazmalısın. O seni her şekilde sevecektir. Duygularıyla oynama. Sadece konuş onunla. Kırmadan yollarını ayır."
"Bana neden tavsiye veriyorsun?" diye sordu. Omuz silktim. "Onu üzersen, seni çok üzerim Arden. Bu yüzden dediklerimi yap."
"Neden?"
Ona baktım. "Kimse sevdiğini üzmek istemez de ondan."
Of. Söylediği söz çift taraflı ve çok güzel değil mi? Ben bu cümleye düşerdim mesela. Arden salağı daha bilmediği için düşmedi. Qşqiiqşqşqş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without me|Texting|
Teen Fiction"Hadi birilerine şaka yapalım." Kaşlarımı çattım. "Neden?" diye sordum. Azra sırıtıp, "Çünkü neden olmasın?" dedi. Kaşlarımı kaldırdım. "Nasıl bir şaka? Açıklasana biraz." deyip ona doğru döndüm. "Okuldan birisine işte. Senin tercihine kalmış. Bi...