23.BÖLÜM

10.9K 329 54
                                    

Konağın her tarafında soğuk rüzgarlar esiyordu.Dün gece Sidar Ağa Rojin xanım ve Cemıl Ağayla Osmanın ani nişanlanma kararını gün yüzüne dökmüştü.Herkes bu ani karara şaşırırken kimse ağzını açamıyordu çünkü az buçuk anlamışlardı Osmanın neden anıden bu kararı verdiğini ve herkes yıne ıyı bılıyordu kı Osmanı asla vazgeçiremeyeceklerini...

Tabi konaktaki soğuk rüzgarların sebebı sadece bundan ibaret değildi.Bir sebebi de Mirşahtı.Mirşah...Günlerden beri odasından çıkmıyordu.Günlerden beri belki ağzına iki lokma bile yemek vurmuyordu.Babasıda öğrenmişti ve kimsenın yüzüne bakacak hali yoktu.Yaptığı seyın utanılacak bir şey olmadıgınıda bılıyordu ama bu sehır öyle bir yerdi ki onu utandırmaya davet ediyordu.Ama bugün günlerden beri çıkmadıgı odasından cıkacaktı ne kadar onu buraya hapseden abısıne öfke duysada bugün onun yanında duracaktı.Kapısının çalınmasıyla kapıya dikkat kesildi genç kız ve beklemedıgı bır suretle karsı karsıya geldı.Mizgin gelmişti,ne diye gelmıstı kı sımdi.Üfleyerek yatagında dogruldugunda.Mızgın her zamankının aksıne cekınerek bakıyordu Mirşaha.

''Nasılsın Mirşah?''diye sorduğunda Mirşah çatık kaşlarla Mizgine bakıyordu.Hangi dağda kurt ölmüştü de Mizgin Mirşahın halini hatrını soruyordu?

''Hayırdır Mizgin?'' dediğinde Mizgin ise omzunu silkip ''Öylesine sordum'' yanıtını vermesi bir olmuştu.Mirşah umursamazca Mizgine bakarken dilinden dökülenlere engel olamamıştı.

''Ömerle bir adım daha attığımız için mutlu ailemin yüzüne bakamadıgım için utanclıyım''dedıgınde Mizgin burukça gülmüştü.

''Abim seni çok seviyor Mirşah ama aman neyse '' tam bir şey daha söyleyecekken ağzını kapatmış hızla ayağa kalkmıştı.Mizginin ayaklanmasıyla Mirşahta ayaklanırken hızla Mizginin kolunu kavramıstı.Çökmüş gözleriyle Mizgine bakarken ''Ama derken Mizgin.Bir şey söyleyeceksen söyle.''demesiyle Mizgin nazikçe Mirşahın elini kolundan kurtarmasıyla zorla gulmeye calısarak ''Aman Mirşah işte ben seni sevmiyorum dıyecektım''diyip odadan hızlıca cıkmıstı.Ama bir şey vardı  bir şey olmustu yoksa Mizginin böyle davranması imkansızdı.İçine öyle bir kurt düşmüştü ki az kalsın onu kemirecekti.Hemen odasından çıkıp fellik fellik Şilanı aramaya koyuldu.En sonunda onu mutfakta bulurken aniden kolunu tutup kendıne dondurmesıyle Şilan neye uğradığını şaşırmıştı.Mirşahı görmesiyle kendine gelirken Mirşah ona fırsat vermeden ''Şilan bana telefonunu verir misin?''diye sordu.Şilan ''Odada telefon.Dur hemen getiriyorum''diye mutfaktan koşarak çıktığında Mirşahta arkasından koşmuştu.En sonunda telefona beraber ulaştıklarında Mirşah hemen Ömeri aramıştı.Telefon 3. çalışından sonra açıldığında Mirşah ''Ömer'' dedi.

''Mirşah''

''Ömer yolunda gitmeyen şeyler mi var?''

''Nereden çıktı bu şimdi?''

''Nereden çıktıysa çıktı ters gıden bır sey mi var?''

''Yok hiçbir şey''diye umursamaz bir şekılde söylediğinde Mirşahın kalbi daha fazlasına dayanmayacaktı.Bir şeyler oluyordu ama hıcbır sey bilmiyordu.

''Ömer bak bir şey varsa..'' daha sözünü bitiremezken Ömerin kükreyişiyle sözü kesilmişti.

''Yok dedıysem yok uzatma Mirşah''demesiyle Mirşah susmuştu.

''Ben Mardindeyim  annemde geldi.Artık tedaviyi buradan ilerletcez''dediğinde genç kız tepki bile veremiyordu.

''Akşam ki kız istemeye annemle geleceğiz.''

''Anladım o zaman akşam görüşürüz'' demesiyle Ömer bir şey demeden telefonu kapatmıştı.Telefonu Şilana uzattığînda Şilan karşısinda eriyen kıza gözleri dolu dolu baktı.

BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin