☘
Hayat insanı her şekilde sınar. Bazen vazgeçmen gerekir, bazen düşmen. Umutla girdiğin yollardan bir sokağa çıkman gerekir. Acıya karşı hissizliği öğrenmek için. Olmadığında zorlamamak için. Bazen büyümek gerekir. Yokuşlardan düşmek, tekrar ayağa kalkabilmek için.
Bana öylece kapının önünde bakarken, ondan gelecek herhangi bir hamleyi bekliyordum. Sanki kırılmış gibiydi. Ama sonra sert bir ifade yayıldı çehresine.
Hızla gelip ellerimi ve ayaklarımı çözdü. Saçımdan tutup kaldırdı ve beni duvara fırlattı. Bacaklarımın acısından dolayı hemen yere yığıldım. Yanıma geldi. Bir eli saçımı tutarken, diğer eli çoktan boğazımdaki yerini almıştı.
"Bana bak lan! Öldürürüm seni!"
Hıçkıra hıçkıra ağlıyor, cevap dahi veremiyordum.
"Sana çok kötü şeyler yaparım dedim! Ölmek için yalvarırsın bana! Bir daha sesin çıkmayacak! Duydun mu lan beni!"
Kafamı aşağı yukarı salladığımda sertçe beni bıraktı. Boğazımı ovalıyor, öksürüyordum.
Kapıyı açıp gittiğinde yavaşça eşofmanıma uzandım. Canımı acıtmadan giydim ve duvarlara tutuna tutuna odaya gitmeye çalıştım.
Odaya geldiğimde hemen kendimi sıcak suya attım. Her yerim yara bere içindeydi. Suyun altında uzun süre kaldıktan sonra çıktım ve üstümü giyindim. Kanamıyordu ama acısı vardı.
Yatağa girip kendimi uykuya bıraktım.~
Sabah olduğunda gözlerimi açamıyordum. Üşüyordum ve vücudum titriyordu. Yorganı iyice yukarı çektim. Sonra odanın kapısı açıldı. O kadar halsizdim ki dönüp bakamıyordum bile.
"Alya abla ben geldim!" diye neşeli bir ses doldu kulaklarıma. Elbette Duru'dan başkası değildi.
Yatağa yaklaştı ve beni görünce kaşlarını çattı.
"İyi misin sen?"
Elini yüzüme değdirdiğinde irkildim.
"Yanıyorsun sen!" diyerek yorganı üstümden çekti.
"Ü-şüyorum."
Beni bırakıp koşarak aşağı gittiğinde Savaş'a haber vereceğinden adım gibi emindim. Yorganı kafama kadar çektim.
"Alya."
"Abi çok ateşi var, hastaneye götürmemiz lazım."
"Hastane olmaz."
"Ne yapacağız? Havale geçirecek!"
Savaş sıkıntıyla bir nefes aldı.
"Okul saatin geliyor, ben ilgilenirim."
"Ama."
"Duru! Okula!"
Duru oflayarak gittiğinde Savaş üzerimdeki yorganı çekip attı.
"Üşüyorum!"
Elini yüzüme değdirdiğinde kafamı geri çektim. Bana dokunmasını istemiyordum.
Birden kucağına almasıyla ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı. Banyoya götürüp bıraktı. Tişörtümü çıkaracakken engel oldum.
"Ne yapıyorsun?"
"Duş aldıracağım."
"Ben hallederim."
"Gözünü açamıyorsun. Korkma seni komple soyacak değilim. İç çamaşırların kalsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA (TAMAMLANDI)
General Fiction"Çığlıklarını duymayan birine ihtiyaç duyuyorsun." dedim fısıldayarak. "Benim hayatımda var olmuş olman bile fazlasıyla tebessüme neden. Kırk kez kırılırım da sana, yine en çok seninle sağlamlaşırım."