☘
İçimde kopan fırtına, ciğerlerimi pert etmişti. Avuçlarımdaki terler parmak uçlarıma kadar yol almıştı. Beynim işlevini yitirmiş, kalbim ise dışarı fırlayacak derecede hızlı atıyordu.
Neden karşıma çıkmıştı ki şimdi?
"Alya." dedi yumuşak sesiyle. Özlemiştim. Bir gece olmuştu ama sesini, kokusunu, tenini çok özlemiştim.
Dolan gözlerime aldırmadan arkamı dönüp ara sokağa girdim. Hızlı adımlarla yürüyordum. Savaş'ta peşimden geliyordu.
"Alya dur! Alya!"
Hızlı olan adımlarımı mümkünmüş gibi daha da hızlandırdım. Neredeyse koşuyordum ve ağlamaya başlamıştım.
Savaş birden arkamdan sarıldığında durmak zorunda kaldım. Kollarımı ve bütün gövdemi kolları arasına hapsetmiş, hareket etmemi engellemişti.
"Bırak." dedim güçsüz sesimle. Ağlamam daha da şiddetlenmişti.
"Alya, neden gittin? Neredeydin sen?" dedi. Çenesini omzuma koymuştu ve konuşurken dudakları kulağıma değiyordu.
"Bırak beni." dedim. Onunla konuşmaya ne ruhum, ne de bedenim hazırdı.
Sıkılmıştım işte, yorulmuştum.
"Güzelim anlatmayacak mısın? Ne oldu birdenbire?"
"Savaş bırak." dedim yorgun sesimle.
"Bırakmayacağım. Konuşacağız."
Beni bıraktı ve elimden tutup götürmeye başladı.
"Bırak beni!"
"Alya susar mısın?"
"Susmuyorum! Ya nereye götürüyorsun?"
"Sakin bir yere!" dedi ve beni daha çok sürüklemeye başladı.
Nihayet mahallenin parkına gelmiştik. Sabah saati olduğu için kimse yoktu.
Banklardan birine oturttu beni. Yüz yüze geldiğimizde ikimizde konuşmadık. Sadece birbirimizin gözlerine baktık.
Göz altları uykusuzluktan morarmış, saçları dağılmıştı. O an gözlerim eline kaydı. Derisi soyulmuş ve kan kurumuştu.
"Eline ne oldu?" dedim burnumu çekerek.
"Önemli bir şey yok. Asıl konuşmamız gereken bu mu?"
"Savaş konuşacak bir şey yok. Ben her şeyi duydum."
"Ne duydun Alya ne duydun! Ne oldu da kayboldun?"
"Her şeyin yalan olduğunu duydum! Benimle para için evlendiğini duydum! Bana aşık olmadığını duydum!"
"Ne saçmalıyorsun Alya? Ben seninle para için falan evlenmedim."
Yutkunup kafamı çevirdim. İnanmıyordum ona. Kısa bir sessizlik olduğunda ben konuştum.
"Eğlendin mi bari? Beni kullanırken, duygularımla oynarken eğlendin mi?" dedim. Ardından kaşlarımı havaya kaldırıp alayla güldüm. "Aa yoksa arkadaşlarına da anlattın mı? Belki aranızda gülmüşsünüzdür. Benim aptallığımdan, saflığımdan bahsedip kahkaha atmışsınızdır."
"Alya saçmalıyorsun. Öyle bir şey olmadı. Bak ne duydun bilmiyorum ama ne duyduysan yanlış anlamışsın."
"Yanlış anlamadım Savaş. Zaten en başında anlamalıydım. Birdenbire olan bu evlilik işinde bir bit yeniği vardı."
"Alya! Benim paraya mı ihtiyacım vardı lan! Babamın borçları vardı, onu da senin amcan ödedi! Ne olursa olsun ben seni kullanmadım! Kullandırtmam da! Onlar kendi arasında anlaşmayı yaptılar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA (TAMAMLANDI)
Genel Kurgu"Çığlıklarını duymayan birine ihtiyaç duyuyorsun." dedim fısıldayarak. "Benim hayatımda var olmuş olman bile fazlasıyla tebessüme neden. Kırk kez kırılırım da sana, yine en çok seninle sağlamlaşırım."