22. Bölüm

13.1K 497 76
                                    

Sabah gözlerimi Savaş'ın uyuşturucu etkisi yaratan kokusuyla araladım.

Kafamı hafifçe kaldırdım. Savaş daha uyanmamıştı. Aşağıdan ona bakarken ne kadar yakışıklı olduğunu bir kez daha farkettim.

Kemikli çenesi, kirli sakalları, burnu ve kıvrımlı kirpikleri kalemle çizilmiş gibiydi.

Uyuduğundan hafif aralık olan dudaklarını hareket ettirdi ve bir şeyler mırıldandı.

Ne dediğini tam duyamasamda istemsizce gülmeme sebep olmuştu. Ardından küçük tebessümümü durduramadım ve kıkırdamaya başladım.

"Kıkır kıkır bi uyutmadın ufaklık."

"Çok komik olduğundan haberin var mı senin?"

Kafasını biraz aşağı eğdi ve gözlerini gözlerime sabitledi.

"Demek çok komiğim öyle mi?" dedi. Gözleri dudaklarımdaydı.

Sakın öpme! Sakın!

"E-evet."

Dudaklarıma yaklaştı. Gözlerimi kapattım. Sıcak dudaklarını dudaklarımda hissedeceğimi düşünüyordum ama kapının tıklatılmasıyla bu düşüncemi bir kenara attım.

"Eyvah basıldık." diyerek yatakta doğrulduğumda Savaş güldü.

"Kızım evliyiz biz. Ne basılması?" dedi ve kapıya doğru seslendi.

"Savaş abi kahvaltı hazır!" Deniz'in sesiyle Savaş bana baktı ve ardından kapıya seslendi.

"Tamam geliyoruz!"

Savaş tekrar bana döndü. "Eee nerede kalmıştık?"

"Kahvaltıya gidiyorduk en son."

"Yok yok, ondan önce."

"Napıyorduk?" dediğimde yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Ben sana hatırlatayım." dediğinde kafamı çekip hızlıca yataktan kalktım.

"Ben çok acıktım, kahvaltıya inelim."

"Sen kaçmaya mı çalışıyorsun?" dedi yataktan kalkarak.

"Yoo."

Yavaşça yanıma adımladığında kaçmaya başladım. Koca odanın içinde çocuklar gibi kovalamaca oynuyorduk.

"Savaş düşeceğim ya!"

"Kaçma o zaman!"

En sonunda bir hata yapıp yatağa çıktım. Ama bacağımdan yakaladı ve beni yatırdı.

"N'oldu küçük hanım, yakalandınız."

"Yatağın üstüne çıkmasaydım yakalayamazdın." dedim nefes nefese.

Üzerime doğru eğildi. Burnu burnuma değerken yumuşak dudaklarını dudaklarımın üstünde hissettim.
O gözlerini kapattığında bende kapattım.

İçimde oluşan kıpırtıyı göz ardı ederek onu kendimden uzaklaştırmak istedim. Ama ne elim varıyordu, ne de dudaklarım ayrılmak istiyordu.

Mantığım ve kalbim arasındaki ince ip üzerinde yürüyordum. Evet aşağı düşebilirdim, ama karşıya da geçebilirdim.

Savaş dudaklarını ayırdığında ikimizde gözlerimizi açtık. Mayışmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Her sabah beni öpmeyi alışkanlık haline getirdin." dedim fısıldayarak.

"Bundan rahatsız olduğuna beni kim inandırabilir? Sende istiyorsun seni öpmemi."

Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. "Ne saçmalıyorsun? Tabiki öyle bir şey istemiyorum." diyerek yatakta doğruldum.

VAVEYLA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin