29. Bölüm

11.5K 438 106
                                    

"Savaş bir rahat dursana ya!" dedim elimdeki kabı tezgaha bırakırken.

Dün hastaneden çıkmış, eve gelmiştik. Şimdi de kek yapıyordum ama Savaş arkadan belime sarılıp boynumu öptüğünden bir türlü işimi bitiremiyordum.

"Ne yapayım çok özledim."

"Ya sen yaralı değil misin? Gidip yatsana."

"Olmaz, sende gel."

"Savaş. Dinlenmen gerekiyor." dedim ona dönerek.

"Ama canım sıkılıyor yata yata."

"İşimi bitirip geleceğim bende, zaten pansuman yapmamız lazım."

Zar zor içeri gönderdim. Kek harcını borcama döküp fırına verdim. Ortalığı toplayıp salona gittim.

Pansuman malzemelerini alıp yanına oturdum.

"Gel bakalım koca bebek."

Oturur pozisyon aldı ve yavaşça tişörtünü çıkardı.

Kurşun sağ göğsündeydi. Bantı yerinden çıkardım. Ardından batikonla temizledim ve tekrar sargı beziyle kapattım.

"Geçmiş olsuun." diyerek tişörtünü giydirdim.

"Sağolun hemşire hanım, size de zahmet oldu."

"Ne demek efendim, görevimiz." diyerek kıkırdadığımda o da güldü.

"Gel bakayım şöyle." dedi ve beni göğsüne çekti. Sol tarafına kafamı yasladım.

"Savaş, bir şey söyleyeceğim."

"Söyle güzelim."

"Sen uyurken, yengem geldi. Amcamla birlikte Ankara'dan gelmişler."

Beni kaldırdı ve yüzüme baktı.

"Ne demek amcamla yengem geldi? Ne dediler sana? Niye gelmişler?"

"Savaş sakin, yardım etmek istiyoruz dediler. Bende istemedim ve gönderdim."

"Gittiler mi peki?"

"Ne bileyim Savaş, gitmişlerdir herhalde."

Gözü yere daldı. Sanki bir şey düşünüyor gibiydi.

"Savaş ne oluyor?"

"Bir şey yok." dedi ve beni göğsüne çekti.

"Doğru söyle, benim bilmediğim bir şey mi var?"

"Hayır, yok bir şey." 

~

Akşamüstü salonda oturmuş dergilere bakıyordum. Savaş işle ilgili birkaç şey için çalışma odasına gitmişti.

"Off, patlayacağım sıkıntıdan! Savaaş!"

Yukarı doğru bağırmıştım ama ne ses vardı ne seda. Kısa bir süre sonra Rüzgar girdi içeriye.

"Naber Alya?"

"İyi, senden?"

"İyi bende." dedi ve koltuğa oturdu.

"Abim nerde?"

"Çalışma odasında. İşle ilgili önemli bir şey var dedi."

"Neyse, ben başka bir şey söyleyeceğim."

"Söyle."

"Ben Deniz'e evlenme teklifi etmek istiyorum."

"Ne güzel. O da dört gözle bekliyordu."

VAVEYLA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin