***Tanıtım & Bölüm 1

1.2K 85 3
                                    


Merhabalar,

Rengarenk hikayem ile karşınızdayım :)

Yanımızda görmek istediğimiz, bir ömrü paylaşacağımız kişiyi gözlerine bakarak tanıyabilseydik hayat ve seçimlerimiz ne kadar kolay olurdu değil mi? Peki ya o kişinin sadece bakışlarıyla buluşmak, ona ulaşmakla eş değer olsaydı. İşte ozaman hayat tadından yenmezdi. :)

Benim hikayemde umutsuzca beklediğimiz ve her daim yanıldığımızı düşündüğümüz kalp aynası, ruh ikizleri ile ilgili. Umarım yüzünüze hoş bir tebessüm, kalbinize tatlı bir umut katabilirim. :)

İyi okumalar...

<<<< Okuduğunuz tarihleri eklemeyi unutmayın. 🥰 >>>>

Gökkuşağının gözleri...

Tanıtım

Toy ve yalnız bir genç kız... Gizemli gözlere sahip ve lanetli
olduğuna inanan bir adam...

Sadece ikisinin görebildiği büyülü bir bilinmez... Bir insanı anlamak için sadece gözlerinin içine bakmak yeterli midir?

Peki ya güvenmek için?

Giriş

8 ay boyunca, verimsiz gibi duran bağların, sarım sarım dallanması ve yeşermeleri için uğraşmıştım. Artık kontrol zamanıydı. Asmaların meyvelerini neredeyse tek tek kontrol ettikten sonra, durumlarının iyi olduğunu gözlerimle gördüğümde anca rahat bir nefes alabilmiştim. Aylar önce acı bir hatırayla sadece bir kez gördüğüm ukala patronum kıt kafalılık yapmasa ve doğal gübre kullandırmış olsaydı şimdi bu kadar panik içinde olmayacaktım tabiki. Neyse ki mahsul oldukça iyiydi. Salkımlar olgunlaşmaya başlamıştı.

İhtiyaç listesinden organik gübre istemimin çıkarıldığını gördüğümde küplere binmiştim. Suni gübre daha temiz olabilirdi ama organik gübrenin yerini asla tutmayacağını birçok kez deneyimlemiştim.

"Kıt kafalı züppe... 5000 km uzaktan bile beni sinir etmeyi başarıyor. İsteklerim ve önerilerim önemsenmeyecekse neden buradayım ki."

Eğer bu işe ihtiyacım olmasa bu saygısızlığı hakaret kabul eder çeker giderdim ama maalesef tanımadığım bu şehirde yalnız başıma olarak bu işe çok ihtiyacım vardı ...

***

Sezen, organik tarımla ilgilenmeye dedesinin ufacık bahçesinde kendi çiçeklerini yetiştirerek, mandalina ağacını sulayarak ve dedesi bahçedeki haşeratı yok etmeye çalışırken ona yardım ederek başlamıştı. Çok yorulmuşlardı ama birkaç hafta içinde sebzelerin canlanmış görüntüsünü tüm ömrü boyunca unutamayacaktı. O gün bahçelerde olmalıyım demişti kendi kendine ve bir daha bahçelerden, seralardan hiç çıkmamıştı. Anne ve babasını küçük yaşlarda kaybeden Sezen'i dedesi büyütmüştü. Sadece dedesi vardı ailesinden geriye kalan. Okul çağlarında neyse ki dedesi sayesinde hiç aile özlemi duymamıştı. Her derdini paylaştığı dedesi hem annesi hem de babası olmuştu genç kızın.

Güzeldi Sezen. Duru bir güzel. Uzun siyah saçlarını annesinden yadigar alırken, normalin üstünde uzun boyunu ise babasına borçluydu. Yeşile çalan kahverengi gözleri yüzüne yer yer saf bir ifade katarken, yer yer büyülerdi. Güzelliğinin farkında bile olmadan dedesi için en iyi öğrenci olmaya çalışırdı. Yıllar akıp giderken tek arzusu yaşı ilerleyen dedesini rahat ettirebilmek olmuştu.

Üniversitenin üçüncü senesinde dedesinin rahatsızlığı baş göstermiş, bakıma muhtaç hale gelmişti. Doktorların ısrarları üzerine dedesinin tek mal varlığı olan evi, Darülaceze'ye hibe ederek yaşlı adamı anca kabul ettirebilmişti. Tek başına ona bakması ve okuması mümkün değildi. Zaten çalışması da gerekiyordu. Çok üzülerek vedalaşmışlardı.

Gökkuşağının gözleri...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin