-Bu bölüm ara bölüm niteliğinde, kafanız karışabilir başlarda. Ama anlayacaksınız. Keyifli okumalar xx
...
Zaman neler getirir kim bilir? Birkaç gün önce gözlerine bakarak gülümsediğiniz insan, birkaç gün sonra sizi ağlatabilir mi? Siz cevabı bilmiyorsunuz belki. Ama ben kesinlikle biliyorum.
Ağlatabilir. Ve hatta sizi değiştirebilir.
''Ve işte karşınızda, yepyeni şarkısıyla Selena Gomez!''
Etraftan bir çığlık sesi koparken, benim tek yaptığım dudaklarıma minik bir gülümseme yerleştirmek olmuştu. O şarkıyı adım gibi biliyordum.
Love Will Remember.
''Bu şarkıyı burada sadece bizim biliyor olmamız harika bir şey! Egom tavan yaptı!'' diye cıyakladı Hanna heyecanla. Benny anında onun koluna bir yumruk geçirdi. Hanna suratını buruşturup kolunu sıvazlarken, Benny masmavi gözlerini kısmıştı bile.
''Şarkıyı yazan Kelly. Senin ne demeye egon tavan yapıyor? Tanrım, gerizekalı!''
Onlar birbiriyle her zamanki gibi atışmaya devam ederken, Selena alkışların içinde sahneye çıkmış ve mikrofonun önüne geçmişti. Geniş salondaki tüm ışıklar kapanırken, tek görünen kişi Selena'ydı artık. Etraftaki uğultu azalırken, derin bir iç çekmiştim.
Kendi yazdığınız şarkıyı dinlemek, biraz heyecan verici olabiliyor.
''Merhaba millet!'' dedi Selena neşeli sesiyle. Etrafta yine bir alkış seli koptu.
''Bu şarkıyı ilk siz dinleyeceksiniz. Şu an çok heyecanlıyım! Umarım beğenirsiniz!'' dedi daha sonra. Etrafta yine bir alkış seli koparken, bir şey duydum.
''Tanrım, One Direction da buradaymış!''
Nefes alamayınca ne olur? Ölürsünüz. Ve o an bana olan şey buydu. Ölüyordum, hem de içten içten.
Ve o an yine nefes alamıyordum. İçimdeki o cam kırıkları, yine kalbime batmaya başlarken, aklımda o cümle dönüp durmaya devam ediyordu.
One Direction burada.
Onların burada olmaması gerekiyor. Onun burada olmaması gerekiyor.
Onun bu şarkıyı duymaması gerekiyor.
(Bunu açmalısınız; http://www.youtube.com/watch?v=o8mheHeJvzE&desktop_uri=%2Fwatch%3Fv%3Do8mheHeJvzE )
Now's all we got.
And time can't be bought.
(Elimizde olan tek şey ''Şimdi.''
Ve zaman satın alınamaz.)
''Tanrım, Kelly. İyi misin?''
''Kelly? Hey, Kelly?''
İyi değilim. Nefes alamıyorum.
Buradan çıkmam gerek. Hemen.
I know it, inside my heart.
Forever, will forever be ours.
(Bunu biliyorum, kalbimin içinden
Daima, daima bizim olacak.)
Umurumda değildi. Ne kalbimi delip geçen o acı, ne O'nun içeride bir yerde oturup bu şarkıyı dinliyor olması, ne de nefes alamamam. Tek istediğim şey ölmekti. Ama ona bile izin vermediler.
Ölmeye çalıştım, ama izin vermediler.
''Kelly, ne oluyor?'' dedi Benny kısık bir sesle. Eli buz kesmiş kolumu kavrayınca ürperdim ve ciğerimin daha da parçalanmasına neden olan iğrenç bir nefes aldım.