셋💐3

905 59 9
                                    

Çekmecede unuttuğum eski teşhisi bulmuşsun.

Bana gelip 'bu ne demek oluyor?' Dedin ciddi bir sesle. Tabi ben onu bile hatırlamadığım için 'o ne ki?' Dedim ama sonra aklıma dank eden gerçekle kekelemeye başladım.

Kızdın. Hemde çok...

'Bunu bize anlatmalıydın!' Dedin elimdeki doğrama bıçağını tezgaha fırlatırken.

Haklıydın... eğer kızımızı unutup başka şeyler yapsaydım... onu bir başına bıraksaydım, sen yokken... başına neler gelirdi?

Üzgün olduğumu söylüyorum sana. Seni sevdiğimi söylüyorum. Birdaha olmayacağına söz veriyorum.

Sen ise 'bitti.' Dedin, dinlemeye doyamadığım o güzel, kadifemsi sesinle...

Neden diye sordum sana. Merdiveni tırmanmaya başlamıştın bile. Arkandan yetişip kolunu tutmayı denedim ama buna izin vermedin.

Bavulu doldururken burnundan soluyordun.

'Kim bilir kaç ay oldu başlayalı, bizi kaç kere unutup hatırladın, benden bunu saklandığına inanmıyorum! Önceden söyleseydin birlikte üstesinden gelirdik!'

Ağzımı açığım sırada 'konuşma!' Diye bağırdın bana. Gözümdeki yaş dudağıma kadar ilerlediğinde kızımızın sesimizi duymaması için dua ettim.

'Ben o kağıdı bulmasaydım sen ölene kadar bunu bizden saklayacaktın değil mi?!' Dedin bana. İnkâr edemezdim. Öyle yapacaktım.

'Anlamalıydım parkta sürekli kızımızın hangisi olduğunu unuttuğunda... anlamalıydım sürekli ne yapacağını unutmuş gibi ortalıkta gezindiğinde...' gözlerinin dolduğunda şahit olmuştum sanki, ama hayır. Sadece yansımaydı. Elindeki iki bavulla aşağı kata indin.

Arkandan yalvardım sürekli, sen ise kızımızı o incecik üstleriyle kucağına alıp evi terkettin... aynı babamın beni o gün parkta terk edişi gibi...

Alzheimer🌹 JJK  ✔Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin