Kitap yeni olduğu için desteklerinizi bekliyorum. Herkese iyi okumalar diliyorum...
Ağlıyordu genç kız. Çaresizliğine, kimsesizliğine, elinden bir şey gelememesine ağlıyordu.
Çaresizlik çok zordu onun için. Kardeşini kurtarabilmek için ne parası vardı, ne de güvenip borç alabileceği biri..
Tam iki saat önce öğrenmişti kardeşinin illet bir hastalığa -kansere- yakalandığını. Çok dua etmişti, bu bir rüya olsun, uyanınca geçsin diye. Fakat boşunaydı.
Biliyordu. O anı hatırlayınca bir göz yaşı daha kendini serbest bıraktı, çaresizlikten, kimsesizlikten..
İki saat önce...
♤
Odadan çıkması ile Uzay Beyle burun buruna geldi genç kız. Parfümünün etkisi ile mayışan kız kısa sürede kendini toparladı. Boğazını temizleyip, adama daha önce çıkışmasından dolayı başını öne eğip konuşmaya başladı.
"Be-benim doktorla konuşmam lâzım." Sonlara doğru kafasını kaldırıp dolu dolu olan gözlerini, kömür karası gözlere dikmişti.
"Biraz daha dinlen.." Adam soğuk ve tavırlı olduğu belli olan sesi ile konuşmuştu.
"O... o doktor benden bir şey saklıyor! Kardeşimle ilgili bir şey var, biliyorum. Ama bana söylemiyor!"
Sesini yine kontrol edememişti. Yine bağırmıştı karşısındaki adama.
Adam sinirlenmişti. Bu kız kendini ne zannediyordu da, kendisine bağırma hakkını buluyordu. İki eliyle yüzünü sıvazlayıp sakinleşmeye çalışarak derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Bak... seni uyarmıştım. Bana sesini yükseltmemen gerektiğini unutuyorsun bücür!"
Kız mahçup olmuştu. Ona bağırmak istemiyordu fakat konu kardeşi olunca kendisini tutamıyordu. Onun da bunu daha bir kaç dakika önce anlaması gerekiyordu.
"Ö-özür dilerim. Bırakta doktorla konuşayım. Yalvarırım.." genç kız hayatta yapmam dediği şeyi yapmıştı, başkasına yalvarmıştı.
Demek ki şu kısacık hayatta büyük konuşmamak gerekiyordu. O kadar zor durumlara düşüyordu ki insanlar, yapmam dedikleri şeyleri yapar olmuşlardı.
Karşısında ağlayan kızın yalvarma derecesine geldiğini gören adam sesini kontrol edip konuştu.
"Tamam. Ama bende gelicem?"
"Ta-tamam." Genç kız önündeki adamı umursamadan kapıdan çıkıp doktorun odasına kapıyı bile çalmadan girdi.
"Bana ne söyleyecektiniz?! Uzatmadan, tane tane anlatın lütfen!" Doktor tam karşısındaki küçük kıza oturması gerektiğini söyleyecekti, fakat kapının önünde beliren adamla birden bedeni gerildi.
Daha önce de böyle kişilerle uğraştığı olmuştu mesleği gereği. Ama hiç birinden bu kadar korkmamıştı. Adamın zaten kara olan gözleri, mümkünmüş gibi daha da kararmıştı sinirden. Adamı da asıl korkutan buydu ya zaten..
"Kardeşinizin durumu ciddi Yıldız Hanım. Kardeşiniz ilik kanseri.." duyamıyordu Yıldız.
Tek kelimede takılmıştı resmen.'ilik kanseri' doktor bir sürü şey söylüyordu, anlamıyordu. Anlayamıyordu. Nasıl böyle bir şey olabilirdi! O daha çok küçüktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ULAŞILMAZ
ChickLitGenç bir kız... Küçük bir çocuk... Üvey bir baba... Ölen bir anne... Ve ULAŞILMAZ bir adam... Genç kızın, hayatla tek başına olan mücadelesini konu edinen acıklı bir hikâye. Peki bu kız hep tek başına mı kalacak? Hayatla nasıl mücadele edecek? Soru...