ULAŞILMAZ

16.Bölüm

Çok çookk çoookkk beğeneceğiniz bir bölüm yazdım sizlere. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar diliyorum...

Yıldızın ağzından
____________________

(Bir hafta sonra...)

.
.
.

Elimi, beyaz işlemeli, güneş ışığının üstüne vuran, hayalini dahi kuramadığım gelinliğin üstünde gezdirdim. Kabarık, prenses model bir gelinlikti. Odamın kapısı çalındı.

"Gel."

İçeri elinde dolu bir çantayla kadın girdi. Kaşlarımı çatarak sordum.

"Buyrun?" Elindeki çantayı yatağımın üstüne bırakarak karşımda durdu.

"Saç ve makyaj için gelmiştim." Kafa sallayarak onayladım. Uzay göndermiş olmalıydı.

"Lütfen böyle buyrun." Eliyle çektiği sandaleyeye oturmamı bekleyen uzun saçlı, birsürü dövmesi olan kıza uyup, oturdum.

Elleriyle ilk önce saçlarımı geriye doğru savurdu. Sonra bir sağdan baktı, bir soldan..

"Fazla abartmayacağım saç ve makyajınızı. Yüzünüzün doğal hali zaten çok güzel." Kafa sallayarak onayladım.

Kuaförün, makyajımı yapmaya başlamasıyla evlenme teklifi aldığım ana geri döndüm..

"Yıldız... Evlen benimle!" Demişti birazdan kocam olacak adam. O cümleyi duyduktan sonra zaten bayılmışım. Uyandığımda Şeyma da benden farksızdı. Koltukta uzanmış, Ömer koluna kolonya sürüp ovuyordu.

Biraz düşündüm ilk başlarda. Olmaz, dedim. Ona zarar gelecek, olmaz. Ama eğer kabul etmezsem, babası ölecekti. Benden başkasıyla evlenmeyeceğini söylemişti.

Zaten yiğitin ilaçlarını da kendisi ödüyordu. Ona yük de olmayacaktım. Çünkü evlendiğimizde ona sebepsiz yere alabilecekti ilaçları. Kendimi sığıntı gibi hissetmezdim hiç değilse.

Daha sonra kız isteme gününe gittim. Benim için çok zor bir gündü o gün. Annem yok, babam yok. Kimden isteyecekti ki beni. Saatlerce düşündüm o gün. Gitmeyi düşündüğüm an da oldu tabi.

Daha sonra ömer geldi. Bana "Yenge sen Uzayın yıllardır bulamadığı aşkısın. Elbette herşey düzenine göre olacak. Bırakta, Uzay benden istesin seni."

Aradığım fırsat ayağıma kadar gelmişti. İtiraz etmedim. Edemezdim ki zaten. Sonuçta hayatımda ilk defa bu kadar iyi insanlarla, bu kadar koca yürekli insanlarla karşılaşıyordum, ki hayatımdan çıkmayacaklardı onlar da zaten.

Kız istemeden bir gün sonra da zaten evlenme teklifi etmişti. Tabi benim haberim yoktu evlilik teklifi alacağımdan.

Evde hergün olduğu gibi temizlik yapıyordum. Kapı çaldı. Açtığımda elinde kutuyla bir adam duruyordu. Elindeki kutuyu alıp, odama çıktım.

Kutunun içinde kırmızı askılı bir elbise ve, topuklu ayakkabı vardı. İlk başta ne olduğunu anlayamamıştım.

Azıcık kurcaladım kutuyu. En altta bir not buldum. Bir adres, ve hemen altında saati yazıyordu.

Daha kağıdı Bekire sormak için aşağı inmiştim ki, karşıma Almira çıktı.

"Eee, sen daha giyinmemişsin?" Diye sorar sormaz, kolumdan çekiştirerek odama çıkarmıştı.

Uzun ısrarları sonucunda üstümü giyindim. Almira makyaj yapacağım diye tutturunca da, makyajlı bir şekilde çıktım evden.

Bekir rahat bir şekilde arabayı kullanıyordu. Ne kadar ısrar ettimse, söylememişti bana ne olduğunu.