Her kötü süreç elbet iyi sonuna kavuşur..
~~~
Jongdae..
Baekhyun'dan kurtulup odama geçtiğimde Minseok, Suho'yu almaya gideceğini söylesede oradaydı. Çoktan derin düşüncelere dalmıştı bile. Muhtemelen bundan sonra olacaklar için kafasında analizler yapıyordu. Nasıl hareket edeceğini planlıyordu ya da belki de sadece bizi düşünüyordu. İçeri girip kapıyı kapattım ve beni görmesiyle yatakta doğrulan eşimin karşısına oturdum.
"Neden hala buradasın sevgilim? Suho'yu almaya gideceksin sanıyordum."
"Sehun'un gitmesine karar verdik."
"Neden?"
Suho'ya hala güvenmediği her halinden belliydi. Tamam benimde tereddütlerim vardı ama tek çaremizin o olduğunu biliyordum.
"Bilmiyorum bebeğim ama onun bize yardım edebilceğine hala inanmıyorum sanırım. Yolda bir şeyleri mahvedebileceğimden korktum. Sehun'un gitmesi daha mantıklıydı."
Haklıydı Minseok ani kararlar veren bir adamdı ve şu anda güven duymadığı bir adamı almaya gitmesi tehlike teşkil ediyordu. Tabi birde Suho'nun bana olan takıntısı vardı. Ona olan ön yargıları bu yüzdendi. Minseok'un onu asla sevmeyeceğini biliyordum, sadece biraz çabalamasının beklentisi içindeydim. Benden göz temasını kaçırırken yanağını okşadım, eli elimin üstüne kapandığında avuç içimi dudaklarına yaslayıp öpücük kondurdu.
"Minseok kıskaçlığının sırası değil. Ona ihtiyacımız var ve bunu biliyorsun."
"Kıskançlık yapmıyorum, sonuçta kimin oğlu olduğu belli."
Yalan söylüyordu, dikkati burada bile değildi. Sadece beni öpüyor ve gözlerini kaçıyordu. Minseok ne zaman bir konudan kaçmak istese böyle davranıyordu ve bu hali beni deli ediyordu. Konuşmak istemediği her durumda beni baştan çıkartmaya çalışıyordu.
"Yalan söylüyorsun. Bu konuda anlaşmıştık."
Elimi ondan kurtardığımda şaşkınca bana daha çok yaklaştı ve bu defa o avucunu yanağıma yasladı. Dokunuşları yumuşacıktı, daha fazla konuşmak istemediğini yalvarıyorlardı sanki ama Suho gelmeden bu problemi aramızda çözmeliydik. Devam etmek istediğimi söylercesine gözlerine baktım. Bir cevap bekliyordum.
"Tamam haklısın onun sana karşı olan takıntısından hoşlanmıyorum. Bu yüzden neler yapabileceğini gördük, ya tekrarlarsa? Bak bana vereceği zararı umursamıyorum, sadece seni korumaya çalışıyorum."
Kafasından geçen her düşünceyi o an bilmek isterdim, çünkü gözleri dolmuş ve ağlamak üzereydi. Baş parmağı narince önce çenemi, ardından dudaklarımı okşadı.
"Sana bir şey olacak düşüncesi nefesimi kesiyor. Bu adamlar her şeyi yapabilecek insanlar Dae ve biz bunları kestiremiyoruz. Suho belki de hala babasıyla çalışıyor, birlikte bizi oyuna getirebilirler. O yıllarca böyle büyüdü, çok safsın güzelim ama insanlar değişmez."
Umutsuzluğu sinirimi bozmaya başlamıştı. İlk zamanlarda yaşadıklarımızı çok çabuk unutmuştu. İkimizde bambaşka insanlardık, sonra birbirimizi bulmuştuk.
![](https://img.wattpad.com/cover/146886928-288-k355008.jpg)