man down [M]

3.7K 339 143
                                    

Herkese tekrardan merhaba, ben Gece.

ÇOK GEÇ GELDİ BİLİYORUM.

Bölüm ayrıca içime sinmedi, ama olsun.
Hatalarım varsa görmezden gelin acele oldu, keyifli okumalar.

-

Kendime dair her şeyi düşerek, zarar görerek ve zarar vererek öğrenmiştim.

Ruhumdan kopan zincirlenmemiş parçalarım gürültülü bir boşlukta yuvarlanana kadar kim olduğumu bilmiyordum.

Hislerimi meleklerin ve şeytanların sesleri arasında kaybedip, damarlarımdaki kanı boşaltana kadar kim olduğumu bilmiyordum.

Ama şimdi daha iyi anlıyordum.

Vücudumun sahiplendiği kayıp ruhların sadece birini üstlenmek zorunda değildim. Hepsinin birbirinden farklı olsa da benden bir parça taşıdığını kabullenmeliydim. Onların ben olduğunu bilmeliydim.

Korunmaya muhtaç masum biriyken aynı zamanda kirli bir bedene ve şeytanların çığlıklarıyla dolu zihne sahip olabilirdim.

Nasıl biri olursam olayım bir tarafım her zaman ayın karanlık yüzünde gizli kalabilirdi.

Tıpkı küçükken herkesin korktuğu yatağın altında saklanan canavar gibi. Diğerlerinden farklı olmamın sebebiydi o canavar. Ben o canavardan korkmaz, onun benim zihnimdeki soyut bir parçam olduğunu bilirdim. Bu yüzden diğerleri gibi ondan korkup ailemin yanına sığınmaz, korkularımdan kaçıp onun yanına sığınırdım. Çünkü o, hiç ortaya çıkmamış güçlü tarafımdı.

Saten çarşaflar tıpkı bu düşüncelerin zihnime dolandığı gibi çıplak tenime dolanırken, ay ışığı tenimi aydınlatacak şekilde vücuduma serilmişti.

Yüzüme bulaşan kurumuş kan lekesi beni rahatsız etmek yerine gerçek canavarın yok olduğunu hatırlatıyordu.

Jisung'un soğuk parmakları yanağımı okşarken zihnim kirli bir girdabın esiri oldu. O odada, onunla değil gibiydim. Düşüncelerim birbirine dolanmış, bilincimin üzerine perde gibi serilmişti. Kafamın içindeki sesler o kadar şiddetliydi ki sağır olmuştum, duyularımı kaybetmiştim.

"Minho." Jisung'un sesi diğer sesleri toz bulutu gibi dağıttığında uyuşmuş bedenime rağmen kafamı kaldırıp gözlerimizin buluşmasını sağladım.

"Seni temizlememi ister misin?" Başımı hayır anlamında kısaca sallayarak bedenimi onun sıcaklığına daha çok gömdüm.

"Böyle bir çetenin lideri olmak seni zorlayacak."

Evet, zorlayacaktı. Ama en çok düşman çetelerin liderleri olmamız beni yoracaktı.

"Jongin senelerce Eunwoo'yu sırtında taşıdı, benim yükümlülüğümü de üstlenir."

Jisung soğuk parmaklarını çeneme uzatıp başımı çevirdi ve ona bakmamı sağladı.

"Bak Minho, Calabria'nın liderisin ve bundan sonra kimseye bel bağlayamazsın."

Gözlerindeki duygu karmaşası bulunduğumuz durumun alevlerini harlıyor, zihnimin içinde tepinen seslerin çırpınmasına sebep oluyordu.

Gözlerim ona hak verircesine arkasındaki duvara sabitlendiğinde bakışları yumuşadı. Kasılan çenesi sesini yükseltmesinin pişmanlığıyla gevşedi.

Ardından parmaklarını da serbest bırakıp diğer eliyle çıplak omuzlarımda iyi niyetli olmayan bir yolculuğa çıktı.

Tenimdeki yaraların her birinin üzerinde şefkatle oyalanıyor, göz temasımızı bozmuyordu.

voices Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin