4. OLAY YERİ VE KÜRKÇÜ DÜKKÂNI

44.1K 3.1K 2.4K
                                    

İyi akşamlar <3

Kuzgun tamamlandığından Korkuluk'la devam ediyor olacağız. Her hafta bölüm atmaya gayret edeceğim. Oy ve yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz.

Dilerseniz Twitter'da #Kuzgun tagine twitler atabilri hikayemize destek olabilirsiniz. Teşekkür ederim <3


Bir mum yak kendin için... 🕯️

BÖLÜM 4 :  OLAY YERİ VE KÜRKÇÜ DÜKKÂNI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 4 :  OLAY YERİ VE KÜRKÇÜ DÜKKÂNI

♪ Think - KALEIDA

♪ The Box - JOYRYDE

♪ Chief- Thieves


Bilime göre; bir sesi algılayabilecek kulak yoksa ses de yoktur. Yani bu; ıssız bir ormanda bir ağaç devrilirse hiç ses çıkarmaz demek. Bir ağacı var eden onu gören gözlerimiz, bir düşüşün sesini var eden ise onu duyan kulaklarımızdan ibaret... Bu konuda bilim, insanların vicdansızlık ve korkaklığı karşısında fazla iyimser kalıyor. Artık insanlar sadece görmediklerini ve duymadıklarını yok saymıyor yalnızca. Düşkün olan kendi değilse şayet bir başkasını kolayca görmezden gelebiliyorlar. Onlar gördüklerine kör, duyduklarına sağır ve bildiklerine lâl olmakta diğeri kadar başarılılar. Günümüzde insanları görmek mümkün insanlık ise pek kalmadı içimizde. Ben ise bu unutulup giden insanlık adına akla gelmiş bir fikirden ibaretim ve bu durum bu fikri ortaya çıkaran durumlardan sadece biri...

Şüpheli araba inşaat firmasına ait binanın önünde park halindeydi. Yağmur'u ziyaret eden kişi içinde değildi ama şirketle bir ilgisi vardı belli ki. En azından şimdilik gözüken buydu.

Gözlerimi plazada gezdirdim. Sosyal mühendislik konusunda iyiydim. Biraz keşfe çıkabilir, takın bir mesafeden şirketi internet ağı üzerinden hackleyebilir, şirket hakkında bilgi sahibi olabilirdim. Yağmur'u takip etmelerinin sebebini belki bulabilirdim.

Kuzgun için kullandığım spor arabamı dikkat çekmeyecek, aynı zamanda kameralardan uzak ve kolay erişebileceğim bir noktaya, plazaların ara sokaklarından birine park ettim. Dikiz aynasından görüntümü kontrol ettim. Maskemi düzeltip, şapkamı gözlerime kadar indirdim ve sırt çantamla indim arabadan. Karanlığın bir hediyesi olan gölgelerden yararlanarak binaya ilerledim. Karanlık çöktüğü zamanlarda bir nevi görünmezliği bulmuş sayılırdım.

Ara sokaktan caddeye plazaların önüne, caddeye çıkmadan önce kafamı hafifçe uzatıp takip ettiğim arabanın cihaz yerleştirdiğim araba ile aynı araba olup olmadığını teyit ettim. O gün cihazı taktığım arabaydı ve plazanın tam önüne park edilmişti. İçinde kimse yoktu.

KUZGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin