5. YARALAR VE KABUKLARI

40.8K 2.9K 1.7K
                                    

İyi akşamlar <3

Bölümü düzenlemeye oturmuştum ve yarın atacaktım ama erkenden bitince şu an atmaya karar verdim. Kuzgun'u düzenlerken neler yazdığımı bir kez daha okumuş olmak istediğimden Korkuluk'a henüz başlamadım. Elimden geldiğince hızlıca düzenleyip, size bölüm atarken  Korkuluk'u yazmaya başlayacağım. Çok az kaldı yeni bölümlerde buluşmamıza...

Oy ve yorum bırakmayı unutmazsanız sevinirim <3

Twitter'dan #Kuzgun tagine twit atarak hikayemize destek olabilir, Instagram'dan kuzgunserisi'ni takip ederek gelişmelerden haberdar olabilirsiniz <3


Bir mum yak kendin için... 🕯️🕯️🕯️

 🕯️🕯️🕯️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


BÖLÜM 5  : YARALAR VE KABUKLARI 

 ♪ Cloudy Waltz - Eric Cadogan

 ♪ A Town with an Ocean - Joe Hisashi

 ♪ 10.000 Hours - Daniel Jang



Neredeyse öz ailemle yaşadığım süre kadar yanlarında yaşadığım, manevi ailem olan Leventoğlu ailesinin konağına ilerledim yavaş adımlarla. İki konağın da geniş bahçeleri vardı, bu yüzden ikisi arasında mekik dokurken yürüyüşe çıkmış kadar olurdum. Uyuyamadığım geceler iki konağın arasında o kadar çok gidip gelmiştim ki üzerinde yürüdüğüm çimenler ezilmiş, toprak sertleşmiş ve zaman içinde tek kişilik patika yola dönüşmüştü. Seneler sonra bile patika yol belli ediyordu kendini, daha alçak ve eğilimliydi. Üzerinde yine çimenler büyümüş olsa da geçmişin izlerini taşıyordu. Bir yerlere tutunmayı, orada bir iz bırakmayı arzu eden biri olarak burada bir izimin olması gülümsetti beni. Küçüklüğümde hayata hiç dokunmamış sayılırdım, en azından daha genç hâlimden kalma birkaç izin sahibi olmak yaşanmışlık hissi veriyordu.

Ahşap çitle birbirinden ayrılan iki bahçe, aynı zamanda o ahşap çitin minik kapısıyla birbirine açılıyordu. Kapıyı açmadan üzerinden atladım yine, eskisi gibi. Bunu yaparken bahçede oturmuş, sohbet eden Yusuf Amca ve Asiye Teyze'nin dikkatlerini çektim ve atlayışım onları güldürdü. Çiti tuttuğum için toz olan ellerimi çırparken ben de gülümseyerek yanlarına ilerledim.

Yusuf Amca "Aslan Amca'ndan mı?" diye sordu alaycı bir alınganlıkla.

Yüzüme muzip bir gülümseme yerleştirip kıkırdadım. Ayağa kalktılar ve sanki ailelerinin gerçek bir üyesiymişim gibi sevgi dolu kollarını açtılar bana. Kendimi önce Yusuf Amca'nın, ardından Asiye Teyze'nin kollarına bıraktım. Asiye Teyze bana sarıldığında kendimi iyi hissediyordum. Yanaklarımı öptükten sonra yanına oturttu beni. Sol kolunu sağ kolumdan geçirip iki eliyle sağ elimi tuttu sevgi dolu bir ifadeyle. Ona sokuldum, Yusuf Amca'ya ayıp olmayacak şekilde biraz kayıp başımı omzuna yasladım.

KUZGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin