Corvus geceleri, kendi doğrularına ters düşen suçluları avlayan, kendi yöntemleriyle kanıt toplayan, failleri polise teslim eden ve sonuca ulaştırdığı her kovalamacanın ardından adalete olan umuduna dair içinde mum yakan bir fikirdir. Yaktığı mumlar...
O kadar fazla işim var ve o kadar planım var ki yetişemiyorum bazen ama halledeceğiz bir şekilde. Kuzgun'u burada tamamlayana kadar Korluluk'ta bölüm biriktirebilmiş olmayı diliyorum. Birinci kitap 15 bölüm ve biz şu an sekinci bölümdeyiz. Yarısını geçtik, Korkuluk'ta düzenli ilerleyebiliriz umarım. Çalışıyor olacağım bunun için.
Oy ve yorum bırakmayı unutmayın hayadımlar. yorum okumak wattpadin en güzel yanı, yorum bırakır beni mutlu ederseniz sevinirim *-*
Instagram: filizpuluc & kuzgunserisi
Twitter'da #Kuzgun tagıyla attığınız her twite bakıyor olacağım. Oradan da hikayemize destek olabilirsiniz dilerseniz <3
Keyifli okumalar dilerim...
Bir mum yak kendin için...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜM 8: TUZAKLAR VE HAMLELER
♪ Hurts Like Hell - Fleurie
♪ Lost On You - Lp
♪ Monocro No Kiss - SID
♪ THe Box - JOYRIDE
♪ Scared to be Lonely - Dua Lipa
♪ Kaçar Gider - Dolu Kadehi Ters Tut
Bazen dibi görmek için kendini aşağı bırakmak gerekir. Bazen yaşamı hissetmek için ölüme yaklaşmak gerekir. Bazen mutlu olmak için çok mutsuz olmak gerekir.
Benim dibi görmeme gerek yok, ben orada büyüdüm. Ölüme yaklaşmama gerek yok, her gün onunla beraberim. Mutlu olmayı ise hiç beklemiyorum artık, tamamen ümitsizim.
Arashi karşımda dikilirken çenemi yukarı kaldırdım. Dudaklarımın arasından ah eder gibi bir nefes verdim ağırca.
"Arashi," dedim net, duyulur ve sakin bir sesle.
İsmini telaffuz edişim bir sesleniş gibiydi. Siyah gözlerinin içinde bir fitil ateşlendi, kaşları çekik gözlerinin üzerine düştü.
"Sato ailesinin dördüncü çocuğu."
Gözlerinde ateşlenen fitil yere devrildi, artık zift gözleri yanıyordu.
"Shi dört demek. Ölüm demek. İsminde ölümü, dördü ve uğursuz bir fırtınayı taşıyorsun. Senden bu yüzden kaçmak istemişlerdir belki?"
