18

592 21 0
                                    

İki şişe gazozla geri dönüp her zaman ki yerine yanı başıma oturduğunu hissettiğim de gözlerimi açtım. Biraz güneşten biraz da gözlerinin güzelliğinden kamaşsa da gözlerim sorun değildi. Belki de sorun olmayan son şeydi.

"Londra da kar yağıyor."

"Her zaman farklı bir iklimden iklime seyahat etmek istemiştim." dedim çıplak koluna başımı yaslarken.

Kum ayaklarımı yakıyordu.

Okyanus tüm duruluğu ve huzuru ile tam karşımızdaydı.

Dalgalar bacaklarımıza vurup gidiyordu.

Belki de en güzeli sevdiğim adam yanımdaydı.

Son kez.

"Kırmızı sana çok yakışıyor. Hep renkli giymelisin." dediğinde kırmızı bikinime bir göz attım.

"Denerim," dedim tavsiyesi için.

"Hadi biraz ıslanalım." Birden kucakladığında çığlık attım.

"Zayn! Kendim girerim, lütfen. Ay atmazsın değil mi?" Kucağında çırpınırken çoktan belimize kadar su da yol almıştı. Tenime değen su ile vücudum titredi ve iyice göğüsüne bastırdı.

"Seni bırakmam, korkma." Alaylı gülüşünün altında ki gerçek içimi burktu.

"Bırakmalısın."

"Bin kere bıraksam bin kere bulurum." Yavaşça ayaklarımı kuma bastım.

Ortamı dağıtmak adına yüzüne su fırlattım.

"Savaş mı istiyorsun, bebeğim?"

"Hayır, savaşmayalım. Sev-"

Sözümü kesen dudaklarından önce kelimelileriydi.

"Zevkle."

Uzun zamandır ilk kez öpüyordum onu. Belki de özlenesi en güzel hislerden biriydi. Geri çekildiğimde kafamız o kadar uçmuştu ki!

"Mira, güzelim." Başını başıma yasladığında mırıldandı.

"Söyle, sevgili."

"Evlensene benimle."

"Ne? Delirdin mi?"

Beni şok içinde bırakırken, gülüyordu. Bu sefer ahenki bozsada son satırlar bu şiir hep gülmeli dedim içimden.

"Bugün. Hemen, evlen benimle."

Ciddiydi.

"Zayn, inan ya da inanma iki gün sonra ben yokum." Ciddiyet sararken ortamı derin bir iç çektim.

İnsan katiliyle evlenir miydi? İzin verir miydim bir kez daha öldürmesine göz göre göre?

Benim sana geldiğim her gün olay yeri.

"Mira, ya evlen ya da şu an kendi ellerinle boğ beni."

Güldüm, alayla.

"Çıkalım mı? Üşüdüm."

Hava değil, gerçek üşüttü.

"Mira, ben sana bu teklifi gideceğini bile bile yapıyorum. Ayrıda olsak bir parçanın bende olduğunu bilmek istiyorum."

Bilmediği bir nokta vardı. Kalbimin her zaman ona ait olacağı mutlak bir gerçekti.

***

"Ölüm de dahi birbirinizle olacağınıza söz veriyor musunuz?"

Gözlerinin içine baktım. Onu kaç yıl sonra yeniden görürdüm ondan bile emin değildim. Ya da yapacağım şeyden sonra tekrar beni görmek ister miydi? Hiçbir fikrim yoktu. En azından birimizden birisi ölürse eğer eş olarak son görevimizi yerine getirirdik herhalde? Bu düşünce beni ürküttü.

Appreicate |MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin