Yolda okula doğru adımlarken kendimi tamamen müziğe kaptırmıştım. Yüzümde aptal bir gülümsemeyle etrafıma bakınıyordum. Anonimi bulacağımı imâ ettiğimden beri içimdeki kıpırdanma durmamıştı. Kim olduğunu merak ediyordum. Aslında şanslıydım çünkü bir hafta önceki olayı herkes duymuş olmalıydı ve Corç'un gerçek ismini öğrenebilirdim.
Okul bahçesine girdiğim anda birkaç çift gözün nana dönmesiyle adımlarımı yavaşlattım. İnsanlar bana soran gözlerle bakıyordu. Beni onların elinden alan biri olmasına şaşırıyor olmalıydılar, haklıydılar da. İlk defa öğretmen dışında biri bizi ayırmıştı, daha doğrusu onları üstümden almıştı. Yüzüme gülümsememi yerleştirip okulun içine girdim.
Koridorda yürürken gözlerimi etrafımdaki insanların üzerinde gezdirdim. Garipti bakışları, daha önce kimse bana böyle bakmamıştı. Sınıfa girdiğimde sınıftan bir ıslık sesi yükseldi. Ne olduğunu anlamamıştım. Yanıma Işıl geldiğinde yüzüne boş boş baktım. Konuşacak gibi olduğunda kulaklıklarımı çıkardım. Sağ elini koluma koyup "İyi misin? Çok korktum." dediğinde gülümsedim. Bu kız herkesin aksine hep gelip nasıl olduğumu sorar, sohbet etmeye çalışırdı. Kendimi geri çekmezdim ama hiçbir zaman da hal hatır sormanın ilerisine gidememiştik.
"İyiyim, teşekkür ederim." cevabımla gülümsedi. Birlikte sırama doğru ilerledik. Çantamı sıraya koyduğumda tekrar konuştu. "Derin bütün okul seni konuşuyor, farkında mısın?" önce tek kaşımı kaldırdım, sonra alayla güldüm. "Ee? Dur tahmin edeyim, bu sefer beni daha iyi dövdüler diye mi?" Işıl kaşlarını çatıp "Ne alakası var?" dediğinde kafam karıştı. "Sabah birisi Ege'yi tüm okulun önünde dövdü. Çocuğun eli kırılmış galiba, oynatamıyordu. Ceren'i de tehdit etti." gözlerimi şokla büyüttüm. "Bilmiyor muydun?" olumsuz anlamda başımı salladım. "Kim yaptı bunu peki?" yarım ağızla sırıttı. "Seni onların elinden alan çocuk." ağzım şokla açıldı. Tahmin etmeliydim onun yaptığını. Ama bunu gerçekten yapacağını düşünmemiştim. Belki tehdit eder diye düşünmüştüm, ama sonra onu tanımadığımı, kendimi fazla kaptırdığımı kendime hatırlamıştım.
Kim olduğunu çok merak ediyordum. Artık onu bulmak istiyordum. "İsmi ne?" kelimeler zihnimden bağımsız olarak döküldüğünde kalbim hızlandı. Yüzündeki sırıtması giderken düşünür gibi yaptı. "Sanırım Görkem. Millet Görkem, Ege'nin yüzünü dağıttı diye ortalıkta geziniyordu." işte bu kadardı. Kolay olmuştu ismini öğrenmem. Okulda dolanıyorsa bulabilirdim.
"Anladım. Yanıma otursana?" içten bir gülümsemeyle onayladı. Eşyalarını alıp yanıma oturdu. Ben de sırtımı duvara vererek yüzüne baktım. Derslerden konuştuk, sonra zil çaldı. Hocanın içeri girmesiyle ikimiz de önümüze döndük.
+++
Dersin sonuna doğru acıkmaya başlamıştım. Öğle arasına girmemize az kalmıştı. Teneffüslerde Işıl ile sohbet ediyorduk. Kendime neden onu daha önce yanıma çağırmadığımı sorup duruyordum. O çok iyi birisiydi. Sürekli konuşacak bir konu buluyordu, sanki konuşacak kimsesi yokmuş gibiydi. Ben de onu geri çevirmiyordum. Göğsünün üstünde biten koyu kahverengi düz saçları ve mavi gözleri vardı. Kahverengi saçlı birinde mavi gözü ilk defa görüyordum ama ona çok yakışıyordu. Çok güzel bir kızdı.
Zilin çalmasına birkaç dakika kala hoca dersi bitirdi. İçimdeki heyecanı bastıramıyordum. Zil çalınca kantine inecektim ve onu orada bulmak istiyordum.
Zil çaldığında cüzdanımdan çikolata için para çıkardım ve hemen ayaklandım. Işıl "Nereye?" diye sorduğunda kantine ineceğimi söyleyip yanından ayrıldım.
Koridora çıktığımda gözlerimi etrafta gezdirdim. Yüzünü hatırlamıyordum ama içimde onu bulacağıma dair bir ümit vardı. Yüzümde istemsiz oluşan sırıtmaya engel olmaya çalıştım. İnsanlar deli olduğumu düşünecekti. Dayak yedi ama sırıtıyor gerizekalı. Merdivenlerden hızlıca aşağı indim. Sanki yavaş olursam onu kaçıracakmışım gibi acele ediyordum, ama nerede olduğunu bile bilmiyordum. Kantine girdim. Etraftaki insanları incelemeye başladım. Daha önce görmediğim insanlar vardı. Hiçbir zaman kafamı kaldırıp etrafta kim var diye bakmazdım, bu yüzden tanıdığım birkaç kişi dışındakileri üç yıldır birlikte olsak bile hiç görmemiştim.
Cam tarafında bir grup kız vardı. Oturmuş konuşuyorlardı. Aralarından gözlüklü olan benim onlara baktığımı görünce başını eğip kızlara bir şeyler söyledi. Birkaç saniye sonra hepsi bana döndü ve yüzüme bakmaya başladı. Garip garip birbirimize bakıyorduk. Kızlardan biri eliyle bir yeri gösterince hepsinin gözü o yöne döndü. Baktıkları yere baktım. Kantinin ortasındaki masalardan birinde bir çocuk oturuyordu. Kızlar bir bana bir çocuğa bakıp heyecanlanır gibi ellerini sallamaya başladılar. Sanırım Görkem o, diye düşündüm.
Gülümsedim. Kızlardan biri ince bir çığlık atar gibi oldu. O olduğundan emin olmak istiyordum. Sırtı bana dönüktü. Kızların izlediği çocuğa doğru adımladım. Ona yaklaştıkça kızlardan sesler yükseliyordu. Hemen arkasında durdum. Kızlardan biri "Ship!" diye bağırdı. O olduğuna emindim artık. Kafamı kaldırıp kızlara baktım, hepsi heyecanlı bir şekilde bize bakıyordu. Yüzüme bur gülümseme yerleştirip sola doğru döndüm ve kantine yaklaşmaya başladım. Kızlardan biri hayal kırıklığına uğramış gibi "Ne?" diye bağırdı. Eğleniyordum. Kızların neden bu kadar sevindiğini anlamamıştım ama tepkileri hoşuma gitmişti.
Kantinden iki tane çikolata alıp Görkem'in yanına gittim. Kalbimin hızlandığını anlamam uzun sürmedi. Kafasını sola çevirseydi beni görürdü ama telefonuyla ilgileniyordu. Karşısındaki sandalyenin arkasına geçip durdum. Kalbim deli gibi atıyordu. Telefonunun ekranını kapatıp kafasını kaldıracakken konuştum. "Buldum seni."
----
Bölümü iki gündür yazmaya çalışıyorum ama yetişmedi. İçime de sinmedi ama nasıl bir araya getireceğimi de bilemedim.
Derin ve Işıl şipliyorum çok güzeller btoğndlwkfms♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princess || Texting
Genç KurguCorç: Derin Corç: Ne yapıyorsun bana anlamıyorum Corç: Böyle hissetmem normal mi bilmiyorum Corç: Yaptığım yanlış Corç: Ama seni yanımda istiyorum ××× gxg #3 gxg #4 gxg #5 gxg #6 gxg #7 gxg #9 |20.03.18|