|10|

387 19 17
                                    

Zil çaldığında toparlanıp sınıftan çıktık. Koridora çıktığımızda Işıl koluma girdi. Birlikte okuldan çıkarken insanların bize baktığını biliyordum. Ama umurumda değildi. Uzun zamandan sonra ilk defa biriyle bu kadar yakın olmuştum. Mutluydum.

Yolda yürürken evimizin yolunu tuttuk. Eve gideceğimizi unutmuş olmalıydı. "Evine gitmiyor muyduk?" önüne düşen saçlarını geriye attı. "Eve gidiyoruz zaten. Şuradan sola döneceğiz." hemen alt sokağımda oturuyordu! Bunlar resmen bir işaretti. "Benim evim hemen üstteki sokakta!" sevinçle gözleri açıldı. "Birlikte gidip gelebiliriz o zaman!" "Evet!" gülüşüp Işıl'ın evine doğru yürüdük.

Evin önüne geldiğimizde zils bastı. Kapıyı annesi olduğunu düşündüğüm orta yaşlı bir kadın açtı. Kadın Işıl'a soğuk bir tavırla hoşgeldin dedikten sonra bana döndü. Gözleri beni bulduğunda söyleyecek söz ararmış da bulamamış gibi baktı. Işıl hemen dahil oldu. "Anne, bu arkadaşım Derin. Üstümü değişmeye geldim. Sonra Derinlere gideceğiz." Kadın donakalmış bir şekilde bir bana bir ona bakıyordu. "Baban gelmeden çabuk hallet işini. Sen de geç içeri." kapıyı açıp içeri geçmemiz için kenara çekildi. Dışarıda beklemek için itiraz edecektim ki Işıl bileğimden tutup beni içeri çekerek sözlerimi ağzıma tıktı.

Hızlıca merdivenlerden çıktık. Odasına girdiğimde çantamı omzumdan indirip yere bıraktım. Duvara yaslanırken odasını inceliyordum. Odasındaki çoğu şey beyazdı ve beyazı kırmak için siyah ile dekor etmişti. Işıl elindeki kıyafetleriyle yanıma geldi. "Ben giyinip geliyorum." başımla onayladım. Odadan çıktıktan sonra gözüme kitaplığı takıldı. Yanına yaklaştım. Kitapların üzerinde gözlerimi gezdirdiğimde zevklerimizin farklı olduğunu gördüm. Ben daha çok fantastik kitapları severken o klasikleri okuyordu.

Odanın kapısı açıldığında bakışlarımı kapıya çevirdim. Üstünde siyah yazıları olan bol beyaz bir tişört ve siyah pantolon vardı. Yanıma gelip kitaplarına baktı. "Kitapları çok seviyorsun galiba?" başıyla onayladı. "Evet, bunlar bir kısmı. Yatağımın altında ve dolabımda daha fazlası var. Buraya en çok okuduklarımı koydum. Sen okuyor musun?" sevinçle başımı salladım. "Daha çok fantastik kitaplar okuyorum. Çok farklı dünyaları var yazarlarının." bana döndü. "Evet. Benim okuduklarım fantastik kitaplar değil ama okumak istediğin kitabı alabilirsin." samimi bir şekilde gülümsedim. "Teşekkür ederim." çantasına birkaç şey -büyük ihtimal makyaj malzemeleri- koyduktan sonra birlikte odadan çıktık.

Aşağı indiğimizde annesi mutfaktan çıktı. "Işıl, ilacın." Işıl'la mutfağa girerken kapı pervazına yaslandım. Işıl eline hap şişesini aldıktan sonra içinden bir tane hap aldı. "Bir tane daha al." annesinin otoriter sesi mutfakta yankılandı. "Abartma istersen." annesi gözlerini devirdi. "Abartmıyorum Işıl. Tekrar saçma sapan şeyler yapmandan korkuyorum o kadar. Bu sefer babanı engelleyemem." Işıl başını eğdi. "Haklısın." hap şişesinden bir hap daha alıp ağzına attı ve annesinin uzattığı suyla yuttu. Işıl ne yapmıştı ki? Psikolojik bir rahatsızlığı olmalıydı, bipolar gibi. Ama neden dozundan fazla içti anlamamıştım.

Evden çıkarken sessiz sokakta yanyana yürümeye başladık. İkimiz de konuşmuyorduk. Rahatsızlığının ne olduğunu sormak istiyordum ama evde konuşmamızın daha doğru olduğunu düşündüm ve sustum. Sokağın köşesine geldiğimizde birkaç kişi çıktı karşımıza. Işıl bir elini koluma koyarak adımlarını hızlandırdı. Köşede oturan gruptan ıslık sesleri gelince irkildim. Hayatımda tek nefret ettiğim iki şey Ceren ve şu sesler olabilirdi.

Aralarından bir çocuk öne doğru çıkıp önümüzü kesti. "Hayırdır, yeni sevgilin mi?" Işıl'ın gözlerinde saf öfke vardı ama sanki bir yerlerde de korku vardı. "Seni ilgilendirmez. Çekil önümüzden." çocuğun yanından geçmeye çalıştığımızda önümüze geçerek tekrar engel oldu. Ağzımı açacaktım ki bir kız gelip çocuğu kolundan çekti. "Kanka bırak, kız Görkem'in sevgilisi." aklımda gezinen 'sevgilisi' kelimesi beni o ortamdan alıp götürdü resmen. Sanki o anda dış dünyayla bağlantım kopmuştu. Sevgilisi değildim ama bu bahaneyle Işıl'dan uzak duracaklarsa böyle bilebilirlerdi. Hem böyle bilmeleri de benim suçum değildi. Sorumlusu değildim.

Princess || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin