S'

7.9K 648 752
                                    

"Teşekkürünü şimdi vermeye ne dersin?"

Jin ilk başta kolunu tutan ele baktı, sonra da Taehyung'a. Alayla gülse de, Taehyung'un ciddi olduğunu fark etmesiyle o da ciddileşti.

"Salak mısın acaba? Sana soruyu çöz diye yalvaran mı oldu?"

Taehyung gülerek Jin'e yaklaştı. Jin ise refleks olarak geriye doğru gitmişti. Taehyung, Jin'e doğru gelmeye devam ettikçe Jin geriye gitti. Jin'in sırtı tuvaletin pis duvarına değdiğinde kaçacak bir yeri kalmamıştı.

"Yine de teşekkür etmen gerekmez mi?"

Jin durumun tuhaflığını bozmak adına eskisi gibi davranmaya çalıştı.

"Şu zamana kadar teşekkür edilecek bir şey yapmamışsın belli ki. Pekala, teşekkür etmek için ne vermeliyim?"

Jin cümlesini bitirir bitirmez Taehyung arsızca sırıttı. Jin ise kendine binlerce küfür etti.

Vermeliyim kelimesi biraz tuhaf kaçmıştı sanki.

Taehyung sırıtarak elinin birini pis fayanslara koydu. Jin fayanslara o kadar yapışmıştı ki, birazdan fayansların rengini alacaktı.

Taehyung, Jin'in kalın ve şişkin dudaklarına baktıktan sonra yutkundu. Ve sonra...

Taehyung, Jin'in dudaklarına doğru mu yaklaşıyordu, yoksa Jin bunu güzel götünden uyduruyor muydu?

"Ay!" dedi Jin, Taehyung'u iterek. Taehyung ona yaklaşmamış olabilirdi fakat Jin kendini tuhaf hissetmişti.

Jin "Güzel saçlarım tuvalet fayansından kirlendi. Eve gidip banyo yapmalıyım." diye söylenirken çoktan tuvaletten kaçmıştı.

Jin direk kantine girdi. Namjoon'u kantin sırasında görünce saçlarını geriye atıp yanına ilerledi. Namjoon'u kolundan sertçe çekip sıradan çıkardıktan sonra bağırarak konuştu.

"Niye benimle tuvalete gelmiyorsun, Amk Namjoon'u!"

Kantindekiler bu komik ikiliye dönerken Jin umursamadı. Zaten her zaman dikkat çekerdi. Ya esprileriyle, ya sesli konuşmasıyla, ya da güzel yüzüyle... Her zaman dikkat çekici olmuştu.

"Kendi başına işeyemiyor musun?"

Jin yüzünü buruşturdu. Bu iğrenç cümleye gözlerini devirmekle yetindi. Namjoon'a, onu Taehyung'la bırakmamasını söyleyip söylememesi gerektiğini düşündü fakat yapmadı. Onun yerine telefonunu çıkarıp gelen mesajı açtı.

"Bir mesaj daha geldi."

Namjoon merakla Jin'in telefonunu eline aldı. Mesajı sesli okurken Jin ise arkadaşının söyleyeceği şeyi merakla bekliyordu.

"Senin yüzünden daha güzel yüzü olan bir kız, omuzlarından daha geniş omzu olan bir erkek bulamıyorum."

Namjoon kaşlarını çattıktan sonra birkaç saniye düşündü. Jin'e şaşkınlıkla bakıp heyecanla konuşmaya başladığında, Jin merakla dinledi onu.

"Galiba bu biseksüel!"

Jin birkaç saniye durdu. Yavaşça bir nefes üflerken sakince konuştu.

"Nasıl anladın?"

Namjoon mesajı tekrar okuduktan sonra Jin'e heyecanla açıklamaya başladı.

"Hem kızlarla hem erkeklerle ilişkiye girmiş ve senin gibisini bulamamış."

Jin sabır dilenircesine gök yüzüne baktı. Gözlerini devirdikten sonra Namjoon'un kafasına vurdu.

"Çok zekisin beynini siktiğim." dedikten sonra devam etti konuşmasına. "Onu bende anladım."

Namjoon kafasını tutarken Jin kantin çıkışına doğru yürüdü. Düzgün bir arkadaş istiyordu sadece, çok mu bir şey istiyordu?

"Bu arada..." dedi Jin, elini Namjoon'un omzuna atarken. "Benim gibisini kimse bulamaz zaten. Bunda çok haklısın."

Bu sefer Namjoon gözlerini devirdi. Jin'in elini omzundan atıp Jin'in suratına vurdu. Jin kocaman açılmış gözlerle Namjoon'a bakarken Namjoon sırıttı.

"Sende kafa olmayınca yüzüne vurdum." dediğinde Jin birkaç saniye ifadesiz bir suratla Namjoon'a baktı. Sonra gülerek konuştu.

"Yani yakışıklıyım, sen de haklısın."

Namjoon ve Jin gülüşerek sınıfa girdiğinde, Taehyung'un delici bakışlarına maruz kaldılar. Fakat ikisi de bunu fark etmedi. Sıralarına gülüşerek geçerlerken, Taehyung ise sınıftan sinirle çıkmıştı.

Dersler bitmişti ve Jin sınıftan birkaç arkadaşıyla beraber yemeğe gitmişti. Tabi ki, Jin'i takip eden kızlar olduğu için bir türlü rahat edememişti.

Yine de her kıza kendisine mesaj atan kişi olabilir mi diye bakıyor, hepsinin heyecanlanmasına ve kalp krizi geçirmesine sebep oluyordu.

Jin eve vardığında oldukça yorgundu. Boş evde merdivenlerden çıktı. Kendisini yatağına attığında bir süre boş odasını inceledi.

Aklına Taehyung geldiğinde kaşlarını çattı. Salak salak davranan bu aptal çocuğun aklına gelmesi bile sinir bozucuydu.

Fakat aklına videonun gelmesiyle durdu. O videoyu hala izleyememişti. Telefonunu eline aldıktan sonra galeriye girdi. Video hala yerinde duruyordu. Videoyu açmak için nedense düşündü.

"Banane milletin yiyişmesinden." dedi kendi kendine.

"Yiyişme demişken, acıktım." dedikten sonra karnını tuttu. Sonra kendi kendine konuştuğunu fark edip sustu. Namjoon olsa, "Salak." diyip dalga geçerdi.

Jin umursamayıp videoyu başlattı. Video Taehyung'un inlemeleriyle başladı. Sonra Jin'in cırtlak sesinden sonra Taehyung ve Taehyung'un boynunu somuran bir kızla devam ediyordu. Jin, Taehyung'un kafasını geriye atmış haline ve inlemelerine dikkat etmemeye çalıştı. Nedenini bilmese de, Taehyung'un o hali tuhaf hissettirmişti.

Video bitti, tekrar başladı. Jin tam videoyu kapatacaktı ki, videonun başındaki Taehyung'un inlemeleri arasında bir kelime duydu.

"Jin..."

Jin durdu. Şok olmuş bir ifadeyle videoyu durdurdu. Taehyung'un dudakları arasından kendi ismi mi dökülmüştü yoksa Jin gerçekten deliriyor muydu?

Jin'in kalbi ağzındaydı. Elleri titredi fakat bir yanı yanlış duyduğunu bağırıyordu.

Telefonunu tekrar eline aldı. Videoyu birkaç saniye geriye götürdü. Derin bir nefes verip videoyu başlattı.

"Imm..."

Jin dikkatle dinledi. Kulağını hoparlöre bastırdı. Göğsü heyecandan hızla inip kalkıyordu. Heyecan, bütün bedenini ele geçirmiş gibiydi.

"Jin..."

Jin yutkunamadı bile. Kızın adı Jin'le başlıyor olabilir miydi? Bu kadar tesadüf mümkün müydü?

Jin videoyu kapattı. Kulaklarının yanlış duyduğunu düşünmek istiyordu. Bir daha dinlemeliydi fakat buna cesareti yoktu. Taehyung'un onun adını söyleyerek inlemesi onu oldukça tuhaf hissettirmişti.

Bütün vücudu ürperdi. Bu, ona yapılan bir şaka falan mıydı?

Telefonuna gelen mesaj sesiyle titreyen elleriyle tekrar telefonu eline aldı. Yine o numaradan mesaj geldiğini gördüğünde yutkundu. Yavaşça mesajı yavaşça açıp yavaşça okudu.

"Kim Seokjin.

Sadece bana gül istiyorum."

KISS NOW -TAEJİN- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin