"Hala acıyor mu?"
Jin mesajı yazıp gönderdikten sonra ayağa kalktı. Pijamasını çıkarıp üstüne bir şeyler giydi. Mesaj sesi geldiğinde telefonu eline alıp hızla okudu.
"Tabiki acıyor! Gitti güzelim organ."
Jin kıkırdadı. Taehyung'a tekme attıktan sonra Taehyung acı içinde kıvranmış, Jin ise ondan köşe bucak kaçmıştı. Birlikte zaman geçirmek için okula bile gitmeyen bu ikili, sonunda birbirlerinden kaçmıştı.
"Ölmezsin merak etme. Sana vuran ben olduğum için şükretmelisin. En azından yakışıklı biri vurdu."
Jin telefonunu da cebine koyup aşağı indi. Jin'in yazdığı şeye Taehyung göz devireceği için cevap gecikecekti muhtemelen. Mesaj sesi geldiğinde Jin hemen baktı. Taehyung'la mesajlaşmaya bayılıyordu. Onunla zaman geçirmeye de.
"O zaman kapıyı aç da bana vuran o yakışıklı adama uzun uzun bakabileyim."
Jin gözlerini kocaman açıp kapıya koştu. Kapıyı açmadan önce üstünü düzeltti ve yavaşça bir nefes verdi. Kapıyı açarken kocaman sırıttı. Fakat kapıyı ardına kadar açtığında gülüşü yüzünde dondu. Kimse yoktu ki kapının önünde. Sonra bir tane daha geldi mesaj.
"Beni karşında göremedin mi?"
Jin hayal kırıklığıyla telefonunu cebine koydu. Taehyung'u görecek olmak onu heyecanlandırmıştı.
Jin yavaşça kapıyı kapatırken bir şey kapanmasını engelledi. Jin hemen kapıyı tekrar açarken Taehyung görüş alanına girdi.
"Karşında göremezsin. Çünkü ben hep yanındayım." dedikten sonra hafifçe gülümsedi Taehyung. Jin'i burnundan öpüp kendine çekti. Ona sarıldığında Jin de gülümsedi. Taehyung'un gelmediğini düşündüğü için birkaç saniye üzgün olan Jin, şimdi oldukça mutluydu.
Kollarını Taehyung'a sardı o da. Taehyung, Jin'in saçlarını öptükten sonra yavaşça konuştu.
"Seni birkaç saat bile görmesem özlüyorum. Ne yapacağım?"
Jin kollarını daha da sıktı. "Aynı duyguları paylaşıyoruz." dedikten sonra hafifçe bir nefes verdi.
"Sırf bu yüzden yanımda ayna taşıyorum."
Taehyung inanamazca güldü. "Aynı duyguları paylaşıyoruz." diyince Jin'in de kendisini özlediğini düşünmüştü. Kollarını çözüp Jin'i kendinden ayırdı. Onu sevme şevki kaybolmuştu.
Jin, Taehyung'un düşen suratından ne düşündüğünü anlayıp kıkırdadı. Taehyung'u yanaklarından tutup hafifçe kendine çekti.
"Ben de seni her gün görmek istiyorum. Hatta bazen aynaya bakmayı bile unutuyorum. O derece!"
Taehyung, Jin'in şirinliğine karşı sırıttı ve Jin'in dudaklarına bir buse kondurdu. Jin'in kendisine gitgide daha da yakınlaştığının farkındaydı. Ve bu çok hoşuna gidiyordu.
Jin'in elini tuttu ve evin anahtarını alıp onu dışarı çıkardı. Okul saati başlamadan önce hemen halletmeleri gerekiyordu.
"Nereye gidiyoruz?" dedi Jin kendisini çekiştiren Taehyung'a. Fakat Taehyung sessiz kaldı. Bir süre yürüdükten sonra bir takıcıya geçtiler. Taehyung, Jin'i bilekliklerin olduğu tarafa götürüp elini bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW -TAEJİN-
Fanfiction"Şimdi öpüşme zamanı." *Küfür ve smut sahneler içerir* [TAMAMLANDI] -Taejin sıralamasında birinci 💜