Uyumuyor muydu yani? Peki ben neden öylece odasına girmiştim? Kahrolası ben! Bir deli gibi davranıyordum. Yaşadıklarımdan sonra delirmiş olmam normaldi aslında.
Yüzünü unutamıyordum. Sarı yumuşak saçlarını. Sinirle saçımı çektim. Ah İrene! Dünyanın en güçlü kadını falan değilsin. Hala deli bir genç kızsın.
İç sesimi nasıl susturucağımı bilmiyordum. İç sesim mi onu bile bilmiyordum. Açıksası iki kişilik barındırdığımı düşünüyordum. Sürtük İrene ve Mor Saçlı Kız. Saçlarımı morken seviyordum, hala seviyordum. Bilmezdim ki bu mor benim lanetim!
Hastanedeki odama geçip yatağa oturdum. Neden burda olduğumu bile bilmiyordum. Her an benim vücudumdaki esrarengiz hücreleri çözüp üstüme uçuşabilirlerdi. Neden kaldığımı düşünmeye başladım. İçimdeki Mor Saçlı Kız bana sarışın için kaldığımı söylüyordu, Sürtük İrene ise bana sövmekle meşguldu.
Kendimi yatağın üstüne bıraktım. Kafamı yastığa koyduğumda gözlerimin acımasına anlam veremeden uyudum.
Boğuluyordum. Nefes alamıyordum. Yine bir rüya mı diye düşündüm. Bir daha öksürdüm. Hızla gözlerimi açtığımda siyah yoğun dumanlarla karşılaştım.
''HASTA İÇERİDE KALDI! YARDIM EDİN! ALLAHIM SEN YARDIM ET! KIZI YANGINA MI BIRAKICAZ''
Seslere anlam veremedim. Beynim bulanıklaşıyordu. Kafamı kaldırıcak gücü kendimde bulamıyordum. Nasıl bir ilaç vermişlerdi bana? Neden uyanamıyordum? Gözlerim kapanırken kapının kırılma sesini duydum. Hayal mi görüyordum bilmiyordum ama görüş alanıma bir sarı saç girmişti. Yaralı bir beden.
Beni saran kollar hissediyordum. İrene ''Beceremediler! Seni öldürmeyi beceremediler.'' diye haykırıyordu. Kurtarıcımı görmek istiyordum. O sarı saçların hayal mi olduğunu bilmek.
Gözlerimi açtığımda karşıma çıkan siyah saçlarla yüzümü buruşturdum. Biraz daha dikkatli baktığımda çığlık attım.
''Rüzgar!''
''Şişşt. Sessiz ol güzelim. Hepimiz burdayız ve seni almaya geldik.'' demesiyle gülümsedim.
''Rüzgar hiç sarışın bir çocuk gördün mü? Omuzlarında sarı saçları olan ve mavi gözleri.''
''Bizden habersiz birini mi buldun güzellik.'' diyip güldü. Hala beni taşıyordu. Nereye götürdüğünü bilmiyordum.
''Hadi ama Rüzgar. Gördün mü?''
''Seni çıkaran çocuktan bahsediyorsun sanırım?''
''Beni sen çıkarmadın mı?''
''Hayır seni tam tarif ettiğin gibi biri çıkardı. Ama seni dışarıya çıkardığı an o da yere yığıldı.'' Rahatlamıştım. Hayal görmemiştim. Ama beynime sonradan giren durumla
''Rüzgar benim onu görmem lazım! İndir beni! Hey!'' dedim
''Saçmalama İrene. Seni öldürmeye çalıştılar geri dönemezsin.''
''Lütfen Rüzgar...''
''Bugün olmaz İrene, ama yarın için söz veriyorum.''
İçim kavrula kavrula kabul ettim ve kendimi Rüzgar'ın omuzlarına bıraktım. Yarın onu görüp teşekkür edecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İrene
Подростковая литератураTarih kitaplarında bulamayacağınız gerçekler. İrene. Barışın sembolü. 5 elementin 5'inede hükmedebilen gelmiş geçmiş en güçlü kadın! Elementler, Vampirler, Cadılar ve diğerleri... Çok derinlere inen yüzyıllardır devam eden hikaye. İRENE!