Değişim

153 8 3
                                    

Medyadaki İrene'nin ablası

 Evimizin önüne geldiğimde ablamı bulmaya odaklandım. Ona bişey yapabilirlerdi. Eve korkuyla girdiğimde onu yatakta hareketsiz buldum. Aklıma dolan kötü düşüncelerle onu sarsmaya başladım. Gözlerini aralayıp bana  baktığında içim yatışmıştı. İyiydi, en azından şimdilik...

 ''B-ben sana kötü bi-bişey oldu sandım.'' diye kekelediğimde kalkıp bana sarıldı.

 ''Abla yarın İstanbula dönmek istiyorum.''

 ''İyi olur meleğim. Benimde işlerim var.'' anlayışla karşılamasına sevinip odadan çıktım. Tüm kapıları pencereleri kontrol edip balkona uzandım. Yazın hep dışarıda uyurdum. Görüş alanımda deniz vardı. Denizin ne kadar huzurlu olduğunu düşündüm. Dolunay gecesiydi. Bugün ben 18 yaşıma girmiştim ve başıma garip olaylar gelmişti. Korkmam gerekirdi evet. Ama korkmuyordum, sakindim. Sonunda uyumaya karar verdim. 

 Telefonun sesiyle uyanınca küfrettim. Arayan kişiye baktığımda numarasının kayıtlı olmadığını gördüm. Umarım geçerli bir sebebi vardır diyerek telefonu açtım.

 ''Alo?''

 ''Ben Ateş. Nerdesin?''

 ''Sana da merhaba, iyiyim sormana gerek yoktu. Numaramıda bulman ve sabahın köründe beni araman hiç önemli değil!!!!''

 ''Uzatma İrene! Nerede olduğunu söyle. Yanına geliyorum.''

 ''Balıkesirdeyim. Gelemezsin.''

 ''Akşama ordayım.'' diyip kapattığında şansıma sövdüm. Nasıl boktan bir hayatım vardı. Ne zamandır yüzünü görmediğim çocuk beni arıyordu.

 Mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya başladım. Güzel bir kahvaltı olduğuna inanınca ablamı uyandırmaya gittim. Ablam odasında yoktu. Telefonunu aradığımda ikinci çalışta açtı. Beklemeden konuşmaya başladım. 

 ''Abla sen nerdesin ya? Senin için kahvaltı hazırlıyorum ortada yoksun!''

 ''Ablan için yiyecek insan getirsen iyi olur.'' diyen kadın sesine karşılık dondum. ''Ablana kan getirmezsen ölebir. Gerçi şu anda ölüden farklı yok.'' diyip adresi verdikten sonra harekete geçtim. 

 Onu dönüştürmüşlerdi! Kapıdan çıkarken gördüğüm kediyi özür dileyerek kucağıma alıp koşmaya başladım.

 Verdikleri adrese vardığımda korkarak içeri girdim. Karşımda siyah saçlarına kıyasla bembeyaz teni olan kadını görünce kaşlarımı çattım. 

 ''ABLAM NEREDE?!!'' 

 ''Odada. Onu beslemek için şu zavallı kediyi mi getirdin sadece?'' Bir kediye bir de ona baktım.

 ''Ablama ne yaptın?''

 ''Çok seksi bir varlığa dönüştürdüm.'' dediğinde koşarak tarif ettiği odaya yöneldim. Yerde yatan ablam bana yüzünü döndü. Çökmüştü, gözlerinin altı da gözleri gibi kırmızıydı. Yüzü beyazlamıştı. Kedi mırıldanmaya başlayınca kafasını okşadım. Hızla yaklaşıp üstüme atlıycakken kadın aramıza girdi ve ''Onun kanı vampirler için zehirlidir. Onla değil kediyle beslen.'' dedi. Hırlayıp kediye uzandı ve onu ısırdı. Ablamı bu kadar vahşi hiç görmemiştim. Kediyle işi bittiğinde koluyla ağzını sildi. Deminki haline kıyasla daha canlı bir ten rengi vardı ve gözleri eski rengindeydi. 

 Vahşi ama muhteşem diye düşündüm. Ablam... Muhteşem görünüyordu. İçime işleyen üzüntü dalgasına engel olamadım. Onu öldürmüşlerdi.

 ''Ablan artık bizden. Vampirlerle ilgili karar verirken buna göre ver.''

İreneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin