0.5

6.2K 357 87
                                    

3 Kasım 2015

"Hala yazmadı mı?" Jimin alnına dökülen terli saçlarını geriye atıp yanıma oturdu.

"Kim?"

"Kimden bahsettiğimi anlamadın sanki."

Oflayarak elindeki su şişesini alıp kafama diktim. Yaklaşık 4 saattir pratik odasındaydık, Namjoon hyungun telefonunun çalmasıyla ara vermek anca aklımıza gelmişti.

Biten şişenin kapağını kapattım. "Yazıp yazmaması umrumda değil."

Kaşlarını kaldırarak telefonumu işaret etti. "O zaman sürekli telefonunu kontrol etmekten vazgeç."

"Sadece annem veya babam mesaj atmış mı diye kontrol ediyordum! Bu aralar onlarla ilgilenemiyorum."

"Aptal velet, biraz daha bekleseydin benim giflerimi atacağından emindim." Jin hyung yanımıza adımlayıp yere bağdaş kurdu. "Nasıl olur da beni üçüncü sıraya atar anlamıyorum. Beni beni, koskoca worldwide handsome Kim Seokjin'i," derken yüzünü işaret ediyordu. "Aslında cevap vermemekte iyi yapmışsın, kız katarakt olmalı."

Taehyung kafasını havaya kaldırıp bir koku almış gibi derin nefes aldım. "Sanki burası biraz kıskançlık koktu?"

Jin hyung bir hışımla Taehyung'a dönüp, "Hyunguna saygısızlık yapmaman gerektiğini sana kimse öğretmedi mi 95'li! Peki her sabah aynaya gözlerin kapalı değil, yüzünü yıkadıktan sonra bakman gerektiğini?" diye taramalı tüfek gibi saydırmaya başladı. Her sinirlendiğine böyle hızlı konuşur ve şu anki yüzünün halini domates görse kendisine kırmızı demeye utanırdı.

Jimin bize yaklaşan Taehyung'un ayağına tekme attı. "Senin saltanatın sadece bir gün sürdü gerizekalı. Asıl zirvede kalan benim!"

Elimle yüzümü kapattım. Bir de hyung olacaklardı, saçma sapan bir konu hakkında tartışıyorlardı. "Lütfen biraz daha IQ yükseltecek şeylerden bahsedebilir miyiz?"

"Biri beni mi çağırdı?" Namjoon hyung elinde telefonu çevirirken köşede duran su şişelerinden bir tanesini kaptı. Aradan kaç yıl geçerse geçsin, her hareketi bana fazlasıyla havalı görünüyordu.

"Arayan kimdi?" diyerek konuyu değiştiren Taehyung'a günün geri kalanında iyi davranacağıma dair kendime söz verdim, birkaç dakika sonra unutmak şartıyla.

"Dans hocası rahatsızlanmış, şu an hastanede serum yemekle meşgulmüş. Bu yüzden günün geri kalanında serbestiz."

"Önemli bir şeyi var mı?"

Namjoon hyung omuzlarını silkti. "Sanmıyorum, sürekli karısının ne kadar pinpirikli olduğunu anlatıp duruyor."

Seokjin hyung ellerini çırparak ayaklandı. "O zaman yemek yemeye ne dersiniz beyler?"

Etrafıma bir bakış attım. "Suga ve Hoseok hyung nerede?"

Namjoon hyung ensesindeki saçlarını karıştırdı. "Şey..."

"Yine ne oldu?"

"Telefonla konuşurken Hobi kapının oradan geçiyormuş, onu fark etmeden kapıyı açınca dengesini kaybetti."

Jimin kaşlarını çattı. "Sonra?"

"Odanın köşesinde uyuyakalmış Yoongi'nin sandalyesine düşmemek için tutunacakken Yoongi hyung ile yere devrildiler ve Yoongi hyung uyandı."

Taehyung korkuyla, "Şu an neredeler?" diye mırıldandı.

Namjoon hyung yine konu sakarlığı olduğundan utanarak başını önüne eğdi. "En son Yoongi Hobi'yi küfrederek kovalıyordu."

Tam o sırada Hoseok hyungun çığlığını duyduğumuzda Jin hyung ayaklandı. "Şu yedilinin bir 24 saati de olaysız geçsin be!"

"Ne 24'ü ya, 1 saat yeter de artar bile."

Taehyung, Jin hyungun arkasından odadan çıktığında Namjoon hyung, kendisinin suçu olmadığına dair açıklamalar yaparak peşlerinden gitti.

Jimin karnını tutarak kahkaha atıyordu. Sinirden ben de güldüm. "Keşke şu halimizin de bir gifi olsa, o zaman yanımızda bir Army bile bulamayız."

Jimin zar zor gülmesini durdurdu. "Jungkook—sshi sana bir şey söyleyeceğim."

"Ne?"

"Benim ya da Taehyung'un adını Google'a aratıp önüne çıkan ilk giflere bak."

"Neden böyle bir şey—"

"Sen zeki çocuksun, anlarsın."

Beni orada bırakıp odadan çıktığında başımı duvara yaslayıp dediğini yaptım. Anonimden yazan kızın attığı giflerin, karşıma ilk çıkan giflerle aynı olduğunu fark edince otomatikman kaşlarım havaya kalktı.

Sadece karşısına ne çıkıyorsa onu atıp duruyordu.

Dudaklarımı bir kere yalayıp karşıdaki aynadan kendime baktım. Bu şeyi bu kadar kafama takmamam gerekti ancak içimde bir ses vardı ve her şeyin bu kadar basit olmadığını söylüyordu. Ellerimle kulaklarımı kapama dürtüme engel olamıyordum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
behind lights ღ rosékook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin