32. Bölüm

41 8 19
                                    

Seulgi hızlıca kendini geri çekti. Jimin biraz şaşırsa da bu yönde adım atmaya çalıştığı için de utanmıştı. Yüzü kızarmış bir şekilde kafasını öne eğdi ve "İkimizin de aynı rüyaları görmüş olması garip. " dedi. Seulgi de bu garip durumdan kurtulmak için onu onayladı. Ama kurtulamadı. Etrafı sessizlik kaplamıştı.

"Ben gitsem iyi olacak. Yarın işe geri döneceğim. Bugün biraz dinlenmeliyim. " dedi Seulgi birkaç dakika sonra.

"Tabi. Birlikte kalkalım ben seni bırakırım. "

"Gerek yok. Teşekkür ederim. "

"Israr ediyorum. Seninle biraz daha birlikte olmak istiyorum. Seni biraz daha tanımak istiyorum. "

Söyledikleri karşısında Seulgi duygulanmıştı. Ona gerçekten aşık gibiydi. Ve Jimin'in ilgi gösteriyor olması Seulgi'yi mutlu ediyordu. Sebepsizce. Üstelik onu sadece rüyalarında görmüştü.

"Peki. " diyerek kabul etti. Hesabı ödeyerek birlikte çıktılar. Biraz ileriye park edilmiş arabaya geçtiler sonra. Jimin sürücü koltuğuna Seulgi de yanına oturdu.

"Nerede oturuyorsun? "

"Navigasyon girerim. "

"Peki. "

Seulgi navigasyona girdikten sonra Jimin dikkatlice yollara bakındı. Nerede oturduğunu tam olarak öğrendikten sonra navigasyonu kapattı.

"Noldu? Neden kapattın? "

"Sana seninle daha fazla vakit geçirmek istediğimi söyledim. Yolu uzatacağım. " diye cevap verdi Jimin gülümseyerek.

"Neden? "

"Ne neden? "

Seulgi'nin ciddi ifadesi Jimin'i şaşırtmıştı. Söylediğinde kötü bir şey olduğunu düşünmüyordu oysa ki.

"Neden benimle vakit geçirmek istiyorsun? Neden beni daha yakından tanımak istiyorsun? "

"Seni rüyamda gördüm. Sen de beni. Sonra karşılaştık. Kader bizim için bir oyun düzenlemiş gibi. Ben de bu oyunu oynamak istiyorum. "

"Ben oyunlardan hoşlanmıyorum. Bir taraf kazanırken bir taraf kaybetmek zorunda kalır her zaman. "

Jimin kendini ona doğru çevirdi. Ciddiyetinin nedenini anlamıştı. Korkuyordu. Sonunda üzülmekten ve kırılmaktan korkuyordu.

"Bazı oyunlar birlikte oynanır Seulgi. Takım olursun ve birlikte kazanırsın. Bizim oyunumuzun kaybedeni olmayacak. Söz veriyorum. " dedi ellerini tutarak. Seulgi de ellerini çekti.

"Anlaşılan sen takım olmak istemiyorsun. " dedi Jimin önüne dönerken.

"Senin takımın var çünkü. Ben ancak sizin rakibiniz olabilirim. "

"Öyle mi? Kimmiş benim takım arkadaşım? "

"MiSun. "

Jimin kahkahalarla gülmeye başladı. Neden güldüğünü anlamaya çalışıyordu Seulgi. Kıskanmış gibi gözüktüğünü anladı ve hemen toparlamaya çalıştı.

"Yani yanlış anlama ben bundan rahatsız değilim. Sadece onun bu durumdan hoşlanmayacağını düşündüm. Çünkü biliyorsun bir kız herhangi bir kızı sevgilisinden tatbiki kıskanır. Bunlar gayet normal şeyler. Üstelik biz bir de- "

"Dur dur dur. Ne yapıyorsun? "

"Açıklıyorum. "

"Neyi? Ben sana bir şey sormadım ki. "

"Yani ben şimdi sana bunu söyleyince kıskanmış gibi gözüktüm. Onun için açıklıyorum. "

"Kıskandın mı peki? "

Rüya (꿈)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin