16. Bölüm

27 7 2
                                    

"Ne oldu? Neden öyle bakıyorsunuz? "

Seulgi ne diyeceğini bilemiyordu. Bu yüzden sessiz kalmayı tercih etti. Konuşmayı tercih eden Jimin olmuştu.

"2-3 dakika öncesine dön. "

"Döndüm. "

"Ne söylemiştin? "

"Seulgi'yi sevdiğimi. "

"Yani..? "

"Aaaaa. " diyerek kahkaha atmaya başladı JiHyun. Seulgi ve Jimin ise birbirine bakıp durumu anlamaya çalışıyordu. Uzun ama gerçekten uzunca bir süre güldükten sonra hala ufak ufak gülmeye devam ederek konuştu JiHyun.

"Yani seviyorum derken o anlamda değil. Abla olarak. Ki ablam da sayılır. Benimle paylaştığı şeyden sonra. Değil mi? " diyerek Seulgi'ye döndü. Rahatlamış bir şekilde başıyla onayladı o da. Rahatlamayan kişi Jimin'di.

" Ne paylaştı ki? Neden JiHyun'la paylaştı? Bana neden söylemedi? Neden benimle bu kadar yakın değil? " gibi düşünceler geçiyordu aklından.

"Neyse hadi bir yere gidelim. " diyen JiHyun'un teklifi kabul edildi ve Jimin şimdilik zihnini susturdu. Biraz yürüdükten sonra şirkete yakın bir yere geçtiler. Masaya oturmadan önce JiHyun lavaboya gitmek istediğini söyledi. Bu yüzden onun siparişini Jimin verecekti.

"O zaman ben bir yere geçeyim sen de içecekleri al? Ya da ben alayım sen geç? " diye bir fikir sundu Seulgi.

"Ben hallederim sen otur. " dedi Jimin.

Seulgi cam kenarında köşe bir yere yerleşti. Camdan caddenin tamamı gözüküyordu. Hava henüz çok kararmamıştı. Telefonuna bakıp saati kontrol etti. Daha 5'ti. Bu da demek oluyordu ki rüyada geçireceği son 2 saat. Bu durumda Busan'a kendisi dönemezdi. Ya yine buradaki evde kalacaktı ya da onu eve kadar JiHyun taşıyacaktı.

Düşüncelerinden ayrılmasını sağlayan Jimin oldu. İçecekleri masaya koyup tam karşısına oturdu.

"Neden burayı seçtin? "

"Eğer rahatsız olduysan değiştirelim. "

"Hayır sordum sadece. "

"Cam kenarını seviyorum. Gökyüzünü ve insanları izleme fırsatı veriyor. Kafamı dağıtıyor. "

"Kafan çok mu dolu? "

"Evet. "

"Nelerle? "

"Hiç yaşamadığın için normal ama eski hayatımı hatırlamaya çalışıyorum. Bu da beni yoruyor. Bazen araya ihtiyaç duyduğumda gökyüzüne bakmak ya da insanların yaşam şekillerini izlemek hoşuma gidiyor. Bak mesela şuraya. " diyerek parmağıyla bir çifti gösterdi Seulgi.

Sonra devam etti. "Kızın yüzüne bakınca erkeğin bir halt işlediği belli oluyor. Ama affedecek. Çok büyük bir problem yaşanmamış aralarında. Onlara bakınca insanların ne kadar garip olduğu aklıma geliyor. Oradaki kızın şu an tek derdi o çocuğun yaptığı hata. Ben ise bir sevgilim var mıydı onu bile hatırlamıyorum. "

Jimin'in gözleri açıldı.

"Var mıdır? "

"Bilmem. Sence sevgilisi olabilecek biri miyim? "

"Yaniii. Güzelsin, naziksin, iyi bir insansın. Eminim etrafındaki herkes sana hayrandı. Bu arada hiçbir şey hatırlamıyor musun hala? "

"Geldim! "

JiHyun'un gelmesiyle laf bölündü. Abisinin yanına oturup içeceğinden bir yudum aldı.

"Ne konuşuyordunuz? " diyerek de konuya dahil olmaya çalıştı.

Rüya (꿈)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin