6. Bölüm

41 7 3
                                    

Ne diyeceğini bilemiyordu. Sadece şaşkın koca gözlerle karşısındaki CEO'ya bakıyordu. Ağzından sadece "B-b-b" çıkmıştı. Bay SiHyuk ise buna tebessüm ederek karşılık verdi.

"Tamam. O zaman sen bunu düşün eğer olursa gelirsin. Ben yine de eğer gelirsen şirkette stajyer olabileceğinin garantisini vereyim yeter. "

Seulgi gülümsedi ve eğilerek teşekkür etmeye çalışarak odadan dışarıya çıktı. Bunu Jimin'e anlatmalıydı. Ona sormadan bu işe girişemezdi. Jimin'in ona beklemesini söylediği kata geldiğinde içeriye girip nasıl onu alabileceğini düşünmeye başlayacaktı ki Jimin odadan elinde telefonuyla çıktı. Seulgi'ye doğru yürüdükten sonra telefonu uzatarak "Al annem. Seninle konuşmak istiyor. " dedi. Seulgi telefonu aldıktan sonra da içeriye tekrar girdi.

"Alo? "

"Ahhhh Tanrı'ya şükürler olsun. Sana bir şey oldu diye çok korktum. Neden çıkarken haber vermediniz? Kalp krizinden gidiyordum burada kızım. "

Seulgi eliyle alnına vurdu. Biraz kendine kızdıktan sonra cevap verdi:

"Kusura bakmayın çok anlık oldu. Ben tamamen unutmuşum. Çok özür dilerim. "

"Neyse iyisin ya önemli olan o. Şimdi sana söyleyeceklerimi dinle. Bunları yapmadan sakın gelme eve. "

Endişelenmeli miydi?

"Sizi dinliyorum. "

"Jimin'de bir tane kart var. Aile kartı o. Herkes kullanıyor. Sen de bir şeyler hatırlayana kadar aileden sayılırsın kızım. Onu al ondan. Kendine güzel giyecek bir şeyler al. Şık kıyafetler, pijamalar, iç çamaşırları, çoraplar... Aklına ne geliyorsa. "

"Ama ben- "

"Sus! İtiraz kabul etmiyorum. Sonra da git bir telefoncuya bir telefon bir de kart al kendine. Hatta şöyle yapalım sen her şeyin ucuzunu kötüsünü alırsın. Sen beni Jimin'le otobüsten indiğiniz yerde bekle. Ama şimdi çıkma yola. Ben sana yaklaşınca haber vereceğim. O kartı da al gel tamam mı? "

"Peki efendim. "

"Aferin kızım. Hadi görüşürüz. "

"Görüşürüz. " dedikten sonra telefonu kapattı. "Gerçekten bu insanlar birer melek olmalı" diye düşündü. Kim böyle bir iyilik yapardı ki hiç tanımadığı birisi için? Peki Bayan YeonJoo gelene kadar ne yapacaktı? Bu şirkette zaman geçmeyeceği kesindi. Jimin ise zaten çalıştığı için onu alamazdı. Uyursa da dünyaya geri dönecekti ve bunu hiç istemiyordu. Belki biraz şirketi gezebilirdi. Ama o zaman da Jimin'e haber vermesi gerekiyordu ve dersini hiç bölmek istemiyordu. Anlaşılan burada beklemek zorundaydı.

Aradan geçen birkaç saat sonunda telefon çaldı. Bu kadar beklemekten aşırı derecede sıkılsa da uyumadığına şaşırıyordu. Telefonu açtı.

"Geliyorum kızım. Sen de gel. "

"Tamam geliyorum efendim. "

Şimdi dersi bölüp telefonu verip kartı alması gerekiyordu. Gözlerini kapatarak kapının karşısında kendisine güç vermeye çalışıyordu. Gözlerini açtığında karşısında birisi duruyordu. Şaşkın gözleriyle Seulgi'ye bakıyordu.

"Şey ben içeriye Jimin telefon kart ahhh. "

Karşısındaki çocuk ona sadece güldü. Aslında Seulgi dışarıdan kendisini izlese o da gülerdi. Cümle yaratması mı gerekiyordu da karşısındakinin ona sadece kelimeleri vermişti?

"Sanırım Jimin'e ihtiyacın var? " diyerek tebessüm etti çocuk. Seulgi de gülümseyerek kafasıyla onayladı. Çocuk kapıyı tekrar açarak içeriye döndü.

Rüya (꿈)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin