ESKİ DOSTLAR

1 0 0
                                    

Gün ağarmadan sabahın erken saatinde ayrıldı evden. Samar'ı görmek istemiyordu onunla konuşacak hiç bir şeyi yoktu. Onu sokakta bulmuş evine almıştı, yemeğini paylaşmıştı evet ama derdi ne ev ne de sıcak yemekti şuan. Tek düşündüğü Nanhe'ydi onun orada nasıl olduğunu bilmeden rahatlamayacaktı. Sokakta nereye gideceğini bilmeden öylece yürüyordu. Hava serindi çantasından Nanhe'nin ona aldığı siyah sweatshirtü çıkarıp üzerine geçirdi. Üstünde onun kokusu vardı buram buram Nanhe kokuyordu. Şuan ne yapıyordu ne haldeydi kim bilir. Gözleri doldu yürüyecek takati kalmamıştı kaldırım taşına oturdu kokuyu ciğerlerine çeke çeke ağlamaya başladı.

Ne kadar yürüdüğünün farkında değildi hava kararmaya başlamıştı. Yürüdüğü sokaklar tanıdık yerlere getirmişti onu.Eski dostu Sid'in oturduğu mahalleydi burası.Onu görmeyeli o kadar uzun yıllar olmuştu. Aditi Nanhe'yle birlikte yaşamaya karar verdikten sonra Sid'le yollarını ayırmışlardı.Ayrıldıktan sonra çok nadir görüşmüş sonra bir daha yolları kesişmemişti. Arada haberlerini alıyordu. Sid'in oturduğu apartmana doğru yürüdü. Uzun zamandır görüşmeseler de en yakını oydu tek derdini anlatacağı ve onu dinleyen Sid'di. Apartmanın önüne geldi kaçıncı katta oturduğunu bilmiyordu zilleri kontrol etti ama onun adı yazmıyordu. Sadece bir tanesi isimsizdi bu şifreli bir şey olabilirdi. İsimsiz olan zile bastı beklemeye başladı. Megofandan 'kim o' diye ses geldi. Gelen cızırtılı sesin Sid'e ait olup olmadığına emin olamamıştı. Megafona yaklaşıp ''Benim Aditi.'' dedi kapı otomattan açıldı. İçeri girip merdivenlerden çıkmaya başladı. İkinci katta oturuyordu Sid asonsöre binmedi bu yüzden zaten korkardı asansöre tek binmekten. İkinci kata çıktığında kapısı aralık olan daireye girdi. Merakla Sid'i arıyordu. Büyük salona doğru yürüdü odada büyük itinayla döşenmiş üç büyük bilgisayar vardı değişik aletler,cihazlar odanın büyük bir bölümünü kaplıyordu. Saçları uzamış onları afrika örgüsü yapmıştı eskisinden daha da yakışıklı olmuş vücut geliştirmişti. Sid tekerlekli koltuğunda birinden diğerine gidip geliyordu. Sid işlerini büyütmüştü zaten çok zeki bir insandı.O büyük birhackerdi. Kafasını kaldırmadan ''Birazdan ilgileneceğim seninle.Bir şeyler içmek istersen sağ tarafta mutfak gidip alabilirsin.'' dedi. Aditi başını salladı bir şey istemiyordu. Köşede duran koltuğa oturdu Sid'i izlemeye başladı.

Sid işini bitirdiğinde yerinden kalkıp kollarını açarak Aditi'nin yanına geldi. Dostça sarıldılar uzun uzun. İkisi de birbirlerini çok özlemişti. Oturup derin bir sohbete başladılar. İkisi de bugüne kadar başlarından geçen her şeyi anlattı. Sid çok başarılı hacker olmuş önüne her gelen işi büyük mevlalar karşılığında yapıyordu.Bütün evde oturup bu işlerle uğraşıyordu. Çok fazla kazanıyordu. Aditi en son başına gelen olayı tün ayrıntılarıyla anlattı. İlk defa ağlamadan bunu yapabilmişti. İçinde büyük buruk ve sevinç vardı. Uzun zaman sonra eski dostunu görmek mutlu etmişti. ''Peki şimdi o nerede.''diye sordu merakla Sid.

''Velvet ceza evinde.''Sid iri olan gözlerini daha da açıp Aditi'ye baktı. Şoka girmiş gibiydi ''Sen şakayapıyorsun değil mi?'' dedi heceleyerek. ''Hayır ciddiyim dün Nanhe'nin dosyasındayazıyordu.'' Merakla bakıyordu ''Nerede'' Aditi gözlerini devirdi ''Sana anlattığım polis Samar varya onun evinde. Nanhe'yigörmek istediğimi söyledim oda görmememin daha iyi bir fikir olacağınısöyledi.''. Sid kaşlarını indirdi kızgın bir şekilde ''Sana yalan söylemiş bu adam sen onubir daha göremezsin. Görsen de anca ölüsünü oda tabi tanıyabilirsen.'' Aditi kızmıştı''Ne diyorsun sen ne yalanı ne ölüsü.''Aditi merakla verecek cevabı bekliyordu. Sid doğru kelimeleri arıyordu onu üzmek istemedi ama gerçeği de bilmeliydi.''Sen Velvetcezaevinin neresi olduğunu biliyor musun?Oraya giren sağ çıkamaz.'' -

''Kafan mı güzel senin. Yine hap aldın değilmi?'' bu defa gerçekten kızmıştı sinirle çıkıştı Sid'e .''Ben iyiyim ama sen benimsöylediklerimi ciddiye almıyorsun. Aditi orası Hindistan'nın en ağırsuçlularının bulunduğu ve idam edildiği yer.Oraya kim girerse girsin ölüçıkar.'' .Aditi şoka girmişti ''Nanhe ölecek mi?''diye sordu titreyen dudaklarıyla. ''Orası berbat bir yer.Sözde idamıazaltıklarını söylerler ama içeride neler olup bitiyor Tanrı bilir.Bazımahkumlar işkenceye dayanamayıp ya ölürler ya da intihar ediyor.'' Aditikorkmuştu o ölemezdi kendi yüzünden oraya düşmüştü. Ağlamaya başladı onu oradan çıkarmalıydı.Uzun zaman ikisinden de ses çıkmadı. Aditi sessizce ağlıyordu. Evet o yer hakkında çok kötü şeyler duyuyordu ama idam olayını bilmiyordu.İçinde bir umut vardı gözyaşlarını sildi Sid'e dönüp ''Nanhe'yi kurtarmalıyız.Onu oradan çıkarmalıyız''.Sid eliyle başını ovaladı. Aditi ona yalvaran gözlerle bakıyordu. Sid kızmıştı ayağa kalkıp ''Saçmalıyorsun oraya girersen sağçıkamazsın.''. Aditi yerinden kalkıp Sid'in ayaklarına kapandı ''Bana yardım et Sid. Lütfen seninyapamayacağın iş yoktur.Lütfen yardım et.''. Sid ellerinden tutup ayağı kaldırdı ''Bunu yapamayız yakalanırsak işimizi bitirirler. Unut onu artık kendine yeni bir sayfa aç.Sen içeride olsaydın eğer o seni kurtarmazdı'' Sid de kendi söylediklerine inanmıyordu Aditi'yi nasıl inandıracaktı. O Nanhe'siz yapamazdı her şeyiydi o nefes gibi alamazsa ölürdü Aditi. Ağlamaktan yüzü solmuş göz altları çökmüş zayıflamıştı Aditi. Sid bu haline dayanamamıştı Sid'in bu yaşına kadar hiç arkadaşı olmamıştı. Eski ve tek dostuydu hatta dosttan öte kan bağı olmasa da kardeşiydi.Pes edercesine kafasını kafasını olumlu olarak salladı, kabul etmişti. Aditi birden boynuna doladı fersiz kollarını. Bu defa mutluluktan ağlıyordu. ''Önce bir plan yapmalıyız.Bu uzun sürebilir ne kadar uzun bilemem ama mantıklı hareket etmemiz gerekecek.''. Aditi başıyla onayladı.Dudağını ısırıyordu Aditi ağlaması gitmişti kendini zor tutuyor gibiydi. Bir anda gülmeye hatta kahkaha atmaya başladı. Sid Aditi'nin aklını kaçırdığını düşündü. Aditi değişik bir şekilde gülüyordu sürekli ardı ardına kahkahaları kesilmiyordu. Aditi mutluydu içini kocaman umut kaplamıştı Nanhe'yi tekrardan görecekti tekrardan birlikte olacaklardı.Bunu en başından Nanhe'ye yapmamalıydı ama kandırılmıştı. Samar bunu ödeyecekti hemde en kötü şekilde. Kahkahalarının arasından ''Sid bunu beraber yapacağız değil mi.Bana yardım edeceksin.''dedi yerinde mutluluktan zıplayarak. Sid artık pes etmişti onu sakinleştirip kolundan tutup odaya götürdü . ''Tamam Aditi. Hadi uyu artık yarın düşünürüz olacakları.'' Aditi yorgundu yatağa girer girmez gözlerini kapadı.Yatağında yatan Aditi'nin yüzünde oluşan masum mutluluğunu gördü. Gözlerini kapatmış hafif sırıtıyordu. Bu masum halini görmeyeli uzun zaman olmuştu Aditi'yi seviyordu onu çok özlemişti. Ona bir söz vermişti ama nasıl yardım edeceğini bilmiyordu.Aslında Nanhe'nin peşini bırakması en doğru karardı o çocuk bu kızın sevgisini hak etmiyordu. Pes edeceğini bilse şuan Aditi'nin yanında kalması için oturup ona eski günlerdeki gibi olmayı teklif edebilirdi ama Aditi vazgeçmezdi onun sevgisi saf ve sonsuzdu ona karşı. Odadan çıkmadan ''Bu arada Samar'la arayı iyi tut o adam işimize yarayabilir.'' dedi ışığı kapatıp salona doğru yürüdü.

MusonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin