Aradan koskoca üç ay geçmişti her gün diğeriyle aynı gibiydi. Hiç bir şey değişmiyor Nanhe geri dönmüyor ve en önemlisi onu göremiyordu. Bugün eski mahallesine gitmek istedi. Nanhe'le birlikte yaptığı kulübeye doğru yürümeye başladı. Oraya neden gittiğini bilmiyordu ama orayı ve Nanhe'yi çok özlemişti. Her gün biraz daha özlemi artıyor ve ona kavuşacağı günleri iple çekiyordu. O kadar uzun zaman olmuştu ki simasını unutmuştu insan sevdiğinin simasını unutur muydu hiç. Bu kadar uzun ayrılığa kim dayanabilirdi? Aklında tek kalan kömür karası gözleriydi. Koyu siyah bakışlar asla aklından silinmiyordu. Artık ağlamıyordu sebebini bilmiyordu ama sanki bu acıya alışmıştı. Her gün onun hasretiyle yatıp kalkıyordu. Gözlerini açtığında aklına ilk o geliyordu. Ne yapıyordu, durumu nasıldı her ayın ilk salısı idamlar oluyordu. Her idam duyuruları olduğunda Nanhe'nin ismi verilecek diye ödü kopuyordu. Bu üç ayda üç kişi idam edilmişti hepsinin ayrı ayrı ağır suçları vardı. Aditi bu yüzden her ay sonu yaklaştığında tüm gazete,televizyon,internet ve tüm yerel duyuruları takip ediyordu.
Kulübeye varmak üzereydi ki takip edildiğini fark etti. Bu defa kim neden takip ediyordu anlamış değildi hemen yolunu değiştirdi kalabalık bir caddeye çıktı.Bu olaydan nefret ediyordu yine başına gelmişti bu defakiler polis değildi tiplerinden anlamıştı.Hiç düşünmeden koşmaya başladı takip edenlerde arkasından koşmaya başladı.Kalabalığın arasından izini kaybettirmeye çalıştı.Bir banka oturup gitmelerini bekledi olduğu yer kalabalıktı.Bir şeyler yapmalıydı ama çok geçti adamlardan biri onu oturduğu bankta gördü ve Aditi'ye doğru koşmaya başladı. Aditi banktan kalkıp tekrar koşmaya başladı. Delicesine koşuyordu ara sokaklara girdi. Nefes nefese kalmıştı elini karnına koyup kaldırıma oturdu. Uzun süre etrafta kimseyi görmedi nefesini düzene soktu. Nanhe yoktu yanında kimse yoktu tek başınaydı ne yapmış olabilirdi? Neden hala peşinde gizemli adamlar vardı. Kendini iyi hissettiğinde ayağa kalktı üstüne yapışan tozları temizledi. Sokağa köşeden bir araba girdi araba Aditi'nin tam önünde durdu.Ön kapılar açıldı içinden iki adam çıktı biri Aditi'in kolundan tutup arabaya doğru götürdü. Daha isyan edemeden arka kapı açıldı kolundan tutan adam onu içeriye zoraki itti. Aditi İçeride ki kel adamı hemen tanıdı .Nanhe'yle beraberken bir kaç kere çalıştığı adamdı bu.
Adam Aditi'nin yüzüne bakıp sırıttı ''Neden kaçtın Aditi. –kaşını kaldırdı.- Ancak suçlular böyle kaçar, yoksa sen suç işleyecek bir şey mi yaptın?''. Bu sert bakışlar Aditi'nin hoşuna gitmemişti. Nanhe den sonra kötü bir şey yapmamıştı ki. Polislere yakalandığı gün bile bu adam orada değildi neyden bahsediyor olabilirdi. Cevap vermedi zorla arabaya bindirilmişti.Uzun bir sessizlik hakimdi nereye gittiğini bilmiyordu ama şehirden baya uzaklaşmışlardı.Uzun yolculuğun ardından büyük gösterişli bir eve girdiler.Arabadan indi kafasını kaldırıp büyülenmiş bir şekilde eve bakmaya başladı.Ev çok büyük ve güzeldi küçükken dinlediği hikayelerde ki gibi şatoya benziyordu. Arkasında duran adam onu yürümesi için itti.
Eve girdiklerinde hayranlıkla etrafı inceler.Masallarda ki evler kadar güzeldir her yer altın sarısı renklerle kaplanmıştır. Evin iç avlusu baya geniş ve büyüktür dizaynı kusursuz yapılmıştır. Avlunun ilerisinde cama yakın olan kısmında üzerinde bir sürü yiyecek olan büyük bir masa vardı. Kel adam eliyle işaret yaptı masaya oturması için. Aditi bu adamın ürkütücü bakışlarından korkuyordu karşı çıkmadan hemen masaya oturdu.Kel adam masaya oturmadan önce yanında duran bir kaç adamı gönderdi. Aditi masada ki yiyeceklere bakıyordu bu masanın sonu kötü bitecekti içinde öyle bir his vardı. iç çekti kafasını kaldırdığında adamın ona gülümsediğini gördü.Ellerini masanın üzerinde birleştirir. işaret etti.''Aditi_Aditi_Aditi sizinle uzun süre önce çalışmıştım. Çokta memnun kaldım inkar edemem ama ortağının başına gelenleri duyunca çok üzüldüm. Çok iyi bir çalışandı herkes memnundu.Bu devirde böyle güvenilir insan bulmak zor tabi.''. Her cümlesinin sonunda ukalaca bir gülümseme atıyordu.Bu adam ne istiyordu ki.
İçeriye yemek servisi yapmak için iki hizmetli geldi.Adam hizmetlilerin işinin bitmesini bekledi.Hizmetliler Aditi'nin tabağına çeşitli yemekler koydu.Aynı şeyi adam için de yaptılar.İşleri bitince dışarı çıktılar.Adam Aditi'ye dönerek yemeğini yemesini söyledi. Aditi yemek yemek istemiyordu adamın asıl niyetini anlamaya çalışıyordu. ''Neden buradayım.''dedi Aditi.Korkarak sesi çıkmıştı. Adam elinde ki çatal ve bıçağı çok nazik kullanıyordu. Aditi'nin sorusuna cevap vermek için ağzında ki lokmayı bitirmeyi bekledi. ''Yemek yemek bir adaptır, sanattır Aditi önce karnını doyurmalısın ve sofrada konuşulmaz. Yiyecekler boğazına kaçabilir.''. Aditi sinirlenmişti kaybedecek neyi vardı ki bu saatten sonra Nanhe'yi bile bir daha göreceği meçhulken ''Bana ne yapıp ne yapmayacağımı söyleme.Neden buraya zorla getirildim.'' diye bağırdı.Kel adam ceketinin cebine sıkıştırdığı mendille ağzını sildi. ''Benim için çalışacaksın.''. Aditi şaşırmış gözlerini kocaman açtı. Ne demek istediğini çok iyi anlamıştı Nanhe gibi teslimat işleiyle ilgilenmesi istemişti kendisinden. O teslimattan anlamazdı ki bütün işleri Nanhe yürütürdü Aditi yanında çırak gibi emirler verirdi. Kendine verilen işi yapardı bir iş becerdiği yoktu. Tek derdi Nanhe'ye olan aşkıydı aşkı için her şeye katlanıyordu. Karşısında ki adam cevap vermesini bekliyordu kesin ve net bir şekilde ''Bunu yapamam.'' dedi. ''Yapma Aditi bu zamanda senin gibilerin değeri bilinmeli.'' Aditi kaşlarını çatıp ''Beni yanlış anladınız.Ben yapamam yani olmaz.''. Kel adam ısrarlıydı ''İki katı para.''cebinden çek defterini çıkardı ''Hatta şuan avansını bile veririm.''.Aditi ''Ben gerçekten yapamam beceremem ki hemen yakalanırım bu iş bana göre değil.'' deyip masadan bir hışımla ayağa kalktı kapıya doğru yöneldi.Kapıyı açtı tam dışarı çıkacaktı ki kapıda duran iki koruma onu durdurdu.Kapıya doğru gelen kel adam korumalara onu bırakması için el kaldırdı. Aditi'nin yanına yaklaşıp ''İyice düşün Aditi. Bir kaç gün mühlet sana.Aldığımız yere bırakın bunu'' dedikten sonra arkasını dönüp içeri girdi. Aditi bir korumayla arabaya bindi geldiği yolları geri dönüyorlardı.Düşünecek bir şey yoktu kararı kesindi. O işi yapmayacaktı. Zaten beceremezdi ki tek istediği kendi elleriyle düşürdüğü o bok çukurundan Nanhe'yi çekip çıkarmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muson
RomanceBir devir kapanıyor. Yürüyorum sokaklar boş bugün herkes törende olmalı.Kaldırımlar da sararmış yapraklar var.Kocaman iri yapraklar.Üzerimde taba rengi parka hava serin ama parka giyilecek kadar değil..Sanki yürümüyorum adım attığımı hissetmiyorum,u...