AİLE

2 0 0
                                    


                          O gece olan biten her şeyi Sid'e anlattı. Sid yorum yapmadı uzun zaman sessiz kaldı. Bu olanlar hep üst üste geliyordu. Sanki bir adım atsa on adım geriliyormuş gibiydi. Hiç bir şey yapmayışı elinin kolunun bağlı oluşu onu tedirgin ediyor bir daha Nanhe'yi göremeyeceği düşünüyordu. Bu düşünce korkunçtu. Sid dalmış olan gözlerini bir den Aditi'ye çevirdi. ''Eğer o adam seni tekrar bulursa teklifini kabul et.'' Aditi şaşırdı böyle bir teklifi asla kabul edemezdi. Yapmamam diyen gözlerle Sid'e baktığında ''Bir planım var daha oturtmadım.Seni heycanlandırmamak için söylemedim ama Nanhe'yi oradan çıkardığımızda buralardan gideceksiniz zaten.O yüzden kabul et ne derse yap.'' Aditi hem mutluluk hem şaşırmış ''Ne zaman bahsedecektin bu plandan. Hemen anlat duymak istiyorum.'' Sid olumsuz olarak başını salladı ''Şimdi değil Aditi plan henüz tamamlanmış değil hazır olduğunda,hazır olduğumuzda uygulayacağız.'' Sid kendinden çok emin konuşuyordu Aditi ona inanıyordu zaten başka kimi vardı inanmak zorundaydı. ''O adam peşinde seni bırakmayacak sen ne derse yap şimdilik işini gör biz planı yaptığımız an çıkıp gidersin. Birde o polisle daha fazla yakın ol belli senden hoşlanıyor ve güveniyor polis Nanhe'ye giden tek yol bunu unutma.'' dedi göz kırparak ''Benim biraz işim var sen uyu.'' deyip dışarı çıktı. 

                        Aditi yine tek başına kalmıştı.Son zamanlarda yalnız olmaktan nefret ediyordu. Tek düşündüğü Nanhe'ydi. Beynini yeyip bitiren şuan ne yapıyor oluşu başına derin ağrılar veriyordu. Eskisi gibi ağlamıyordu göz yaşları tükenmiş sadece zamana bırakmıştı her şeyi.Zaman ne kötüydü geçmek bilmiyordu ne zaman kavuşacaktı ,bu vuslat ne zaman son bulacaktı, ten kokusunu tekrar koklayabilecek miydi? Aklına çantasında duran sweatshirt çıkardı. Aylar geçmişti ama üzerinde hala onun kokusu duruyordu. Üzerine geçirdi bol bol kokladı yatağa uzanıp gözlerini yumdu. Ağlamadığı için kendine hayret ediyordu. Bu içinde ki umuttan kaynaklanıyordu.Onu tekrardan görecekti öyle hissediyordu. O kömür karası gözlerle tekrar buluşacaktı. 

                      Aditi sebebini bilmiyordu ama Samar'la görüşmek bir nebze ona iyi geliyordu. Onun dürüst,zeki ve komik olması hoşuna gidiyordu. Son bir aydır çok fazla görüşmeye başlamışlardı. Samar her iş çıkışı Aditi'yi alıp birlikte ya dışarı çıkıyor ya da evde yemek yapıp zaman geçiriyorlardı.Ve Aditi artık emindi eskiden şüphelense de şimdi onun kendisini sevdiğini biliyordu. Samar bunu itiraf etmemişti ama hareketleri tavırları onu ele veriyordu.  Eğer hayatında Nanhe olmasaydı bu adamı sevebilirdi.Bir gönüle bir yangın yeterdi ikincisi ölümü olurdu. Bir kaç gün önce ailesinin yanına gideceğini söylemişti Samar. Aditi'ye de teklif etmişti üç günlük tatilini birlikte geçirmelerini istemişti. Aditi ilk kabul etmemiş bunun doğru olmayacağını düşünmüştü sonra Sid'in söyledikleri aklına gelmiş mesaj çekerek geleceğini söylemişti. Bu yalan oyun giderek canını sıkıyordu. Samar'ı kandırmak hoşuna gitmiyordu. O iyi bir adamdı her bekar kadının istediği koca vasfına sahipti. İyi bir işi,maaşı,yakışıklı olduğunu düşünmese de Aditi karizması olan, ev işlerinde marifetli iyi bir aile çocuğuydu. Samar bugüne kadar iyi bir ilişkisi olmamıştı hatta yok denecek kadar deneyimli sayılmazdı. Ama Aditi'ye karşı günden güne sevgisi arttı ona aşık oluyordu. Onu kaybetmek istemiyor kazanmak içinde büyük mücadele veriyordu. Farkındaydı da onun kalbinde büyük bir sevda yatıyordu onu unutturacağını düşünüyor ve sabrediyordu. Ne zaman Nanhe den söz açılsa hemen konuyu değiştirip başka konu açıyordu. O çocuğun idam edileceği günü sabırsızlıkla bekliyordu az da kalmıştı. O öldüğü zaman Aditi tamamen onun olabilirdi. İlk zamanlar üzülse de zamanla unutturacak yaralarını saracaktı. Aditi saf  tertemizdi duyguları düşünceleri çocuk gibi hareketleri ceylan gibi ürkek yüreği ve tertemiz yüzü uzun simsiyah saçları. Her şeyiyle hayrandı ona.

MusonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin