3

789 48 11
                                    

Baekhyun kalkıp odasına geçti. Chanyeol gözlerini alamıyordu adamdan. Hele de o pantolonundan çıkan bacakları çok iyi gözüküyordu.

"Bunu şu şekilde yapacaksınız. Her ne olursa olsun chanyeol beye söyleyeceksiniz Ne derse desin yapın çok sinirlendiği zaman kimseyi tanımıyor" baekhyun her şeyi dinledikten sonra kızı gönderdi.

"Evet başlayalım madem. En ufak şeyde seni bitirebilirim chanyeol" bilgisayardan ihalelere baktı. Bir sonra ki ihaleyi kaybetmesi için karşı tarafla görüşüp bu rakamdan fazlasını söylemelerini isteyecekti. İhalenin yapılacağı kişileri gizliden arayıp bekledi.

"İyi günler. Elinize bir fırsat vereceğim. Ve eğer ki bir başkasına öterseniz sizi bitiririm. Bir sonra ki yapılacak olan engelsiz yaşam projesi hakkında konuşucam. Park chanyeol bu ihale için tam 5 bin milyon dolar teklif etmiş. Ona göre artık kazanıp kazanmamak size kalmış iyi günler."telefonu kapatıp defteri eline aldı.

"Bakalım burda neler varmış" baskhyun camdan adama baktı. Onu izliyordu. Gülümseyip el salladı.

"Bakarsın işte sen böyle. Bende burda seni bitiririm park chanyeol!" Tek tek her şeyi defterine not almaya başladı. Eğer ki bı fırsatı kaçırırsa bir daha asla amacına ulaşamazdı. Telefon çalınca gözleri kaydı. Sesini düzeltip telefonu açtı.

"Buyrun efendim" chanyeol camdan adama bakıp eliyle gelmesini iiaret etti.

"Odama gel cho hee bugün ki programı sunmadın" kapatıp yanına gitti.

"Söylemediler galiba sana" chanyeol gözleriyle  açıkta kalan bacakları inceledi.

"Parfon efendim" tabletten açıp programa baktı.

"Yatım saat sonra ruslarla toplantınız var efendim. Uçağın birazdan ineceği haber verildi. Saat 3 de ihale için avukatlar gelecek. Daha sonra ise yeni yapılacak olan semtin inşaası için toplantı var. Daha sonra boşsunuz efendim" baekhyun adama saygılı davrandıkça sinirleniyordu.

"Tamam cho hee sen çıkabilirsin. Ama dur. Seninle işler bittikten sonra bir şeyler içelim mi?" Chanyeol gülerek konuşunca baekhyun adama sinirini belli etmemeye çalıştı.

"Olur efendim" kabul etmeliydi ki gözüne girip her şeyi anlatabilmesini sağlamalıydı.

Odadan çıkıp zamanın geçmesini bekledi. Avukatlarla ve toplantılarda aldığı notları ayrıca bir deftere aktarıyordu. Zamanı gelince hepsi gerçekten lazım olacaktı.

Saat 6 olduğunda mesaisinin bittiğini anlafı. Eşyalarını toplayıp ofisinden çıktı. Chanyeol elleri cebinde kapıda bekliyordu.

"Buyrun efendim" sorar bakışlarla adama baktı.

"Bişeyler içicektik hani?" Aklına gelince son konuşmalarını hatırladı.

"Yoğunluktan unutmuşum efendim. Buyrun gidelim" chanyeol kadına yan sırıtış verip elini uzattı.

"Bayanlar önden" baekhyun sinirlendi. Erkekti o.

"Saolun efendim" asansöre binip çalışmasını beklediler.

"Evime götürmek isterim seni sorun olur mu cho hee?" Baekhyun zaferle gülümsedi.

"Olabilir efendim" chanyeol adama bakıp ona döndü.

"Gidelim madem" birlikte inip arabaya bindiler. Chanyeol otururken açılan bacaklara baktı. Kafasını sallayıp yola odaklandı.

"Geldik cho hee gel bakalım" arabadan inip lüks eve baktı baekhyun. Bu ev yakında onun olacaktı. Bu araba bu eşyalar.

"Eviniz çok güzelmiş efendim" chanyeol gülümseyip adama baktı.

"Beğendin demek" kapı açılınca karşıda ki evin kendi kapısı göze çarpıyordu.

"Evet çok romantik bi havası var" yandan bakınca chanyeol'ün aklından neler geçtiğini tahmin edebiliyordu. Yatakta o ve baekhyun. Ama tabii ki bunu yapmayacaktı. Yoksa her şeyi öğrenebilirdi.

"Geç bakalım cho hee" baekhyun içeri girip kocaman salona baktı. Siyah beyaz ve gri yoğunluktu. Ofisteki tarzını yansıtıyordu. Baekhyun bu ların kendisine ait olacağını düşündükçe heyecanlanıyordu.

"Otur bakalım. İçki içersin değil mi?" Baekhyun çabuk sarhoş olduğu için kabul etmedi.

"Hayır efendim meyve suyu olsa yeterli" baekhyun koltuğa oturup etrafı süzdü. Resimler vardı. Onun anne ve babasının resmi vardı. Ve sadece annesiyle olan resimleri de vardı.

"Resimler diklatini çekti galiba" baekhyun elindeki meyve suyunu alıp içti.

"Ah evet annen ve baban galiba" chanyeol aile resimlerini alıp yanına oturdu.

"Evet ailem. Yıllar önce şerefsizin teki babamı öldürdü. O aralar baya bi sıkıntılıydık. Şimdi ne yapıyorlar hiç bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum." Baekhyun sinirlenmişti. Babasına neler diyordu böyle.

"Anladım" chanyeol kadehinden bir yudum alıp masaya koydu.

"Bence sizi bizi kaldıralım evimdeyiz" baekhyun gülümseyip adama baktı.

"Peki chanyeol" chanyeol gözlerini tekrar açılan pantolona baktı. Elini oraya atıp okşamaya başladı.

"Ne yapıyorsunuz" baekhyun geri çekildi.

"Evime kadar geldin cho hee eğlenmeyelim mi?" Baekhyun bardağı masaya koydu.

"İleri gidemeyiz ama belki bi öpücük fena olmaz" baekhyun adamın yüzümden tutup öptü. İğreniyordu fakat bunu yapmak zorundaydı. Chanyeol'ü avuçlarına almalıydı.

Chanyeol eliyle adamın belinden kavrayıp kucağına oturttu.

"Harikasın chanyeol fakat bu kadarı yeterli ikimiz içinden.

-phiochanbaek-

αmσr fαlsσ || chαnвαєkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin