15

583 30 1
                                    

Kucağında uyuyan kalan adamın saçlarını okşadı bir bir. Öptü kokusunu içine çeke çeke. Elini yüzünde dolandırıyordu. Saatlerce ağlamıştı. En sonunda yorgunluktan uyuya kalmıştı.

Saate baktı  öğlen 3 olmuştu. Baekhyun bu halde yemek dahi hazırlayamazdı. Dikkatlice adamı yastığa yatırdı.

"Bakalım ne yapabiliriz" dolaptan malzeme çıkarıp bir şeyler yapmaya koyuldu. Yemekler tek tek hazır olunca chanyeol masayı da hazırlayıp genç adamın yanına gitti.

"Baekhyun" yanında diz çöküp elini tuttu.

"Ah başım uyudum mu ben ya" yerinden yavaşça kalkıp oturdu.

"Evet uyudun. Yemek hazırladım sana gel hadi" kucağına almıştı adamı. Baekhyun şaşkın şaşkın onu izliyordu.

"İndir beni chanyeol ne yapıyorsun?" Chanyeol gülüp adamı sandalyeye oturttu. Tencereden yemeğini koyup yemesini bekledi.

"Hadi biraz ye de güç topla halsiz düştün" chanyeol kendine de koyarken söylemişti.

"Teşekkür ederim" ikili yemeklerini sessizlik eşliğinde bitirmişti. Baekhyun çok beğendiğine dair belirtiler yolluyordu adama.

"Hadi hel bakalım biraz oturalım" tekrar kucağına alıp sarıldı. Koltuğa oturtup kendi de yanına oturdu.

"Nasılsın biraz daha?" Baekhyun buruk bir gülümseme yolladı adama.

"Nasıl iyi olabilirim. Yıllarca sevdiğim insanın hiç bir şeyim olduğunu öğreniyorum ve lanet olası beş parasızım" eliyle etrafı gösterdi.

"Hayır değilsin. Sakin ol bu kadar takma kafana." Baekhyun sarhoş gibiydi. Arkasından oyunlar dönmüştü.

"Bilmiyorum chanyeol iyi değilim ben. Böyle bir yanım git kendini uçurumdan aşağı at. Kimisi de önüne bak diyor." Elini başına koymuş umutsuz umutsuz adamı izliyordu.

"Sen çok iyi olacaksın baekhyun. Bundan sonra senden olumsuz kelimeler duymak istiyorum anladın mı beni?" Ellerini tutmuş seviyordu. Baekhyun adamda ki bu değişime şaşırmıştı.

"Ankadım chanyeol. Yanımda olduğun için teşekkür ederim" gözlerini kapatıp başını koltuğa yasladı. Chanyeol onu tekrar eski haline nasıl çevireceğini düşünmeye başladı. Aklına değişik şeyler geliyordu. Onunla evlense miydi? Sonuçta parasız kalmıştı ve ona bakacak kimse de yoktu.

"Şey baekhyun bundan sonra benimle yaşa. Onları unut ve benimle yaşa" baekhyun gözlerini açıp adamın dediği şeye dikkatini verdi. Ama tam konuşacakken kapının çalmasıyla susmuşlardı. Chanyeol gidip kapıyı açtı.

"Baekhyun!" Yengesi baekhyun'un yanına gidip oturdu. Sarıldı.

"Yenge sen niye geldin" dinlerini indirip yengesine baktı.

"Senin yanına geldim baekhyun. Anneannen gelmiş sana bir kaç bir şey söylemiş bak sakın inanma ona tamam mı" yengesi teselli etmeye uğraşıyordu ama baekhyun artık mutlu olamazdı.

"Yenge yorma lütfen kendini. Ben anladım anlıcamı" kafasını çevirip önüne döndü.

"Bak baekhyun ben anlatıcaktım. Hep anneannen engel oldu. Yalvardım o zamanlar yapma diye. Ama dinlemedi beni. Böyle olacağını biliyordum. Lütfen canını sıkma" yengesi hep arkasında olmuştu.

"Anladım yenge ama şimdi lütfen git olur mu üzerimde ki her şeyi sana dev edicem ne yaparsanız yapın. Ben böyle bir ailenin mirasını taşıyamam" chanyeol yanına gidip başında durdu baekhyun'un.

"Lütfen şimdi gidin biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var" kadın adama bakıp gülümsedi. Karşısına geçip omzunu patpatladı.

"Baekhyun komadan çıkarken hep seni sayıkladı. Sana verdiği sözü tutacakmış  onu incitmeden kırmadan hareket et. O seni seviyor" chanyeol gülümseyip baekhyun'a baktı.

"Bende onu seviyorum. Merak etmeyin" baekhyun şaşkın şaşkın adama baktı. Gerçekten bunları duymak harikaydı.

"Onu sana emanet ediyorum" chanyeol uzanıp baekhyun'un elini tuttu.

"Biz onunla evleniyoruz. Mutlu bir hayat kurucaz. Her şeyi geride bırakıp. Kimseyi hayatımıza sokmadan. Lütfen aklınız kalmasın ona gözüm gibi bakacağım" baekhyun şok olmuştu.

"Ne"

-poinemi-

αmσr fαlsσ || chαnвαєkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin