"Artık git ve ona kendini göster baekhyun. Kim olduğunu anlat. Ordan çıkması imkansız. Polisler 1 ton uyuşturucu bulmuşlar. Oraya adam sokacağım ve onu öldüreceğim. Aferim oğlum" baekhyun anneannesinin karşısında mutluluktan havalara uçuyordu. İntikamı yavaş yavaş son buluyordu.
"Anladım anneanne. O zaman ben bi sevgili patronumu ziyaret edelim" odadan çıkıp arabasına atladı. Aklında sadece intikam vardı. Aşk aklına bile gelmiyordu. Sevgi, tutku hiç biri. Ama pişman olacağını bilmiyordu. Bir masal ile doldurulmuştu aklı. Cezaevinin önüne gelince içeriye girdi. Camlı görüşe girdi.
Sandalyeye oturup adamın gelmesini bekledi. Onu görünce ki yüz ifadesini merak ediyordu.
Kapı açılınca chanyeol üzerindeki formasıyla gözüktü.
"Merhaba chanyeol" gülerek karşıladı. Haline acıyordu adamın.
"Sen! Senin burda ne işin var!" Baekhyun gülüp ellerini cebine soktu.
""Soğuk değil mi? Eminim üşüyorsunudur helede bu kıyafetlerle daha bir üşürsün sen şimdi bir şey getirmemi ister misin?" Chanyeol sinirlenip ayağa kalkmıştı.
"Kimsin sem dedim!" Baekhyun cebinden telefonu çıkarıp adama gösterdi.
"Asistanın cho hee diğer adıyla byun baekhyun. Ne kadar da salaksın. Güzelliğime hemen kapıldın ve beni elde etmek istedin" chanyeol duyduklarıyla şok geçiriyordu. Evine şirketine yılan almıştı.
"Seni geberteceğim! Hangi hakla yaptın bunları ne derdin vardı benimle!" Gülerek karşıladı baekhyun. O sinirlendikçe daha da gülme isteği artıyordu.
"Tam tamına 25 yıl önce park chanyeol. Park malikanesinde gerçekleşen olayı hatırlıyor musun?" Beynini zorladı biraz ve sonra olanlar bir bir aklına geldi.
"Seninde derdin intikam almak öyle mi?" Baekhyun adama yüzünü yaklaştırıp kaşlarını çattı.
"Sen benim annemi ve babamı vurdun chanyeol. Sen bundan daha fazlasını hak ediyorsun. Aslında aklıma eziyet çektirerek öldürmek vardı. Ama önce itibarını yok edecektim ve sonra seni öldürecektim. Hepsi bu" chanyeol hayretle adama baktı.
"25 yıl bunun için bekledin öyle mi? Anneannen babamı öldürdü ne yapsaydım ha!? Neler çektik biz!" Baekhyun kahkaha atmıştı.
"Ama annemle babamı da öldürmen gerekmezdi. Sen gebereceksin chanyeol kaçışın yok senin!" Chanyeol kafayı yiyecekti büyük bir oyuna gelmişti.
"Beni içerde mi öldüreceksin?" Hülüp ayağa kalktı. Üzerini düzeltip adama tekrar baktı.
"Bilmiyorum ama içerde arkanı kolla chanyeol. Dikkat et de bir yerlerinde şişlemesinler seni" görüşme odasından uzaklaşmıştı. Dışarı çıkıp bir banka oturdu. Temiz hava iyi geliyordu.
"Rahat uyuyun annem artık. Siz benim her şeyimsiniz. Aldım intikamımızı." Aniden göğsüne saplanan acıyla iki büklüm olmuştu. Neydi bu şimdi.
"Kahretsin neler oluyor!" Yerinden kalkıp arabasına gitti. Durmuyordu.
Biraz sonra dindiğinde derin derin nefes aldı. Kafası almıyordu neden oluyordu bu.
"Her neyse bir şey yoktur" telelefonunu çıkarıp yengesini aradı.
"Alo yenge ne yapıyorsun?"
"Oturuyorum baekhyun sen nerdesin bitmedi mi işin?" Arabayı çalıştırıp yola çıktı.
"Geliyorum yenge ceza evinden çıktım biraz önce"
"Demek her şey bitti ha?" Gülüp konuşmuştu.
"Evet yengem herşey bitti. Sadece onun ölümünü izlemek kaldı" göğsüne saplanan acıyla tekrar kıvrandı. Direksiyon elimden kaymış gidiyordu.
"Baekhyun! Baekhyun orda mısın?!" Arabayı durdurmaya çalışıyordu fakat göğsündeki ağrı izin vermiyordu.
"Yenge! Ahhhh!!!!" Bir rampadan aşağı inmişti araba. Tam 3 takla sonrasında durmuştu. Baekhyun kanlar içerisinde bilincini kaybetmiş yatıyordu. Neden di bu? Aştan mı? Aşka mı sürükleyecekti bu? Yada ölüme mi? Kim kazanacaktı? Ve ya kim kaybedecekti?
En son gördüğü şey ise güneşin ışığıydı.
Bu sefer aşk kazanacak intikam kaybedecekti.
-pohibohi-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
αmσr fαlsσ || chαnвαєk
Fanfic✎Poi Yapım Sunar Baekhyun intikam için yanıp yutuşan kalbini söndürmek için ilk adımı atmıştı. Yerle bir olmuş adama bir de o vurmuştu. Tek isteği ailesinin son vasiyetini yerine getirmekti. 'Chanyeol'ü her şeyiyle almaktı' © Tüm hakları saklıdır 27...