αmσr fαlsσ || chαnвαєk

8

"Neler oluyor efendim?" Baekhyun anlamamış gibi yaparak konuştu. Bu adamı bitirmek gerçekten harika olacaktı.

"Uyuşturucu benim şirketimde ne gezer ha! Kimin işi bu!" Ayapa kalkıp şitketin ortasında bağırmıştı.

"Efendim bütün haberler bizden bahsediyor ne yapacağız!" Çalışanlardan birisi gelince chanyeol sinirle bağırdı.

"Bana bunu yapanı bulun kendi ellerimle geberteceğim!" Odasına tekrar gitti. Ellerini başına sarıp masaya dirseklerini dayadı.

"Bütün itibarım yerle bir oldu. Herkesin dilinde uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinicem tanrım sen yardım et bana" baekhyun adamın yanına gelip ellerini yüzünden çekti.

"Sakin ol elbet bir yolu vardır" kapı açılınca polisler kapıda gözüktü.

"Park chanyeol! Sizi uyuşturucu kaçakçılığından tutukluyoruz!" Polisler yanına gelip alıp götürdüler.

"Ben bir şey yapmadım ama" kapıyı arkalarından kapattılar. Baekhyun gülüp adama baktı..

"Sen bu kadarsın park chanyeol şiödi ise sadece seni bu dünyadan yok etmek kaldı. Seni geberteceğim!" Odadan çıkıp kendi odasına gitti. Chanyeol'ün avukatlarını da baekhyun ayarlamıştı. Onu hapse tıkmak için uğraşacaklardı.

"Umarım beni anladınız. Şimdi park chanyeol'e güzel bir haber vermeyeceksiniz. Paranız yarın sabah hesaplarınızda olacak şimdi karakola gidin" baekhyun kendini odadan dışarı attı. Gerçekten çok yorucu geçecekti.

"Alo anneannecim her şeyi hallettim chanyeol'ü de hapse attırdım. Bir sonra ki planımız için hazır olun. Onu bu dünyadan yok edeceğim!" Telefonu kapatıp geriye dönecekken arkasında onu dinleyen danışmada ki bayanı gördü.

"Seni adi pislik! Belliydi zaten senin yaptığın. Ama şimdi herkes senin bir erkek olduğunu ve onu öldürmek istediğini öğrenecek" baekhyun kadının kolundan tutup duvara yasladı. Eliyle de ağzını kapatmıştı.

"Sakın! Bunu yapmayacaksın! Yoksa senide öldürür leşini köpeklere yem ederim. Neden yaptım hiç sordun mu? Chanyeol benim annemi ve babamı öldürdü. Gözünü bile kırpmadan onları benden aldı! Kopardı. Şimdi o çeneni keseceksin yoksa seni yaşatmam" kadını bırakınca kadın üzerini düzeltip kollarını bağladı.

"Tek bir şartla" rüşvet isteyeceğini anlamıştı baekhyun.

"Ne istiyorsun?" Gülüp adama baktı.

"Senden 1 milyon istiyorum" baekhyun gülüp kadının saçlarıyla oynadı.

"Hay hay güzelim ama bu parayı chanyeol'ü hapse attırınca vereceğim şimdi değil" baekhyun odadan şıkıp çantasınıda aldı ve karakola gitti.

"Alo yenge hesabıma 1 milyon atın. Çalışanlardan birisi her şeyi öğrendi ağzını kapamak için vermek zorundayım"

"Tamam baekhyun ne yaptın attırdın mı hapse?"

"Kesinlikle yenge onu artık yok etmek kaşdı sadece. Bütün depolarında ve tırlarında uyuşturucu bulunuyor.o hapisten çıkması imkansız"

"Annen ve baban seninle gurur duyuyor baekhyun emin ol"

"Ben yaparım dediysem yaparım yengem annem ve babam rahat uyuyacaklar artık" telefonu kapayıp taksiye atladı. Annesi ve babası aklına gelmişti yine. Gözleri dolmuştu. Onların kokusuna doyamadan sarılamadan almışlardı elinden.

Sinirleri alt üst oluyordu. Ama bir yanı hala buruktu. Neden soğumuyordu kalbi. Neden bir türlü  kendini mutlu hissedemiyordu.

"Şurda durabilir misiniz?" Arabadan ücreti verip indi. Kapıda şirketten bir kaç kişi ve chanyeol'ün ailesinden olarak bildiği kişileri gördü.

"Park chanyeol nerde acaba" polise sorunca adam kayıtlara baktı.

"Şu an sorguda birazdan çıkar" içerdeki sandalyeye geçip oturdu. Karşıda oturan kadın dikkatini çekmişti. Dik duruşuyla kendini bozmuyordu. Chanyeol'e çok benziyordu annesiydi sanırsam.

"Park chanyeol sorgudan çıktı biraz önce" polis haber verince ayağa kalktı.

"Yanına gidebilir miyim?" Polis yolu göstererek gitmesini sağladı.

"Buyrun" içeri geçip adama baktı deli gibi dolanıyordu.

"Efendim" chanyeol parmaklıklara dayanıp baekhyun'un elini tuttu.

"Kurtar beni burdan bi şekilde hallet kurtar" baekhyun gülümseyip dudaklarından öptü.

"Kurtarıcam seni merak etme ama komiserle konuştum çıkma ihtimalin yokmuş çok fazla uyuşturucu bulunmuş chanyeol bir şey varsa söyle" chanyeol sinirlenmiş parmaklıklara vurmuştu.

"Hayır! Ben bir şey yapmadım!"

Baekhyun ordan ayrılıp eve geçti. Her şey bitmişti. O artık olmayacaktı.

-pohibohi-