Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.Hiç birşey eskisi gibi olmayacak bu bölümün konusu olabilir.Multimedia da Gülay varr ve 'Coldplay-Paradise'
Keyifli okumalar..
-5-
Hızla eve geldim.Olanlar aklımdan çıkmıyordu.Gülay ve Büşranın beni yanlız bırakmasına da üzülüyordum fakat olanlar o düşüncemi bastırıyordu.Herşey berbat olmuştu ama bunun sorumlusu ben değildim.Emin olduğum tek şey diyebiliriz..
'Burak' bu isim gerçekten dikkatimi çekmişti.Olanlardan çok ona odaklanmam normal miydi bilmiyorum.Canım çok feci yanmıştı.İlk aşkım,platoniğim sırf kilolarım var diye beni ezmişti.Hemde bardaki o kadar insanın önünde..
Burak olmasaydı daha ne yapabilirdi? Sevdiğim insan tarafından tartaklanır mıydım? Gülay ve Büşra o zaman yanımda olurlar mıydı?
Niye insanlar iç güzellikleri görmeyi reddeder? Kilolarım olması beni kötü ve çekilmez bir insan yapmaz ki.Hamburger-kola ikilisini seviyorum.Benim sıkıntılarıma ortak oluyorlar.Ben yemek yerken sıkıntılarını unutan bir insanım.Yemek yediğimde kendimi mutlu ve sakin hissediyorum.
Mutlu olmak için bol bol yiyorum ve kilo alıyorum.Ben bu halimi kabulleniyorum ve kendimi böyle seviyorum.
Niye insanlar beni böyle sevmiyor?
Madem tüm sıkıntı kilolarımdı onlardan kurtulacaktım.Daha az yiyecek ve koşuya gidecektim.Bu benim için yeni bir başlangıç olacaktı.Değişip beni sevmelerini sağlayacaktım.Bunu ancak mutluluğumdan bir parça keserek yapabilleceğimi bilmek beni üzüyordu.
Kararımı vermiştim.Zayıflayıp aslında kötü biri olmadığımı herkese ispat edecektim.Bu bir nevi intikamdı.Ben herkesin önyargılarından intikam alacaktım.
Ben MRS. ŞİŞMAN ve bugün benim hikayemin asıl başladığı gün.Aynanın karşısında akan makyajımı sildikten sonra hamburgerli pijamalarımı giydim.Yatmadan yeni yaşam felsefemi kendime tekrarlayıp uykuya daldım.
''İntikam soğuk yenir! -Mrs. Şişman''
---
Yepyeni sağlıklı bir güne uyandım.Yemek yemeden de mutlu olmayı öğrenecektim.Ne kadar zor olsa da başaracaktım.İlk iş olarak mutfaktaki tüm aburcuburları poşetlere doldurdum.İşim bittiğinde elimde iki tane ağzına kadar dolu aburcubur poşedi vardı.
Üzerimdeki hamburgerli pijamalarım ve aburcuburlarım beni kandırmaya çalışsa da onları dinlemeyecektim.Hızlıca üstüme eşofmanlarımı giyip bilgisayarı açtım kaç tane diyet sitesi varsa hepsini dolaştım.
Bana uygun bir tane bile diyet bulamadım.Ya da ben kendime uyduramıyordum.Hızla bilgisayarı kapatıp ayağa kalktım.Poşetleri elime alır almaz parka gittim.Her zaman ki gibi açan güneşi fırsat bilen çocuklar parkı doldurmuşlardı.Salıncakta sallananlar,kaydıraktan kayanlar,ip atlayanlar,top oynayanlar..
Yanlarına gittim ve çocukların her birine çikolata veya cips verdim.Yüzlerindeki sevinç görülmeye değerdi doğrusu.Ve benimse üstümden büyük bir yük kalkmıştı.Güçlü bir iradem olduğunu hissetmeye başlamıştım.Kendime güvenim gelmeye başlamıştı.Planımın ilk aşamasını başarıyla sonuçlandırmıştım.
Artık koşu vaktiydi.Sporcular için hazırlanmış olan koşu yolunda koşmaya başladım.Biraz koştuktan sonra karşıdan gelen kişiyi görünce panik tüm vücudumu ele geçirdi.Bu o bardaki beni kurtaran çocuktu.Buraktı sanırım.Ne yapacağımı bilmiyordum.İçimden çalıların arkasına saklanmak geldi ama yapmadım.
Beni görmemesini dileyerek geriye dönüp koşmaya başladım.Kendimi onun karşısında rezil hissediyordum.Daha bir kaç adım atmışken önüme geçen Burağa şaşkın gözlerle baktım.Spora ihtiyacı yok gibi görünüyordu.Fit vücudu tüm kızların dikkatini çekebilecek türdeydi.
''Selam bayan şişman.Zayıflamak için güzel bir gün değil mi?''
Bayan şişman mı? Bende kendime Bayan Şişman diye sesleniyordum.Bunu fark edince daha da şaşırmış bakan gözlerimi üstüne diktim.Cevap vermeyi unuttuğumu fark edip ''Selam'' diye mırıldandım.
''Burada yenisin heralde bayan şişman?''
''Adım Eylül''
''Bu sorumun cevabı değildi ama''
''Duymak istediğin buysa ilk günüm.''
''Öyleyse ilk gününde sana eşlik etmeme izin verir misin?''
Ne yapacağımı düşünüyordum.Onun bana zarar vermeyeceğini hissedebiliyordum.Eğer öyle birşey olacaksa o gece olurdu.Bir koşu arkadaşı fena olmazdı.
''Tabi'' dedikten sonra koşmaya devam ettik.Arada bana gülerek baktığını hissediyordum.Bende ona bakmamak için kendimi zor tutuyordum.Uzun bir sessizlikten sonra ''Sürekli o barda mı takılırsın?'' diye sordum sessizliği bozmak için.
''Arada sırada takıldığım mekanlardan biri sadece.Ama seni ilk defa görüyorum?''
''Ve sanırım son defa da görmüş oldun'' deyince kaşlarını çattı. ''Bunun sebebi o çocuğun yaptıkları şeylerse boşuna öyle düşünüyorsun'' deyince söylediklerini düşünmeye başladım.Ona güvenebilir miydim? İçimdekileri anlatsam dinler miydi? Dinlese bile anlaması imkansızdı.Ama yinede içimde ona güvenebileceğimi söyleyen bir Eylül vardı.
''Sevmeyi haketmeyen birini sevdiğin oldu mu hiç?''
Düşündü.Bir an yüzünde bir acı ifadesi belirdiğini düşünsem de hemen kaybolmuştu.Cevap vermeden önce duraksadı. ''Evet'' deyince şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım.Yüzündeki kederli bakışı görünce yıllardır inandığım tabular yıkılmaya başlamıştı.Onun ruh halini düzeltmek isteğiyle dolunca kendi dertlerimi unuttum ve ''Hadi bakalım daha hızlı koşalım'' deyince yüzündeki gülümseme yerine geldi ve daha hızlı koşmaya başladık.
Tabi benim onun arkasında kalmam kaçınılmazdı.Bunu fark edince ritmini yavaşlattı ve tekrar birlikte koşmaya başladık.Bacaklarım bana isyan etse de koşmaya devam ettim.''Pes ediyorum'' dediğimde ''Daha çok işimiz var'' diyerek karşıdaki spor aletlerini işaret etti.
''Hızlı ol bayan şişman'' demesiyle sinirimi ayaklarımdan çıkarırcasına koştum. ''Adım Eylül,bunu bir daha söylettirme'' dediğimde masum bir ses tonuyla ''Kızdın mı?'' diyerek bana bakmaya başladı.O masmavı gözlerini daha iyi görmüştüm.
Böyle bir çocukla kim birlikte olmak istemezdi ki?
Cevap vermediğimi anımsayıp ''Hayır'' diyebildim.Gerçekten yorulmuştum.O gereksiz aletlere binecek gücüm kalmamıştı.Burak bana aldırmadan o aletlerin yanına gitmeye devam ediyordu. ''Dur'' derken sesim çok güçsüz çıkmıştı.Bugün gerçekten çok yorucu olmalıydı ki gözlerim kararıyordu. ''Hey! Eylül? İyi misin Eylül?'' sesiyle kendime geldim.Burak yanımda tedirgin gözlerle bana bakıyordu.
''Bugün yorucuydu'' diyebilmiştim.Kendimi çok bitkin hissediyordum bir o kadar da tuhaf.Güvende olduğumu hissedebiliyordum.Evet evet güvendeydim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Soğuk Yenir - Mrs. Şişman
RomanceBu hikaye klasik şişman kız popüler çocuk hikayesi değildir. Yaşadığı sıkıntılar yüzünden kilo alan ve yine o sıkıntılar yüzünden kilo vermeye çalışan kızın komik-trajik hikayesi. Eylül son derece kararlıdır.Bu sefer değişip onurun karşısına çıkacak...