13.Bölüm

855 23 4
                                    

Çok kısa süren ve uzun sürede gelen bir bölüm olduğu için üzgünüm.Umarım sıkılmadan okuyacağınız bir bölüm olur.Bir sonraki bölümler bu kadar uzun sürede gelmeyecek.Sınavlar nedeniyle bu kadar uzadı. Pera-Sensiz Ben

Keyifli Okumalar..

-13-

Odadaki sessiz anlar beni korkutuyordu.Burak ve Onurun birbirine yiyecekmiş gibi bakması her an tedirgin olmamı sağlıyordu.''Onur yarın hasteneden çıkacakmış'' deyip Burağa bakmaya başladım.Yüzündeki ifadeye bakılacak olursa umrunda değildi.Burağa olanları anlatmalıydım.Onunda bilmeye hakkı vardı.

''Annem ve babam kaza yapmış'' dediğimde gözlerini bir an bile benden ayırmadan ''N-ne nasıl olmuş bu? Durumları nasıl?'' dedi.''Hiç bir şey bilmiyorum.Onları bulmam gerekiyor.Bende anlamadım, annemin benden sakladığı birşey var bunu sezebiliyorum.Bu herneyse bulmalıyım.Babamı merak ediyorum'' dediğimde sesim çok çaresiz çıkmıştı.Bunu Burakta anlamış olacaktı ki daha da yakınlaştı.Elini omzuma attığında ''Merak etme onları bulacaksın.Yardım edebilirim'' dedi.Onur da aynı şeyleri söylemişti.Konuşurken saatin ne kadar hızlı ilerlediğini anlayamadığımız için çok geç olduğunu kolumdaki saate baktıktan sonra anladım.

''Artık gitmelisin'' dedikten sonra Burağın bana vereceği cevabı bekledim.Gitmek istemiyordu biliyorum fakat birşey onu eve gitmesi için zorluyor gibiydi.''Yarın görüşürüz'' dediğinde gülümsedim.''Ha birde, ben seni..'' derken Onurun yataktan öksürerek uyandığını gördüm.Hızla koltuktan kalkıp bir bardak su verdiğimde rahatlamış görünüyordu.

Onur ''Boğuluyorum sandım'' dediğinde Burağı kaşlarını çatmış bir şekilde yakaladım.Çok sinirli görünüyordu.Onun bu haline alışık olmadığım için bana hep tuhaf geliyordu.Burak odadan çıkarken Onura dönüp ''Artık uyumalısın'' dedim.Gözlerini devirip ''Henüz değil'' dediği anda onu bir kez daha sevdiğimi hatırladım.

Nasıl başarıyor bu kadar masum olmayı?

Işığı kapatıp odadaki koltuğa uzandım.Son derece soğuk olan odaya karşı koymam imkansızdı.''Yanımda uyuyabilirsin'' sesiyle ne olduğumu şaşırdım.Bir dakika ne dedi bu çocuk? Yanında? Onurun yanında?

''Burası çok rahat'' dediğimde yalandan ölecektim.O kadar rahatsız edici bi koltuktu ki sabah uyanamayacağımı falan düşünmeye başlamıştım.Odaya giren hemşire ışığı açınca karanlığa alışmış gözlerimi kıstım.''Sizin için bir oda ayarladık.İsterseniz oraya geçebilirsiniz'' dediğinde derin bir nefes almıştım.

Hayallerimin arasında Onurun kokusunu hissetmekte vardı fakat ondan uzaklaşmaya çalışırken bunu yapmam çok saçma olurdu.''Geliyorum'' dedikten sonra hızla yerimden kalktım.Odadan çıkarken Onura anlamlı bakışlar atmayı ihmal etmedim.Odaya girdiğimde kendimi yatağa attım.Tavanı izlemeye başladığımda babama ne olduğunu bir kez daha düşünmeye başladım.Yarın Onur sözünü tutarsa onları bulabilecektim.Bunları düşünürken göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettim..

--

Alarmın sesiyle kendime geldiğimde hızla yataktan kalkıp Onurun odasına koştum.Çoktan hazırlanmış olan Onur "Günaydın" dedikten sonra "Sana verdiğim bir söz var bunun için birşeyler bulmalıyız ayrıca okul içın pek endişelendiğini görmesemde bu sabah arayıp onu da hallettim.Şimdi gidelim mi?" dediğinde yüzümdeki gülümsemeyi bastırıp "Olur" dedim.

Hastaneden çıktığımızda Onur eve gidip üstünü değiştirmek istedi.Ona eşlik etmek zorundaydım yada zorunda hissediyordum.Uzun yolun ardından taksiden indiğimizde evin büyüklüğü gözlerimi kamaştırdı.Bahçesi o kadar dikkat çekiyordu ki evin içi kim bilir nasıldı.Demir kapı açıldığında kendimi çok farklı hissettim.Bizim evimizde büyüktü fakat bu ev..Anlatamıyorum.Yavaş adımlarla yürürken gözlerimle etrafı süzüyordum.Onurun bana baktığını görünce ağzımı kapatıp yürümeye devam ettim.

Eve girdiğimizde herşey o kadar mükemmeldi ki uyum gözlerimi kamaştırmıştı.

Onur "Ben odaya çıkıp giyinirken sen de istersen burada bekle" dedikten sonra olumlu anlamda kafamı salladım.Ondan ayrıldığımda salona doğru ilerledim.Dikkatimi çeken o kadar çok şey vardı ki.

Kim bilir kaç kızı getirmiştir bu eve diye düşünürken Onurun geldiğini gördüm.Hemen toparlanıp "Gidiyor muyuz?" dedim.Gülümseyerek baktığında cevap verecek mi diye ağzına bakmaya başladım.Arkasını dönüp büyük masaya doğru yürümeye başladı.Uzun masanın her yerinde ayrı bir kahvaltı tabağı vardı.Bir kuş sütü eksik olan masaya yanaştığımda "Otur hadi" dedi.

Acıkmıştım.Evet evet.Masadaki en hafif yiyeceklerden birer kaşık alıp yedikten sonra "Artık gidelim" dedi.

Hızla kapıya yöneldiğimizde telefonum çaldı.Arayan kişi annem olduğu için iki kat hızla açıp kulağıma götürdüm.''Kızım'' dedi soluk bir sesle.''Ne oldu anne bana neden bir şey söylemiyorsun,benden ne saklıyorsun.Söylemeni istiyorum,lütfen söyle'' dedim.Son derece tükenmiş sesim onun ağlamasına sebep olmuştu.Telefonda bile fark edebildiğim hıçkırıkları kulaklarımı dolduruyordu.

''Baban..'' dedikten sonra sustu.Hayır hayır Eylül birşey olmadı ona diyen iç sesim bu sefer yalan söylüyordu.Devamını duymak istemiyordum.Kalbime bıçak saplanmıştı.''B-ben onsuz yapamam ki'' dediğimde hıçkırarak ağlamaya başlamıştım bile.

Dediği şeyin ne olduğunu anlamamam imkansızdı.''Sana söylemedim özür dilerim.Ama o..Yoğun bakımdaydı.Kalbinin kaldırmadığını söyledi doktor.O lanet haberle sarsıldım.Olumsuz bir durumda haber vermemin daha doğru olacağını söylediler.Bu haberi sana verdiğim için binlerce kez özür dilerim kızım.Ben gerçekten üz...'' derken telefonu yüzüne kapattım.Ayaklarım vücudumu taşımıyordu sanki.Hayır bu olamaz,babama bişey olmuş olamaz ki.Ben ne yaparım onsuz..

''Eylül kendine gel lütfen'' sesiyle kendime geldiğimde yanıma eğilmiş Onuru fark ettim.''B-babam..Onu kurtaramamışlar Onur.O lanet yerde hayatını kaybetti.Sırf tatil uğruna hayatını kaybetti'' derken sesim çok kısık çıkmıştı.Bir an kulaklarımı parçalayan telefon sesi Onurun sesiyle kesilmişti.Annemle konuştuğu her halinden belliydi.Onunla konuşmak onu görmek istemiyordum.Onun yüzünden olmuştu işte.Onun tatil planı yüzünden babam hayatını kaybetmişti.

Evet evet onunla görüşmek istemiyordum.Onur telefonu bana uzatırken elinden alıp yere attım.Artık ne yaptığımı ve nerede olduğumu bilmeyeceği için daha rahattım.''Her zaman yanındayım.Ne durumda olursan ol'' diyen Onurun sesi bana daha iyi hissettiriyordu.

Güçlü olmalıydım biliyorum fakat bu gereksiz tatil yüzünden babamı kaybetmek kalbimi acıtıyordu.''Artık onu bulmamıza gerek yok'' derken gözlerimi siliyordum.''Güçlü ol'' diyen sesi her zamankinden farklı çıkmıştı.

''Ben..Bir süre sizde kalabilir miyim? O eve gitmek istemiyorum'' derken Onura güvenebileceğimi düşünüyordum.Bunu derken onun yaptıklarını unutmuştum bile.''Tabi,ne kadar istersen'' dedi güven veren sesiyle.Yerden kalkıp koltuğa doğru ilerledik.Tanımadığım bir kadın yastık ve pike getirmişti.Hizmetçi olduğunu anladığım kadın ''İyice dinlenin lütfen'' dedi.Onura baktığımda onun dediklerini onaylarcasına kafasını salladı.Koltuğa uzandığımda ne kadar güçsüz ve bitkin göründüğümü umursamadım bile.Yaşadığım olayların acısından olacak ki gözlerim kısa sürede ağırlaşmıştı..

İntikam Soğuk Yenir - Mrs. ŞişmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin