Yaklaşık bir haftayı odamda geçirmiştim.
Ne Mine'yi, ne Lal'i, ne Göksu'yu, ne Nur'u,
Ne de dünyamı görmüştüm.
Dünyasız kalmıştım ben bu hafta.
Yaz tatili haricinde olan her günkü gibi...
"Venüs! Yeni kişiler taşınmışlar! Arka bahçeye gidiyorum, geliyor musun?" Diye soran anneme kaşlarımı çattım.
Ruhum emilmiş gibi hissediyordum.
"Hayır."
Annem yavaşça yatağımın ucuna oturdu. Elimi tuttu ve gülümsedi. "Hani söz vermiştin küçükken. Hani anlatacaktın seversen."
İşte o gün akıttım alevlerimi.
Hıçkırarak ağlarken annem paylaştı ateşimi.
Her şeyi anlattığımda burukça gülümsedi.
"Aşk güzeldir kızım. Derdim ya hep sana inşallah aşık olursun bir gün diye, aşk güzel değil mi anneciğim? Acısı bile güzel. O seni sevmese bile vazgeçmeyecek kadar güçlü bir duygu aşk, sevgi. Kelimelerle anlatılamayacak derecede büyük bir duygu aşk."Ayağa kalktı ve elimden çekerek beni de kaldırdı.
"Vazgeçemiyorsa yüreğin, pes etmeyeceksin kızım. Savaşacaksın sevdiğin için."
🌍🌎🌏
Vay be anne gibi anne.
![](https://img.wattpad.com/cover/185964011-288-k867984.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karpuzlu Meyve Suyu. | Texting.
Teen Fiction(Tamamlandı.) Anonim: Bu minik yerdeki en güzel anım, Anonim: Seninle karpuzlu meyve suyu içmekti dünyam. 🌎🌍🌏 Bu hikayenin içinde bolca karpuzlu meyve suyu, Türkçe konuşamayan kızın dramı, kendini bir şey zanneden gıcık kızlar ve saf bir dünya va...