Jean kucağında Aiselle araçların arasına girip saklandı. Main ve Rock onları farketmeden yanlarından geçip gitttiler. Qwerty'e girdiklerinde Jessica Main'in geldiğini gördü ve şaşırdı. "Sen neden buradasın?"
Main: "Neden bu kadar şaşırdın Jess?"
Jessica, Main'in Jean'i görüp görmediğini bilmiyordu. Buraya onu sorgulamak için mi gelmişlerdi?
Jessica: "Main gerçekten benim bir suçum yok. Hepsi Jean'in fikriydi."
Rock ve Main neler olduğunu anlamamışlardı.
Jessica onlara baktı ve anlamadıklarını görünce yanlış yaptığını anladı. Tek kelime etmeden kapıya yöneldi.
Main: "Dur Jessica." Jessica durdu. Gözlerini yumdu ve arkasını döndü.
Rock: "Neler olduğunu anlatacak mısın ben mi zorlayayım?" Dedi.
Jessica aptalca bir şey yapmıştı. Bütün planını ağzından kaçırdığı tek cümleyle mahvetmişti. Şimdi Main'i oyalaması gerekiyordu.
Jean Aisel'i arabanın ön koltuğuna oturtmuş otele doğru götürüyordu. Otel çok uzak olmadığı için hemen gelmişlerdi. Jean Aisel'i önceden ayarladıkları odaya taşıdı ve yatağa yatırdı.
Main: "Jessica neler oluyor? Jean'in planı ne?"
Jessica: "Ben.. Ben bilmiyorum."
Main: "Jessica bak sana karşı kaba olmak istemiyorum ama cidden sinirlenmeye başladım. Bu konu Aiselle mi alakalı?"
Jessica: "Jean'e sor.. Ben bilmiyorum."
Main cebinden telefonunu çıkardı ve Aisel'i aradı.
Jean Aisel'in telefonunun çaldığını farketti ve Aisel'in pantolonunun cebinden çıkardı. Arayan Main'di. Jean güldü. "Demek güzelliği merak ettin. O zaman sana bir fotoğraf atalım da daha fazla meraklanma." Dedi. Jean Aisel'in yanına yattı ve bir fotoğraf çekti. "Üzgünüm Aisel şu an meşgul, daha sonra konuşursunuz." Yazdı ve fotoğrafla birlikte bu mesajı Main'e gönderdi.
Bildirim sesi
Main Aisel'den gelen mesajı açtı ve kaşlarını çatarak fotoğrafa baktı. Telefonun ekranını Jessica'ya doğru çevirerek; "Bu muydu planınız?!" Diye bağırdı. Jessica irkildi. "B-ben.."
Main: "Nerede olduklarını söyle!"
Jessica: "B-bilmiyorum."
Main: "Bana nerede olduklarını söyle!" Diye bağırdı ve yumruğunu duvara vurdu. Jessica titreyen gözlerle Main'in eline baktı. Ellerini uzatıp; "Main.." dedi.
Main: "Jessica!"
Jessica: "Seventy Otel no:254!"
Main koşarak Qwerty'den çıktı. Rock titreyen Jessica'ya bakıp; "Onu ilk defa bir kıza bağırırken gördüm... Sen... Sen çok kötü bir şey yaptın!" Dedi ve Main'in peşinden gitti. Jessica'nın tek istediği Main'in kalbiydi. Ama bunu başkasının elinden almak istiyordu. Main'in kalbi hiçbir zaman Jessica'ya ait olmamıştı. O bunu elde etmek için hep kötü yollara başvurmuştu, ve ilk defa onu gerçekten elde edemeyeceğini hissetmişti. Kötü şeyler yapmak size hiçbir şey kazandırmaz, size elinizdekileri de kaybettirirdi.
Jean Aisel'in uyanmasını bekliyordu. Bir süre sonra Aisel gözlerini açtı. Kendini otel odasında görünce şaşırdı. Yatakta doğruldu ve karşısındaki koltukta oturmakta olan Jean'i gördü. "Neler oluyor Jean!" Dedi ve ayağa kalktı.
"Sakin ol güzellik, içki seni çarpmış olmalı. Bayıldın, ben de evini bilmediğim için seni buraya getirdim."
"Çarptı mı?" başını ovaladı. "Hani sarhoş etmezdi."
