14.Bölüm Neden Ben ?

3.8K 163 4
                                    

Banyoya girip yıkanıcaktım. Hala kızlar ayy bugün hiç bitmese keşke diye söyleniyorlardı. Gerçi bitmese çok güzel de işte zaman.Ben iç sesimle konuşurken birden kızların sesi kesildi.Odalarına gitmişlerdir diye kafa yormadım.

Banyodan çıktıktan sonra odama gittim. Giyindiken sonra kızların odalarına gittim. Orda yoklardı. Mutfağa gittim orda da yoklardı. Salona gittim orda da yoklardı. Sonra kızlar oyun oynamayın bakın korkuyorum diye bağırmaya başladım. Birden belime bi el dokundu.Arkamı dönüp baktığımda .... Rüzgar... dedim. Tam bağıracaktım ki beni birden bağladı. Canım yanıyordu. Sonra beni koltuğa attı. Üzerime çıktı  beni tokatlamaya başladı. Ellerim bağlıydı. Şuan şoktaydım.Sonra eli boğazıma gitti. Tam sıkıcakken üzerimden hızlıca ittim. Yere yapıştı.

Ağlıyordu. "Neden sadece benim olmuyorsun Mira ? " "Niye mi bu hareketlerinden dolayı hangi kız seni sevebilir? Söyler misin?" "Bilmiyorum. Benim neyimi beğrenmiyosun. O Jhon'un nesini beğeniyosun. Neden beni sevmiyosun? ""Ben seni seviyodum ama sen bana böyle davranarak kendinden soğuttun. " dedim. Sonra dudağıma yapıştı. Birden onu üzerimden attım ve oha manyamış hayvan körolasıca benim sevgilim var dedim. Ve tokat attım. Ardından acı vererek bayılttım. Ona bi daha bize yüz metre dahi yaklaşırsan ölürsün anlamına gelen bi büyü yaptım ve evine gönderdim.

Bi tek bakmadığım yer bodrum katı kalmıştı.Oraya gidip baktığımda kızların ağzı bantlı ve kolları bağlıydı. Gidip onlara yardım ettim. Hep beraber birbirimize sarıldık.Sonra "Merak etmeyin bize bi daha yaklaşamaz". dedim.

Korktuğumuzdan misafir odasında beraber uyumak için yatakları hazırladık.

Çok yorulmuştum bu yüzden göz kapaklarımı kapattığım an uyudum. Rüyamda küçüklüğüme geri dönmüştüm. Şişko,çirkin , diş telli , gözlüğü olan iğrenç bi kızdım.Bir de disleksi hastalığım vardı. Herkesin karşısında hep rezil olurdum. Hoca kalkıp tahtaya kaldırdığında o kelimeyi okuyamazdım harfler gözümün önünde dans ediyordu. Sanki benimle oyun oynuyorlardı. Babam ve annem benle hiç ilgilenmezler benim terbiyesiz ve onları rezil eden bi kız olarak görürlerdi. Artık içine kapanık depresyona girmiş ve öğretmenin söylediği hiçbişeyi yapmayan hiç hareket etmeyen  her gün ağlayan kendine güveni olmayan yapmayı sevdiği herşeyden vazgeçen bi kız olmuştum. Aynaya her bakışımda kendimden nefret ederdim. Kendime baktığım her aynayı yumruklayarak kırardım.  Sanki aynalar benim yansımamı gösterdiklerinde lanetleniyor ve diğer herkesi de lanetliyorlar gibime geliyordu. Hiç arkadaşım yoktu. Hepsi benden nefret ederdi. 

Rüyamda bu halime geri dönmüştüm. Şimdiki yaşımda da böyleydim. Kendimden korkuyordum. Kapıları yumruklayıp aynaları kırıyordum. Melez olunca güçlerimi kontrol edemiyordum. Çevremdekilere saldırıyordum. Mel ve Bella artık benden korktukları için benle konuşmuyorlardı. Jhon beni sevmiyordu. Herkes benden tiksinip kaçıyorlardı. Artık ölmek istiyordum. Hayattan zevk almadıkça yaşamanın ne anlamı var ki ? Diye hergün kendime sorguluyordum. Bileğimi kesmeye çalışmıştım ama bi öğretmen beni yakalayıp cezalandırmıştı. Müdüre Skret benin korumuyor benden utanıyor okula gelen davetlileri benden uzakta tutuyordu.Kendimi çok yalnız hissediyordum. Kendi dünyamın içinde sıkışmıştım

Küçükken beni bi öğretmenim keşfetmişti. Bana okumayı öğretmişti spor yaptırıyordu. Bana lens aldı. Bi süre sonra diş telimi çıkarma zamanı geldi.Psikolojimi düzeltti. O kadın hayatımı değiştirdi. Ailem beni sevgiden mahrum bırakırken o hocam bana kimsenin vermediği sevgiyi verdi. Okula gittiğimde herkes benle arkadaş olmaya çalıştı beni ezen kızların başı oldum. Sevgilim oldu. Hayatım tamamen değişmişti o güvensiz depresyondaki Mira gitti. Yeni Mira geldi. Artık ailem benle gurur duymaya başlayabilmişti. Ama herşey çok geçti. Biz de çok zengindik ama benle hiç ilgilenmemişlerdi. Hala onlara karşın isyankarım.

Rüyamda da bana yardım eden hocamı aradım ama yoktu. Onun evinin karşısında uçurum vardı. Beraber oraya gidip otururduk. Konuşurduk. Bu yüzden onun evine baktıktan sonra o uçuruma baktım. Hocamın üzerinde bembeyaz asil bir elbise vardı. Ayakları çıplaktı. Saçlarına çok güzel şekilli bir topuz yapmış, ayakları uçurumun tam ucunda duruyordu. Arkasından gidip dokunucaktım ki hocam kendini aşağı attı. Tıpkı bir melek gibiydi. Arkasından "HOCAAMMM " diye bağırdım o da "Kendine iyi bak Mira ben hep seninleyim şuan bedenim ölüyor ama ruhum ölmüyor yavrumm"dedi. Hocamın sözleri beynimde yankılandı. Ağlamaktan gözlerim ağrıyodu.

Uyandığımda gözlerimden yaşlar akıyordu. Kızlar başımda toplanmış göz yaşarımı siliyorlardı. Heralde çok bağırmışım ki uyanmışlardı. "Noldu Mira hocamm hocamm diye bağırıyodun diye söyledier. Ben de geçmişimi ve rüyamı anlattım. İkisi de bana sarılıp önemli olan şimdi geçmiş geride aldı dediler.

Okula gittiğimizde...

Evet arkadaşlar bölümümüz bitti biraz dokunaklı bölüm oldu okula gittiğimizde neler olabilir diye yoruma yazarsanız en beğendiğim yorumu bölümüm yapıcam ve adına yayımlıycam. Okuduğunuz için thank you. Görüşürüz.

Melez HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin