Ruh Kolyesi

Bölüm 10: Tünelde Savaş

Waldor'un eşliğinde büyünün verdiği loş ışık sayesinde ilerliyorlardı.
Ji Talot'u sırtında taşıyordu. Tünelde yaklaşık bir buçuk saattir gidiyorlardı. Artık büyük bir yorgunlukla çökmüşlerdi. İki adım atacak halleri kalmamıştı. Girus yere çöktü sonra diğerleri de kendilerini yere attılar. Hepsi çok susamıştı. Ama burada su bulma imkanları yoktu.

Russo, Lejo ve abileri
Waldor'un kafilesine çok yaklaşmıştı.
Aralarında kalan yirmi dakikalık yolu mola sayesinde kapatmışlardı.

Girus bir anda ayaklandı. 'Geliyorlar ,dedi.'
Waldor asasını kavradı.
-Bana bırakın dedi Waldor.

Asayı tünelin arkasına doğru savurdu. Tünelde bir patlama oldu. Mavi bir ışık tüm tüneli kapladı. Topraklar havaya fırladı. Farmirler kendilerini geriye attılar. Girus bağırdı:
-Daha büyük bir tehlike geliyor.

Tünelin yanındaki küçük çukura atladılar. Bir anda koca bir ses tünelde yankılandı. Bu bir Warg'dı. Girusların yanından geçerek gitti.

Farmirler Wargla karşı karşıyaydı.

Warg hızlı adımlarla farmirleri darladı. Russo sıçrayarak kurtuldu. Ama hantal olan abileri Kimon kıpırdayamadı bile. Warg tüm bacakları ile onu duvara yapıştırdı.

-'Abii' diye bağırdı aynı anda Russo ve Lejo.

Ses gelmemişti. Çünkü Kimon nefes bile alamıyordu. Bırak konuşmayı.

Lejo ve Russo koşarak Wargın bir ayağına asıldılar. Warg onları itmek için duvar kenarından ayrıldı. Ve bacağını toprağa sürte sürte onları bacağından attı.

Kimon duvardan yere düştü. Hızlı hızlı nefes çekti. Başı dönüyordu. Hayır dünya dönüyordu. Bilinci kapandı. Sonra yavaş yavaş kapandı gözleri. Baygındı.

Warg bacağını kurtarmıştı. Yerde yatan Kimon'u gördü. Açtı Warg.
Koştu, Kimon'un yanına varıncaya kadar. Sonra Kimon'u bacaklarından çekerek dişlerinin üzerine aldı.

"Kırt Çaa" Kimon'un kafatasını koparmıştı. Lejo abisinin ölümünü kendi gözleri ile gördü. Warg, Kimon'un ölü bedenine verdi dişlerini. Kimon'un göz çukurlarından içeri geçirip bir daha parçlara ayırdı kafatasını.

Lejo ve Russo koşarak Warg'ın bacağına zıpadı. Aynanda dişlediler.

Warg inleyerek sağ sola kendini fırlattı. Bir bacağı kırılmıştı. Aksayarak koşuyordu artık...

Russo ve Lejo öfkeyle tekrar saldırdılar. Ama Warg'da öfkeliydi. İnleyerek bacaklarını çarparak farmirleri ezmeye çalıştı. Warg artık daha da hızlıydı. Ve artık farmirlerin ölümü kaçınılmazdı. Warg onları tel gibi ince ama bir demir kadar ağır bacaklarının altına almıştı. Artık iğrenç cesetleri yerle bütünleşip kalmıştı.

Girus sessizce konuştu:
-Şimdi çıkıp şunu öldürelim. Şuan da çok bitkin.

Warg kendini duvara yasladı. Bacakları artık onu taşıyamazdı. Yere düştü.
 
Waldor olduğu yerden sıçradı. Asasını kaldırdı:
-Lunbersion Punta Lunbersion Puntaaa!

Asa parıldadı ve bir patlama yarattı.

'Hğaaaaa!' Warg öfke ile kalktı.

Girus yayını çekti. Ama Warg çok hareketliydi. Böyle giderse onu vuramazdı.

Girus bağırdı.
-Onu sabit tut.

Waldor tekrar asayı kaldırdı. Ama bu sefer çok zordu işi. Warg çok ağırdı.

Waldor bağırdı:
-Hhhaaa! Kintuk Bun! Kintuk Buuuun!

Warg bir anda havalandı ve sabit kaldı. Waldor bir patlama ile yere yapıştı. Gücü Wargı kontrol etmeye yetmemişti. Warg artık kontrolden çıkmıştı. Ji'ye doğru yöneldi. Ji kendini savunamazdı. Talot'u taşıyordu. Warg koşmaya başladı. Topraklar havada uçuşuyordu. Girus yayını kurdu ve sertçe çekti. 3-2-1 şimdi  diye bağırdı ve oku yaydan saldı. Ok saçma bir yere gidiyordu. Girus tekrar şimdi diye bağırdı. Waldor büyüyle okun yönünü değiştirdi.

Khaaa hığğ!

Warg öfkeyle bağırdı. Artık yedi gözü kalmıştı.

Son bir inleme duyuldu. Ardından Warg ölü bedeni ile yere yapıştı.

Waldor yerdeki taşları büyü ile kaldırıp Wargın boynundan delip geçirmişti.
Waldor yere düştü. Çok fazla enerji harcamıştı. Hepsi kendini yere bıraktı.

Waldor yavaşça kalktı.
-Buradan düz devam edin dedi. Yol bitince üstteki merdivenleri takip edip sürgülü kapakçığı itin. Karşıdaki şelaleden aşağı inince sizi bulurlar. Benden buraya kadar.

Girus başını kaldırıp Waldor'a çevirdi.
-Sende gelmelisin, dedi.

-Olmaz dedi Waldor. Siz gidin hadii!

Girus bir anda sıçradı.
-Warg sürüsü geliyor duyuyorum.

Waldor bağırdı:
-Gidin dedim onları ben durdururum.

Waldor onları -Girus, Ji, Talot- yolun sonuna doğru fırlattı. Son kez Waldor'u üç Wargla savaşırken gördü Girus.