Girus kamp ateşinin başında oturup elindeki çubuğu sallıyordu. Dalgın bir hali vardı. Kuru dudakları açılıp kapanıyor bir şarkı mırıldanıyordu:
"Siyah düz saçlı
Pembe dudaklı
Her şeyden tatlı
Güler yüzlü Maryin'imDünya'nın en güzeli
Ragnarok'un en asil elfi
O da şuan beni düşünüyor belki
Ahh! Maryin'im"Girus şarkıyı bitirdikten sonra gözlerini kapattı. Hayal meyal görebildi Maryin'ini.
Ji ise elindeki yayı bir türlü bırakamıyordu. Sanki yıllardır bir yanı eksikti, sanki onu yayı tamamlıyordu.
Ji yayını okşayıp fısıldadı:
-Canım yayım. Sensiz ben hiçmişim meğer.
Ji yeni silahına bayılmıştı.Girus gözlerini açtı. Bir anda bağdaş kurduğu ayaklarını birbirinden çözdü.
Divan'ı unutmuştu Girus. Hemen yola koyulmaları lazımdı.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Sargon tekrar Salator'a yola koyulmuştu. Küçük ülke Munzaph onu tatmin etmedi. Aslında Salator'da onu tatmin etmedi. Dünya bile onu asla tatmin etmeyecek. O kendini yiyip bitiren bir fare gibi için için yanıyor. O evreni istiyor. O tanrı olmak istiyor hatta istemiyor kendini öyle görüyor.Sargon karanlığı gittiği her yere götürüyordu.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Ji elindeki çubuğu dağ topraklarına batırıp durdu.
-Karşıdan biri geliyor dedi Ji.Karşıdan gelen adam eline sopasını aldı.
Girus adamdan korkmuştu. Adam pos bıyıklı, esmer tenli, karemsi bir simaya sahipti.
Girus yaklaşan adama bir adım daha atıp durakladı.
-Sende kimsin dedi Girus.Adam sopasını sallayarak koşmaya başladı.
Girus'da adama koştu.Ortada buluşunca adam eğilip sıçrayarak Girus'un boynuna sopayı indirdi. Girus döne döne yere düşüp bayıldı.
Bunlar yaşanırken Ji yayını adamın koluna sıkmayı başarmıştı.
Adam kolunda ki oku sapından kırarak attı ve Ji'ye doğru koşmaya başladı. Yine eğilip sıçrayarak Ji'nin boynuna sopayı indirdi. Ji döne döne yere düştü.¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
"Ahhhh! Boynum!""Benim boynumda! Ahhh!"
-Susun dedi adam sopayı savurarak. Yoksa sizi tekrar sopadan geçiririm.
-Vurma dayı dedi Ji gözleri korkmuş bir şekilde.
Adam sopayı yavaş yavaş indirdi.
-Aferin! dedi adam.
-Kimsin dedi Girus hem korkarak hem de kızarak.
-Burada soruları ben sorarım dedi adam göbeğini kaşıyarak.
-Tamam dedi Girus.
Adam ateşin çevresinde iki tur döndü sonra sessizliği bozdu:
-Ben Sado. Dağ haydutu Sado derler. Sizin gibi karanlığın kölelerini avlarım.Girus bir kahkaha attı.
-Kime göre karanlık dedi Girus. Senin karanlık gördüğün ben Ragnarok'un velihat prensiyim. Ve yanımdakiler de dünyayı kurtarmak için gerkenler.-Pehh! dedi Sado. Sen mi Ragnarok veliahtısın. Peh! Siz mi dünyayı kurtaracaksınız. Anlaşılan sizin daha dünyadan haberiniz yok.
Girus kaşlarını çattı:
-Ne demek istiyorsun dedi.Sado'nun esmer yüzüne bir üzüntü çöktü.
-Geçenlerde Munzaph'ı yakıp yıktılar. Munzaph tahtına da Kara Maske oturdu. Onlar bunla tatmin olmayacaklar. Her yerdeler.
Girus elindeki ipleri iyice oynatıp gevşetti. Gevşeyen ipler tel tel olup parçalandı.
Girus ellerinin bir an rahatlığa kavuşması ile açıp kapadı.
Sado onun bu halini hemen fark etti.
Sado yerden sopayı alıp Girus'a doğrulttu.Girus ellerini havaya kaldırdı. Sonra ani bir manevra ile Sado'nun kalbinin biraz alt bölgesine vurdu. Sado dağ gibiydi. Hala dimdik duruyordu. Sado güldü. Sonra Girus'a indirdi. Girus döne döne yere düştü.
Ji bağırdı:
-Naptın sen!¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Ahhhh! Boynumm!Ji bu sefer konuşmamıştı.
Girus kaşlarını çattı:
-Beni paradoksa sokma! dedi Girus.Sado bir kahkha kopardı.
Sado biraz biraz inanmıştı onlara. Yalan söyleseler bu kadar acıya katlanmazlardı.
Sado artık iyice inanmıştı. Ellerini havaya kaldırıp açtı.
-Bana bir kanıt gösterin dedi Sado.
Girus sinir ile Sado'ya baktı.
-Ellerim bağlı bre aptal herif.
Sado bir kahkaha daha attı. Sonra yavaş yavai ipleri çözdü. Ji'yi hala çözmemişti. Girus büyük bir rahatlık ile ayağa kalktı. Sado'ya yedim seni oğlan gibisinden bir bakış attı.
Elini kılıcının kınına götürüp kılıcı sertçe çekti. Ama bunları Sado'yu öldürmek için değil kanıt göstermek için yapmıştı. Sado gümüş dövmesi kılıcı alıp Güneş'in ışın verdiği bir tarafa doğrulttu. Kılıcın üzerindeki mavi mücevherler hemen parladı. Mücevherlerin üzerinde küçük bir yazı ile ''R'' sembolü çıktı. Bu kılıç Ragnarok kraliyet ailesine aitti. Bu apaçık ortadaydı.
Sado yere kapanıp Girus'un bacaklarını öpmek istedi o an. Çok utanmıştı. Ama Girus buna izin vermedi. Girus son derece mütevazıydı.
Ji olayı aptalmış gibi izliyordu. Sonunda dayanamayıp bağırdı:
-Hey! Biri beni çözse artık. Romantik anlarınızı daha sonra yaşasanız diyorum. Heyyy!
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Kara Maske önünde diz çöken elçiye bağırdı:
-Munzaph kadınları kaçmış da ne demek? Onlar benim kölelerimdi. Şimdi ben kimi kırbaçlayacağım seni mi?
Elçi ağlayarak diz çöktü.
-Lütfen efendim benim bir ailem var. Karım, bebeğim, çocuklarım var!
Kara Maske kahkha attı.
''Hhhha ha ahaaa!''
-Benim merhametim var mı sence? Eğer Munzaph kadınları gelmezse, çocuklarını hatta bebeğini kırbaçlatır acı çektiririm. Gerekirse diri diri gömerim.
Adam ağlayarak yere kapandı:
-Tamam ne istersen yaparım! Ben zaten sen gelmeden önce buranın yerlisiydim. Kadınları kolayca kandırıp getiririm. Yeter ki onlara dokunma.
Kara Maske tatmin olmuştu.
-Aferin! aferin sana Miphasto.
Miphasto çok pişmandı çünkü o kadınlar tahliye edilirken kendi çocuklarını ve karısını saklamıştı. Sargon Munzap'ı ele geçirince de ona kölelik yapma teklifinde bulunmuştu. Hatta Sargon ondan emin olmak için Miphasto'ya bir Munzaplı bile öldürtmüştü.
Miphasto'nun ruhu karanlık ile lanetlenmişti.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Girus bir kahkaha attı.
-Çok komiksin be Sado dedi Girus.Hepsi birden kahkaha attı.
Sado ellerini kaşlarını hizasına koyup ileriye baktı.
-Evet dedi Sado. Çok az kaldı sade yarım saat.Bu onları daha çok motive etmişti.
Bir anda yürüdükleri dağda kayalar düşmeye başlamıştı. Cadılar her yerdeydi. Karanlık artık dördünü kuşatmıştı.
Cadılar hep bir ağızdan kara büyü yapıyorlardı.
"Himbersooo Rozku! Himbersooo Rozku!"
Bir gürültü koptu ardında kocaman bir kaya üzerlerine yuvarlandı.
-Hayır! Olama... dedi Girus.
Bir kaya onlara nerdeyse çarpmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Kolyesi
FantasíaGüç kolay kazanılmaz Talot ama kolay kaybedilir. Savaşmalısın ve bunu tüm dünya için yapmalısın. ~GALOTOR~ Kaderin sen doğmadan belli olursa ve senin değiştirme şansın yoksa bir de üstüne dünyanın kader...