Ruh Kolyesi

Bölüm 15: Divan Hazırlıkları

Alacakaranlık dağılmış yerini beyaz ufuk sarmıştı. Beyaz ışık sarayın içine çarçabuk yayılmıştı. Çünkü sarayın belli odaları hariç her yerinde yuvarlak üçer tane cam vardı. Bunun ile beraber sarayın üstü oval fanus camla çevrelenmişti.
Bunun dışında sarayın etrafı kocaman yosunlar ile kaplıydı. Çok eski bir yapı olduğu buradan da anlaşılıyordu.

Sarayın içinde gündüz tüm şehirden daha önce başlamıştı. Sarayın alımlı hizmetkarları oradan oraya koşuyor divan için yemek, temizlik, düzen ve benzeri türden işleri hallediyordu. Onun dışında bulunan rütbeli handaşlar ve özel misafirler keyif çatıyordu.

Divana katılacak önemli misafirler genelde her ülkenin temsilcileri olurdu.
Menefis'in temsilcisi ise cücelerin en cesuru olan Gill'di. Gill sarayın özel katında kalıyordu.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Ji ve Girus öğlene doğru kalkıp sarayda koşuşturmuşlardı. Bu koşuşturma bir eğlenceden çok Talot içindi.

Galotor uzun asasını kaldırıp indirerek yürüyordu. Revire uğrayıp Talot'u görmek aklından geçen en kesin şeydi.
Yaşlı büyücü revirin kapısını açtı. Elindeki koyu renkli mumu ahşap döşemeye koydu. Elini şıklattı, hafif bir meltem eserek mumu söndürdü. Talot'un başına geldi. İhtiyarlığa yenik düşüp buruşmuş ellerini Talot'un alnına koydu.

"Uyan dedi Galo Uyann!"

Talot bir anda yataktan sıçradı. Boncuk boncuk akan teri korktuğunu kanıtlar bir delildi.

"Geliyorlar"

-Çok garip şeyler gördüm dedi Talot. Annemi gördüm beni karanlık tarafa Sargon'a çağırıyordu. Kara bir maske takıyordu. Anlamı ne Galotor?

Galotor hayatın verdiği tecrübelerden yararlanıp konuya kısa bir tahmin getirmişti. Tahmini doğruysa çok korkunç şeyler olacaktı.
Galotor elini Talot'un boynuna attı.

-Bunları sonra konuşuruz dostum. Sen hazırlan, yemek ye, giyin sonra divan toplanacak.

Talot yeni yeni kendine gelmişti. Her şeyi yeni yeni hatırlamıştı. Bu yüzden divanda olduğunu Galotor'un söyleminden sonra anladı.

Galotor buruşuk yüzünde bir gülümseme bırakıp odadan çıktı.
Talot odada düşünceler içinde yapayalnız kalmıştı. Kafası bunca olayı kaldırmıyordu artık. Büyük bir handan kocaman bir savaşa olan yolculuğu ve üzerine atılan koca sorumluluk onu ziyadesiyle bunaltmıştı. Bunca şeyi kaldıracak bir psikolojiye sahip olmak için böylesine olayların içinde doğup çok küçük bir yaşta alışmak gerekliydi. Buna benzer bir örnekse Girus'du. O bunu kaldırabilecek bir psikolojiye zaten sahipti.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
"Hmm bunlar çok lezzetliymiş! Hmm!"

"Çıttrt"

Ji elindeki el yapması fındıklı jimberi ağızında parçalamıştı. Jimber kahverengi, fındıklı, üçgen bir kurabiye atıştırması idi.

"Bunlar da çok lezzetli. Hmmm!"

Ji bu seferde patatesle bezenmiş tavuk budunu eline alıp dişledi. Ji o gün içerisinde tam altı tane jimber ve beş tane tavuk budu yemişti.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Galotor gölgelik bir alanda biriyle konuşuyordu.

"Bunu çocuğa vermenin zamanı gelmedi mi artık?"

"Evet bunu daha fazla saklayamayız. Ama Armalue'nin kıskançlığından çekinirim. Böylesine bir kılıcı onun hakkıyken Talot'a vermemiz acınası..."

"Acınası mı? O da bunu istemiyor. Daha dün mecburuz derken şimdi bunları söylemen? Garip..."

"Haklısın bilge dostum kafam karışık. Önce Munzaph'ı kaybettik. Sargon şimdide Menefis'e baskı yapmaya başlamış. Balfam'dan da tehdit ile kılıç yaptırdığı söyleniyor. Küçük bir hayale umut verdik."

"Çocuğa bende yolculukta eşlik etmek isterim. Zaten yanında da çok cesur ve çok sadık bir dostu var. Girus'un da gelmekten çekileceğini düşünmem."

"Tabi Maryin'ini  bırakabilirse. Hah aha hhaa!"

"Bırakacaktır. Girus burada zor şartlarda büyüdü. O her şeye dayanabilir."

"O zaman dostum  birazdan divanı topluyorum. Büyük bir ziyafet vereceğim. Ardından derin derin konuşacağız. Targusu'da divanda efendisine vereceğiz."

"Bu çok büyük bir gurur. Uzun süre sonra gerçekleşen bir buluşma olacak.
Targus ve Talot buluşacak desene."

"Bu Sargon'u çok kızdıracak. Ha haha aha!"

"Bunu erkenden duymamalı."