Bölüm 21(NEDEN BEN?"

44 29 1
                                    


"Kalk!"

Bir uğultu geliyordu sanki.

"Kalk dedim sana!"

Şimdi de sarsıldığımı hissetmeye başlamıştım. Gözlerimi araladım. "Adal!"

David'in nefret ettiğim suratını görünce tekrar kapatmak istedim. "Bağırma." Dedim. Boğazım sızladı. Bayılmadan önce çok bağırmış olmalıydım. Ensemden tutup kaldırdı beni. "Kalk dediğim anda kalkacaksın." Dedi.

Gözlerimi ovuşturup etrafıma baktığımda, o kızı gördüm. Yanıma bir yatak koyulmuştu oradaydı. Serum takılmış bir vaziyette.

"Ne yapıyorsunuz kıza!" diye bağırdım. Ona doğru yürümek için adım attığımda, David beni sert bir şekilde geri çekti. Kulağıma doğru yaklaşıp, "Sayende yaşıyor." Kaşlarım çatıldı.

Beni bırakıp karşıma geçti. "Eğer dediğimi yapmasaydın yaşamayacaktı." Çene kaslarımı sıktım.. "Bak Adal, bende seçenek bitmeyecek asla. Sıradaki kişi, Barış, Ege veya Asu ninen olabilir. Sokaktaki bir insan, Annen, küçük kardeşin... Yada bir yetimhane dolusu çocuk. Bunların olmasını ister misin?"

Beni insanlarla, ailemle tehdit etmesi kanıma dokunuyordu. Onu tam burada öldürmek istiyordum. "Bana öyle sinirli bakmaya devam edersen, bende sinirlenmeye başlarım. Biliyorsun ki, sinirlenmem hiç iyi sonuçlar doğurmuyor."

Kalp atışlarım olduğundan daha hızlı atıyordu. Ondan önce ben zaten sinirlenmiştim!

Kafamı sola çevirdim. Ona baktıkça zaten sinirleniyordum. Bir anda yaklaştı ve çenemi tutup sıktı. "Bana bak küçük hanım, seninle konuşurken yüzüme bakacaksın. Bugün senden istediğim her şeyi yerine getireceksin. Aksi halde, söylediklerimi gerçekleştirmekten çekinmem." Elini tutup çenemden ayırdım. "Ne istiyorsun?" diye sordum. Arada sevdiğim insanlar olmasa, ona bu şekilde teslim olmaz, ölmeyi tercih ederdim. "Duydum ki herkes seni arıyormuş. Ben bulamayacaklarından %100 eminim ama ayak bağı olmalarını da istemiyorum. Onları buranın yakınında görecek olursam, gözümü kırpmadan öldürürüm! O yüzden sen, bir mektup yazacaksın. Artık onları istemediğini, farklı bir şehirde yaşayacağını söyleyeceksin. Eğer inandırıcı olmazsan, Ninenden başlarım öldürmeye!"

"Lütfen böyle bir şey isteme benden." Dedim gözlerim dolarken. "Yo hayır istiyorum. Hemen şimdi." Cebinden bir kağıt kalem çıkardı. "Şimdi yazacaksın ve ben seni bugün rahat bırakacağım. Anlaşıldı mı?" diye sordu. Başka çarem var mıydı? Ağlamaya başladım. Ondan nefret ediyordum.

Elime tutuşturdu kağıt kalemi. "10 dakikan var." Dedi. Sonra kulağıma yaklaşıp, "Tik tok." Diye fısıldadı ve çıktı.

Yatağın üzerine oturdum. Kenarda duran sehpayı çektim yanıma ve yazmaya başladım.

"Merhaba ailem dediklerim.

Sizi bu mektubumla çok üzecek ve hayal kırıklığına uğratacağımı biliyorum fakat artık gerçek hislerimi söylemek zorundayım.

Artık ailem gibi hissetmiyorum hiçbirinizi. Kendimi orada mutlu hissetmiyorum. Farklı bir yerde farlı bir hayat yaşamak, farklı bir meslek yapmak istiyorum. Siz varken bunları gerçekleştirebilmem mümkün olmayacak.

Barış her gün beni koruma peşinde olacak, Ege de benim için kötü olduğunu düşündüğü her şeyi ayıklamaya çalışacaktı. Ben bunlardan çok yoruldum. Tek başıma, güzel bir hayat yaşamak istiyorum.

Duydum ki beni arıyormuşsunuz. Aramaktan vazgeçin.

Bunları yüzünüze söyleyecek cesaretim olmadığından, sessizce çekip gidiyorum.

Beni yeni hayatımla baş başa bırakırsanız, gerçekten minnettar olacağım. Sizden herhangi biri, böyle bir şey istiyor olsaydı, onun kararına tamamen saygı duyacağım gibi sizin de bana saygı duymanızı ve beni aramamanızı istiyorum. 

Bundan sonraki yaşamınızda mutlu olmanızı diliyorum.

ADAL..."

Kalbimi, acıtan kelimeleri teker teker yazdıktan sonra, kağıdı katlayıp sehpanın üzerine koydum ve yatağa uzanıp, ağlamaya başladım.

David gelip, kağıdı açtı ve okudu. Sonrasında bir şey demeden çıktı.

O gün, saatlerce gözyaşı döktüm.

"Neden?" Diye sordum. "Tanrım neden ben?"

SAYDAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin