unlife

17 3 1
                                    

Tut ve kavra. Parmağını yerleştir, nefesini tut ve bas. Kırmızı. Şiddetli kırmızı ama kararmış gözlerinden daha baskın değil. İçindeki nefreti hissediyorum. Neden olduğunu seçemiyorum, tek bir sebepten dolayı gözükmüyor çünkü. Kan eline ve yüzüne sıçramış. Normalde sevmezsin kanı ama gözün dönmüş sanki. Hiddetle ilerliyorsun ileriye doğru. Karşına çıkan kişinin kim olduğunu fark bile edemeden ilerliyorsun. Hepsinin kanı hepsinin kanına karıştı. 

Sizi unuttum, unutmam gerektiğini biliyorum dediğim kısımın aylar sonrasındayım. Size yazmadan durduğum bu aylar içerisinde düşündüm. Sizin dışınızdaki her şeyi düşündüm demek isterdim ama mümkün olmadı. Bilerek karşıma çıktığınız her an kalbimi avuçlarınızın içinde tutup sıkıyormuşsunuz gibi hissettim. Tabii keşke gerçekten karşıma çıksaydınız. Namluyu kavrayarak kim olduğuna bakmadan geçtiğim, öldürdüğüm insanlar benim arkadaşlarımdı. 

Dı. Yaşanmış geçmiş zaman. 

Geçmiş zamandaki geçmeyen tek kısım sizsiniz. Eskisiniz ama hala sizin için geçmiş zaman eki kullanamıyorum. 

İnanları kaybettim sizi kazanmak için. Ama sizi de kazanamadım ve sadece kaybettiğimle kaldım her zaman olduğu gibi. Kızgın değilim. Sizin için o kadar insanı neden çiğnedim diye hiç pişman olmadım. Üstüne hepsinin sevgiye saygı duymayan insanlar olduğunu düşünüyorum. Eğer yan yana durup birbirlerine dokunamıyorlarsa, o ilişki bitmiştir onlar için. Bende burada daha uzaktan bile göremediğim insanı sevdiğimden bahsediyorum. Onlara garip geliyor elbet. Onlar da bana garip geliyor artık. Çünkü size olan sevgimi ciddiye almadılar. Bende onları ciddiye almadım sizden sonra. Sizde konuşmazdınız çoğu insanla, gerek yoktu sizin için. Siz demeyeceğim artık, sen diyeceğim. 

Nokta. Şu an bir nebze fark ettim ki, böyle yazdığım için geliyorsunuz aklıma. Belki uzak dursam size yazmaktan, unuturum. 

Evet yazma demeyin, gerçi şu an size yazdığımdan haberiniz bile yok ama yine de yazma demeyin. Kaç aydır yazmıyorum. O süre içerisinde de sizi düşündüm, nasıl olacak bilmiyorum. Zaten üzgünken elim kalem tutmuyor. O zamanlar düşündüklerimi geçirsem kağıda ve siz okusanız, içiniz yanardı. En duygusuz insan bile okusa içi yanardı eminim buna. Yangın ne kadar büyük olursa o kadar zarar verir etrafına. Ben yandıkça yanımda birileri olsaydı, onlarda zarar görürdü sonuçta. İyi ki yok mu diyelim o zaman, ne diyelim bilemedim. 

Bu kâğıda yazmayalı uzun zaman oldu. Daha bitmeyen bir sayfa bu aslında ama, bu kâğıdı bitiremeden bir şey oldu. O yüzden yeni bir kâğıda geçme vaktim geldi.

VİRGÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin