JOKER

Bölüm 7:/Ata Eseri 2=Üstün Ejder Kılıcı/Kaos Tahtı

Oraya vardığımda ısız bir ormanın ortasındaydım birden Jokerin sesini duydum"Velet burası atalarının toprağı iyi bak birazdan ikinci ata eserine doğru yola çıkacağız ama önce değişken Ejder silahını aktive et" dedi. bende hemen bana daha önce tarif ettiği kristali aldım ve kanımı damlatım ardından parladı ve önce kısa bir hançer ardından da düz bir kılıç halini aldı. bende onu yüzüğümme koydum ve Jokerin tarif ettiği yere doğru ilerlemeye başladım anlatığına göre aileme ait eski bir mahsen imiş ben döküntü bir baraka nın önünden geçerken bana durmamı ve içeri girmemi söyledi içeri girdiğimde ise duvarlardan birinde bir el izi vardı bende Jokerin talimatları eşliğinde elimi kestim ve el izinin içine koydum. Birden arkamdan bir kapak çıktı ve ben içindeki tahta merdiveni takip ederek aşağa indim 100m ilerleyip bir kolidorun ortasına geldiğimde duvarlardan zehirli olduğunu tahmin ettiğim kalın ineler üzerime fırladı. O anda refleksif olarak etrafımda bir güç bariyeri oluştu. Bu sırada Joker bana "Aurorayı refleksif olarak kullanabilmene şaşırdım." dedi ben ise "Ne yani beni öldürteek miydin? Hem ayrıca benimle nasıl konuşabiliyorsun bilincim gayet yerinde." dedim o ise umursamaz bir ses tonuyla "basit Ejdere dönüştüğünde benimle arandaki bağ güçlendi böylece seninle istediğim gibi konuşabiliyorum.Ayrıca merak etme bu ineler  altın seviyenin üstünü etkilemez.Şimdi ilerlemeye devam et."  dedi bende dediğini yaptım ve ilerledim kocaman boş bir odaya gelene kadar ufak tefek şeyler oldu ama aurora ile halledemeyeceğim bir şey değildi. ortasında zincirle bağlanmış kılıcın saplı olduğu tuhaf sunak ve kenarlarda bir kaç tane kalın sutun haricinde hiç bir şey yoktu odada ben ise kendimi "Buda ne böyle?" demekten alamadım ben çok fazla beklemden Joker beni aydınlatı. "Gelmiş geçmiş en güçlü Ejderin yani benim ölümümden sonra kalıntılarım ile yapılan bir kılıç benim ve tabiki senin bir parçan.Ben ölünce ailen onun metalini benim kemik, diş, vede pullarımla karıştırdı, kanım ile biledi, ve ölmeden önce bıraktığım ateş ile şahlandırdı."

o bunları diğince bende kılıcı daha dikkatli inceledim kristalimsi bir yapıya sahip olmakla birlikte demirinin kabzasıyla buluştuğu yerlerde Ejder şekli alınmıştı ben kendimi kılıcın güzelliğine kaptırmışken aniden his ettiğim tehlike ile aurora yı serbenst bırak tım ama iki kılıç aurora orada yokmuş gibi beni kafam,boğazım,gövdem olacak şekilde üçe böldü ben ise kendimi Jokerin yanında buldum "Velet bir daha kine daha dikkatli olmalısın" dedi ben ise "Ne bir daha kine,kafan mı güzel lan öldüm öldüm"dedim o ise sırıtarak "söylemeyi unutum Ejdere dönüştüğünde 'kıyamet yolcusu' adlı bir ünvana laik görüldün bu ünvan senin kıyamet gününe  kadar yaşamanı ve 25 yaşının üstüne çıkamamanı sağlıyor yani ölmedin. ha birde ünvanının harekete geçmesi ile alem atladın 5 yıldızlı obsidiyensin. Ha bu arada o iki ay imparatoru seviyesindeki kişilere kendini normal isminle tanıt ve maskeyi çıkart." dedi bende gözlerimi açtım.

Ve maskemi çıkartıp onlara dönerek "Benim adım Ekrem Kaan Albayrak ve buraya benim olanı almaya geldim!"dedim onlar ise diz çökerek "Efendiyi selem lıyor ve aptalığımızdan dolayı af diliyoruz" dediler ben ise umursamayarak "Önemli değil nasıl olasa bir şeyim yok" dedim ve kılıca ilerledim kılıca dokunduğum anda bütün zincirler patladı ve  yok oldu Jokerde kahkağa atarak "Aferin velet kılıçtan dolayı bir alem atladın ve yeşim 5 yıldız oldun. Ardından zehir elementi ile 6 seviye atlayıp 2 yıldızlı opal oldun kılıç için endişelenme burada benim yanımda daha sonra detayları anlatırım günün kalanında dinlen." dedi bende iki korumaya döndüm.

Tam o sırada ikisi aynı anda "Hatamızın bedeli olarak canımızı kabul edin genç efendi" dediler ve nereden çıkartıklarını bilmediğim iki kısa hançeri iğice kalplerine yaklaştırıp saplamaya hazırlandıkları hançerler tam yola çıkacaktı ki "Duruuunnnnnnnn!!!!" diye bağırdım ve işe yaradı durdular. Onlar aynı anda "Emredin genç efendi" dediler ben ise "Rica etsem beni bu günlüğüne kalabileceğim ve duş alıp dinlenebileceğim bir yere götürür müsünüz?" dedim her ne kadar beni efendileri yada her ney ise o gibi görseler'de kabalaşmanın bir anlamı yok öyle değil mi? onlar ise 30sn. kadar birbirlerine baktıktan sonra "Albayrak kıllanının ana evi var ister seniz sizi oraya kadar eşlik edebiliriz orayı şu anda güçlü ata Âmir in kardeşi yönetiyor." dediler ben ise "Demek büyük babamın kardeşi haaa? Pekala götürün beni" dedim daha sonra bir şeyler mırıldanmaya başladılar ardından birinin ellerinden kıyafeti gibi  beyaz diğerinin ellerinden yine kıyafeti gibi siyah dumanlar  çıkmaya başladı ardından karışıp gri bir portal açtılar içinden geçince büyük bir malikhanenin önünde belirdik ve bahçeyi geçip doğruca melikhanenin kapısına geldik sağımda duran beyaz kıyafetli adam kapıyı çaldı ve kapıyı açan kaya 

"Ne var ? kimsiniz? neden geldiniz?" diye üç soru sıraladı ardından ikisi aynı anda "kılıç muhafzıyım acil bir mesele için kılan efendisini görmeye geldik" dediler her yerinden tecrübeli kahya bir ruh elementi sahibi yani ruh avcısı olan ben telaşlandığını anlasam da belli etmedim kahya ise "Peki çocuk kim?" dedi iki kılıç muhafızı da aynı anda "Acil meselenin kendisi" dediler. kahya bunu da duyunca "Burada bekleyin hemen haber verip geliyorum" dedi ve artık her keze talaşını belli eden bir koşu ile düm düz kolidorun sonundaki büyük kapıdan içeriye girdi. aradan geçen 2dk. ardından daha rahat ama hızından birşeyler kaybetmemiş olan koşusu ile yanımıza geldi ve "Kılan efendisi sizi bekliyor" dedi bizde o ihtiyarı bekletmemek için hızlı adımlar la içeriye doğru ilerledik. içeri girince içeride ben,kahya,kılıç muhafızlarından başka kıyafetinden muhafız olduğu aşırı belli bir kişi daha vardı. ben hariç her kez ihtiyarın karşısında eğilirken ben yüksek bir sesle "demek sen büyük babamın kardeşidsin öylemi?" demekle yetinmiştim her ne kadar belli etmesem de bu benim onun karakteristik özelliklerini anlamak için yaptığım ufak bir numaradan ibaretti. her kez şaşkınken üçüncü muhafız "Saygısız velet!" diye bağrarak saldırıya geçti ben ise kendimi korumaya hazırlanırken önum de biri beyaz diyeri ise siyaha gömülmüş iki figür oluştu. ve aynı anda ellerindeki hançerlerle o muhafızı bana yaptıkları gibi üçe bölüp konuşmaya başladılar.