Bölüm 40: Ölmem Gerek

385 32 31
                                    

Issız hiçliğin ortasında bir adam boşlukta dikiliyordu.  Öyle ki pelerinin içi ve vücudu içerisinde uzayı barındırıyor gibiydi. Kim olduğu bilinmeyen adam güçlü sesi ile konuştu.

 Kim olduğu bilinmeyen adam güçlü sesi ile konuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Adam)"Okurlar. Yazarınız Konuşuyor:
Öncelikle görselde ki bedeni seçtim çünkü kabul edelim oldukça havalı gözüküyor.
Velakin karaktere pek yaptıracak bir şey bulamadım. Bende öldürmeye karar verdim. Şimdi size son bölümden ölüm anına kadar olan kısımları bir özet geçelim. Şimdiden söyleyeyim bu bölüm kuvvetle muhtemel diğerlerinden daha kısa olacak. Merak etmeyin en az 500 kelime olacak.

Şimdi oldukça uzun bir süre bizim ana karakter sevgilileri ile birlikte mutlu mesut yaşadı. Gerçekten de uzun bir süre. Unvanı sayesinde ne kendisi nede hizmetkarları, sevgilisi ya da sevgilileri otuz yaşından fazla yaşlanmadı.
Kıyamet yolcusunun bir açığını bularak diğerlerini de eşi yaptı. Bellayı söylemeye gerek bile yok diye düşünüyorum.

Alis'e kan tahtını verdi. Zenaya simya, Amariye Necromansi tahtını verdi. Yani o tahtları almalarına yardım etti.

Bir ara Anka ve Ejderler arasında bir savaş çıktı. Malum sebeplerden Anka ırkının öncüsü Bella, Ejderlerin öncüsü Kaan oldu. Biraz gövde gösterisi yaptıktan sonra ilişkilerini bütün her keze duyurdular. Böylece Anka ve Ejderler arasında ebedi bir barış sağlandı.  

Diğer iki Anka "Tanrıçası" Bellanın kız kardeşleri idi. Tıpkı Kaan'ın kardeşlerinin Ejder Tanrıları olmaları gibi. 

Uygun bir zamandı dördünü de yanlarına alıp konuştular. Kaan da gidip eski Elmas tanrı ve Altın, Yeşim tanrıları öldürüp özlerini-güçlerini aldı. Böylece Bellayı, Bellanın kardeşlerini ve kendi kardeşlerini "üstün tanrı" olayını tamamlamalarını sağladı. Bellada elmas tanrı-tanrıça dönüşümünü tamamladı. 
Yinede Kaan daha güçlüydü. Çünkü kendisi elmas tanrılardan birinin gücünü aldığı zaman zaten kendisi de bir elmas tanrı idi. 

Bütün boyutun yüz yıllarca konuşacağı bir düğün yaptılar. Tabi konuşmalarının tek sebebi ihtişamı değil idi. Kayıtlara göre tek damadın olmasına rağmen bu kadar çok gelinin olduğu tek düğün bu idi. On gelin vardı. Margırıt, Medusa, İzabell, Anabell, Luna, Morgana, Alis, Zena, Amari, Bella.

Ne yazık ki "Kıyamet Yolcusu" yüzünden ne kızların nede Kaan'ın kendi "Öz" çocukları olmuyordu. Bu yüzden sürekli evlat ediniyorlardı. Sonradan bir açığını buldu Kaan. Tıpkı aslında tek bir eş seçmesi gerekirken fazladan dokuz eş daha seçebilmesini sağlayan açık gibi. 

Bu sayede Her bir eşinden bir "Öz" çocuğu olabileceğini öğrendi. Bu fırsatı kaçırmadılar tabi ki. 
Gerekli ayarlamaları yaptılar ve çocukları oldu. Çocuklar Evrenin en güçlü ölümlüsünün çocukları idi. Hepsinin potansiyeli oldukça fazlaydı. Ama en büyük potansiyel Belladan olan çocuğunun idi. Sonuçta bella da nerede ise Joker kadar güçlü idi.

Öte yandan Özel alemin sınır olmadığını öğrendiler. Gelişim Özel alemden sonrada devam ediyordu.

Özel alemden sonra Dokuz katman daha vardı. Her katman Dokuz aşamaya, Her aşamada Dokuz seviyeye ayrılıyordu. Uzunca uğraşlardan sonra Hepsi

Özel Alem Dokuzuncu katman, Dokuzuncu aşama, Dokuzuncu seviyeye geldiler. Kaan ve Ailesi(Eşlari çocukları filan) Bütün gezegenler kendilerini en az bir kaç defa yeniden başlattı. Kimi zaman büyük savaşlar, kimi zaman büyük doğal felaketler derken bütün gezegenler kendilerini yavaşça yok edip sıfırdan başlatıyordu. Kaan ve ailesi bunu ilgi ile izliyorlardı. Ne kadar ilgi duysalar da müdahale etmiyorlardı. Sadece izliyorlardı.
Çünkü onun gibi güçlü birinin ortaya çıkması demek bütün boyutun düzeninin yok olması demekti. 

Bunca yıl boyunca çok nadir de olsa yinede müdahalede bulundu tabi. Gezegen için tehdit olanları falan kimseye fark ettirmeden sildi. 
Gerçek anlamda sildi. Kimse o kişiyi hatırlamıyor, bilmiyordu. Tarih o kişileri yazmıyordu.  

Kendisi ve eşleri Kıyamet yolcusu sayesinde ölümden korunuyordu ama çocukları korunmuyordu. Bu yüzden zamanla bütün çocukları öldü. 

Ölümün bir gerçek olduğunu bilen Kaan her ne kadar yapabilse bile yinede çocuklarını diriltmedi. Onların yolculuğunun bittiğini biliyordu. 

Çocuklarının ölümünden çok sonra şu an içerisinde sarayındaki oturma odasında eşleri ve kardeşleri ile konuşuyordu şu anda. Gelin hep beraber oraya bakalım"

Kendisinin kitabın yazarı olduğunu iddia eden adam kafasını yana çevirip elini kaldırdığında hiçlikte bir ekran belirdi. İçerisinde donmuş bir görüntü vardı. Görüntüde Ana karakter eşleri ve kardeşleri filan vardı. Yazar ekrana dokunduğu zaman görüntü hareket etmeye başladı.

Görüntüde ana karakter oldukça sıkıntılı durumdaydı. Derin bir iç çekip konuşmaya başladı.

(Kaan) "Millet. Fark ettiğiniz üzere bu gün oldukça sıkıntılıyım. Bunun sebebi bunca yıldan sonra gücümün bu boyuta ağır gelmesi. Biraz daha kalırsam bu hepimiz için büyük sorun olur. Bin ve içerisindeki diğer her kezle birlikte kendini yok etme riski vardır. Bu yüzden. Boyutu kurtarmanın tek bir yolu var. Benim ÖLMEM GEREK!
Tıpkı fazladan dokuz eşimin olması yada çocuklarımın olması gibi bulduğum başka bir açık ile ölmem gerek. Aslında böyle bir şey yapmamalıyım ama soruyorum sizlere. Benimle ölmek isteyen, daha doğrusu benimle gelmek isteyen var mı?"

(Amari) "Biliyorsun. Tanıştığımızda kendimi sana adamıştım. Bu yüzden ben her yerde seninleyim."

(Bella) "Sevgilim. Ben, Biz daima seninle birlikte olacağımıza söz verdik. Evlenirken Yaşamda ve Ölümde birlikte olacağız dedik. Hepimiz seninle birlikte geliyoruz. Kızlar değil mi?"

Diğer sekizi onayladığı zaman Gerekli işlemlere başladılar. En sonunda hepsi ayağa kalktılar ve birden oldukları yere yığıldılar. bedenleri tıpkı yazarın bedeni gibi bir dumana dönüşüp ortadan kayboldu.
Velakin görüntü sona erdi. Ekran yok olduktan sonra adam o güçlü sesi ile tekrar konuştu.

(Yazar) "Evet. Bununla beraber. sezon finali, cilt finali yada her ne halt sa onu vermiş bulunuyoruz. Sonraki sezon "Muhtemelen" görüşürüz. Kendinize dikkat edin dostlarım. Sonraki görüşmemizde her kezin daha mutlu olması dileği ile. Hoşça kalın." Dedikten sonra sol elini goğsünün ortasına koyup sağ kolunu yana açtı. Sağ ayanı hafif arkaya alıp belden biraz eğildikten sonra pelerini ile birlikte ortadan kayboldu. Sanki hiç orada olmamış gibi. 

Böylece hiçlik, Boşluk ile baş başa kaldı. Tekrar.

JOKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin