Narutoo aşqım bebeqim Natsu aşqım balım Gaara aşqim tatlım Gray aşqim kekim :D Neyse bu yeni bölümde iki yeni karakter huzurlarınızda...!
Bugün okulda herkeste heyecan var telaş var.Kızlar ellerinde ayna kendilerini süslüyor.Erkekler ise müzik odasında perdeler kapalı şekilde umutsuzluğa düşmüşler.Sunako'yu görür görmez bir kenara çektim.Bu arada o akşam kedisi kaybolmuş onu aradık tüm gece.Neyse "Sakın bana yeni müdür gelcek deme!"Der demez sunako gülerek "Hayır.Yeni transfer öğrenci.Erkekmiş belli zaten kızlardan anlaşılıyor.Çok yakışıklımış.Usui yuutamış.Yan taraftaki akademide kardeşi Miki Yuuta okuduğundan onla beraber eve gidip gelsinler diye buraya transfer almışlar.Kardeşi çok tatlı kız görsen akıllı,eğlenceli,tatlı,enerjik her neyse.Bu gelen Usui ise zeki,umursamaz,soğuk bakışlı,havalı birimiş."Dediğinde 'kardeşi daha iyimiş.'diye düşündüm.Birden aklıma birşey geldi."Sen niye öyle dolanıyordun.Ben Neji-kun'a..."derken hayallere daldı.Sonra başını sallayıp "Neji-kun'a evde kendi ellerim ile yaptığım çikolatayı vereceğim...Çok utandım."dediğinde 'anlaşılması zor birisin.'anlamında gözlerimi devirdim.Sunako yanıma kaşlarını kaldırıp indirip yaklaşıp eliyle kimse duymasın diye ağzını kapatır gibi yapıp "Bizim sınıfa gelecekmiş..."Dedikten sonra tekrar o yan yan garip yürüyüşü ile uzaklaştı.Biraz ileride Neji-kunun onu beklediğini görünce tatlı kız yürüyüşü sergiledi.Zil çalınca üst kata çıktım.Sınıfa giderken ne düşündüğümü düşünürken sevgili kardeşimi(!) gördüm.Görmemiş gibi davranıp sınıfa girdiğimde kızlar heyecan içinde bekliyordu.Sunako ise masasına yatmış ağzından salya akıtarak uyuyordu.Benden önce sınıfa varma nedeni ben kendi ayağıma takılıp düşerken o sınıfa ilerlemiştir.Ben ne düşündüğümü düşünürken yavaş yürürken o medirvenleri tırmanmıştır.Ben kantinde tatlı şeylere ağzımdan salya akıtarak bakarken o kısa yoldan sınıfa ulaşmıştır.Sınıfa giderken kardeşimi gördüğümde o sınıfa girmiştir.Ben aynı şekilde düşündüğümü düşünürken o akşam hiç uyumadığından sırasına yatmıştır.Ben sınıfa vardığımda o uyumuştur.Yani ben 1 adımlık yeri bile 5 dkda bitiren birisi iken o 30 dklık yeri 10 adımda bitiren biridir.Akşamları uyumuyor çünkü internette 'Kawaii Pink Love'adlı sayfada sohbet ediyor.Neji-kunun resimlerine bakıyor.Ve o sayfada etkinlikler düzenliyor.Mesela haftasonu onla birlikte 'Arkadaşın ile takıl'isimli etkinliğe gitçez.Pembe kalp kostümü giymiş kişiler ve tatlı hayvancık kostümleri giyen kişiler ve o sayfadaki çatlaklar ile takılmak zorunda kalacağım malesef.Sensei sınıfa havalı bir giriş yaptıktan sonra elindekileri masaya koydu.Gözlüğünü iki parmağı ile düzelttikten sonra sınıfa keskin bakış attı."Ohayo minna!"dediğinde bizde "Ohayo sensei!"dedik.Boğazını temizledikten sonra "Transfer öğrencimiz Usui.."der demez kızlar "Aaaa!"diye bağırdı."Usui Yuuta.Lütfen gel."dediğinde sınıfın kapısı sertçe açıldı.Sunako bile ses ile fırladı."Neji-kun bende sizi..."dedikten sonra durumu anlayıp sustu.Sonra sınıfa kahverengi saçlı yeşil gözlü çocuk girdi.Gözleri çok soğuk bakıyordu.Gözlerinde hiç bir canlılık yoktu.Ölü gözleri gibi durgun ve buz gibi bakıyordu.Kızlar salyaları akık bakıyordu.Onlara soğuk bir bakış atınca sanki gerçekten hava buz gibi oldu sandım.Kızlar bile irkildi.Sunako ağzını temizleyip "Bu kim?!"dediğinde herkes 'Sus öldürcek!'bakışı attı.Ama bana çok benziyor soğuk bakışları aynı benim gibi.Demiştim ya kardeşimin parlak benim soğuk diye.Bu da öyle.Benle fazla kimse geçinmezdi eskiden.Sunako yanıma gelip "Arkadaşım ol!"dediğinde 'Ne kadar kaba!'diye düşündüm.Ama şimdi ise yakın dostuz.Ama bu çocuğun gözleri çok soğuk bakıyordu.Benim bari canlı ama onun ise duygusuz!Sensei "Kendini tanıt."dediğinde iki elini cebine sokup tamamen sınıfa döndü."Ben Usui Yuuta.16 yaşındayım.Bir kız kardeşim var.Ve hepiniz çok can sıkıcı kişilersiniz!"dediğinde tüm sınıf hırlamaya başladı.Evet hayvanat bahçesinden kaçtık!O ise omuz silkip en arkadaki boş sıraya oturdu.Tek başına,gereksiz biri artık.Kızlar bile nefret ile bakıyordu artık.Ben ise benden kötü biri çıktığı için mutludum.Artık o soğuk herkesin nefret ettiği biri.Eskiden kızlar saçlarım uzun ve güzel diye kıskanırdı.Ama çok renksiz olduğunu anladıkları zaman hava atmaya başladı.Belki şimdi olmuyor ama yinede kimse şu ana kadar merhaba demedi.Sunako hariç hiç kimse.Ama artık diyebilir herkes.Çıkış saati geldiğinde kalemimi aramaya başladım.Bulduğumda kimse yoktu.Acele ile kalemi unutup çantamı alıp sınıftan çıkarken biri kolumdan tutunca arkamı döndüm.O çocuktu.Kesin öldürcek beni!Bağırsam olur mu?Tamam 1-2-3...Kalemim unutmuşum.Sıcak şekilde gülümsedikten sonra kalemi alıp sınıftan hızlıca çıktım.Korkudan değil Sunakoyu merak ettiğimden...Arkamı dönüp baktığımda sınıfın kapısının önündeydi.Önümü dönüp koşmaya başladım.Sunakoyu bahçede bulduğumda sırtına atladım."Niye beni beklemedin?!!"diye bağırdığımda "Unutmuşum!Seni unutmadım.Senin sınıfta olduğunu unuttum.Çıktın sandım.Üzgünüm.Affet nolur?!"dediğinde gülümseyip sırtından indim."Önemli değil.Haydi gidelim!!"dedim.Biz konuşurken Usui çıkışa varmıştı bile.Küçük bir kız boynuna zıplayınca sarıldı.Kardeşi sanırım.Aşağı indirip elini tuttu."Kesin onu görüp 'Usui-sama!!'demişindir..."dedi sırıtıp sunako.Koluna vurup "Kes artık!"dediğimde gülüp yürümeye başladı.Bende onla yürüdüm.Eve doğru yola çıktık artık.Çıkışa geldiğimizde tam yanımdan kardeşi ile geçti Usui.Ve gerçekten parfümmü bilmiyorum ama çok güzel koku gelmişti burnuma...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strange Love
Teen Fictionİnanılması zor ve İmkansız aşk...Ama kaderleri değişirse kolaylaşır mı?