Onun Denizinin Rengi 🌙

600 33 2
                                    

3 yıl sonr
Ali gitmişti aramıştım ama açmamıştı 3 yıl boyunca aradım ulaşamadım. Nefes ablaya da hiç uğramadı. Merti de aramadı bize veda bile etmeden gitti. Kim bilir belki de ölmüştür. Bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum ama kader her şeyi düşün diyor. Napacağımı bilmiyorum. Unutmam için bana bir kaç kişiyi görüştürmüşlerdi ama hiçbiriyle ilgilinmedim. Eski çalıştığım karakol yanınca. Ben de yeni başladığım karakola doğru yola çıktım. Kapıda durup binaya bakarken yanıma bir kız geldi çok heyecanlıydı.
Fadik:Siz Eylül Acar olmalısınız
Eylül:Evet benim
Fadik:Komiserim ben sizin yardımcınızım gelceğinizi duyduğumdan beri yolunuzu gözlüyorum. Ay ne diyorum ben. Bu arada ben Fadik.
Eylül:Tanıştığıma memnun oldum Fadik demek bana burada sen yardım edeceksin seninle iyi anlaşıcaz
Fadik:Gelin size karakoldakileri tanıtıyım

Bana tek tek çalışanları tanıttı Oğuz, Barış, Meral, Zeynep ve daha fazlası.
En son diğer komiserin odasının önüne geldik odaya girdiğimizde dosyalarla ilgilenmekten saçı başı dağılmış sarışın mavi gözlü bir adam bize baktı. Baktığı anda gözgöze gelmemiz bir oldu. Bu gözler onun gözleriydi. Onun denizinin rengindeydi. Saçları onun sarılığındaydı. Saçını düzeltip gülümseyerek yanımıza geldi. Gamzeleri onun derinliğimdeydi.
Adam:Merhaba siz Eylül hanım olmalısınız, Fadik saolsun sizden önce adınızı getirdi.
Eylül:Evet öyleymiş. Siz?
Adam:Aa pardon ben komiser Ali, Ali Göktürk.

Oydu, yüzünü ezberlediğim adam. Her gün ondan öğrendiğim şekilde resimlerini çizdiğim adamdı. Aliydi, Alimdi. Şok olmuş şekişde yüzüne bakarken Fadiğin sesi dikkatimi dağıttı.
Fadik:Eylül komiserim sizi odanıza götürüyüm isterseniz.
Eylül:Olur gidelim.

Odama girdiğimde açık renklerde olduğunu gördüm fadiğe çıkabileceğini söyleyip Songülü aradım.
Songül:Kuzum
Eylül:Songül Ali
Songül:Noldu haber mi geldi
Eylül:Ali burda
Songül:Nerede? Sen neredesin?
Eylül:Karakola geldim şuan tam karşımdaki odada.
Songül:Nasıl ya?
Eylül:Ama beni tanımıyor galiba.
Songül:Nasıl?
Eylül:Yardımcım, Fadik bizi tanıştırdı ama o yeni tanışıyormuş gibi davrandı.
Songül:Kızım bu çocuk sana hayatından çıkıyorum demedi mi? Belki de hayatından çıktım şimdi başka biri olarak giriyorum demek istedi.
Eylül:Bilmiyorum songül bilmiyorum ama kalbim acıyor.

Telefonla konuşurken ayağa kalkıp odada yürümeye başladım.
Eylül:Songül bugün kaderle bana gelin benimle kalın bugün, size ihtiyacım var.
Songül:Geldiğimizde ağlamayacaksan olur
Eylül:Dayanamam ağlarım ben. Ya Songül biz onunla o kadar şey yaşadık ben ona düzgünce sarılamadan gitti ben kendimi çok yalnız hissettim. Songül benim hep bir yanım eksikti. Serkandan sonra tutunduğum daldı o benim. Songül Ali burda ve ben ona sarılamıyorum. O gün eğer o telefonu açsaydı. Şuan biz onunla yeni tanışmış olmayacaktık. Biz evlenmiş olacaktık songül. Ben yüzüğümü hala çıkarmadım ama o, o çıkarmış songül. O çıkarmış.

Arkamdan gelen kapı sesiyle arkama döndüm.
Eylül:Songül ben seni sonra arayım mı?
Songül:Tamam canı-

Ali:Eylül
Etlül:Ali bey
Ali:Bana bey deme
Eylül;Peki buyur Ali
Ali:3 yıl oldu
Eylül:Ali
Ali:Seni tanımadım sandın dimi, ya da seni takmadım. Beynim tanımasa bile kalbim tanımaz mı?
Eylül:Ali ben..
Ali:Sus Eylül sus, hiçbir şey söylemeni istemiyorum. O gün bana inanmadın ya
Eylül:Ali ben seni çok aradım
Ali:Sen beni dinlemedin!

Sesini yükseltince korkmuştum. Geri gidip kapıyı kilitlemişti.
Eylül:Napıyorsun aç şu kapıyı.
Ali:Eylül sen beni dinlemediğin anda benim kalbim paramparça oldu. Ben yaşayamadım.
Eylül:A-Ali...
Ali:Sus, sus diyorum! Bana açıklama yapma Eylül. Bilerek mi geldin buraya hı bilerek mi? Ben sırf seni görmemek için ablamı yeğenimi görmedim be seni görmemek için.
Eylül:YA YETER BIKTIM ANLIYOR MUSUN BIKTIM. BEN SENİ NE KADAR ARADIM BİLİYOR MUSUN? MUTLU MUYDUM SANIYORSUN DEĞİLDİM Ali ben sadece seninle mutluyum. Aşkım ben sensiz hiçim. Bir an olsun kötü düşünmek istemedim. Herkes ölmüş olabilir derken ben olamaz diyordum. Ali, Ali'm benim Ali'm beni Alisiz bırakma, beni bu sana özel olan deniz renginden mahrum bırakma. Beni o güneş gibi sarı saçların olmadan bırakma. Beni kalpsiz bırakma.
Ali:Eylül, sen benim canımsın, herşeyimsin beni bu çimen gözlerden bir gün daha ayrı bırakma. Beni bu güzel gülüş olmadan bırakma.
Eylül:Seni çom seviyorum
Ali:Seni çok seviyorum

Diyip bana sarılmıştı. Öyle bir sarılma ki 10 yıl çölde kalıp suyu bulmak gibi. O kadar özledim ki bu kokuyu. O kadar özledim ki bu adamı.

Odadan çıktığımızda Fadik gelip ne olduğunu sordu. Biz de her şeyi anlattık çok sevindiğini söyleyip bize sarıldı. Bu sırada Alinin boynundaki kolye dikkatimi çekti. Ali kolye takmayı sevmezdi.
Eylül:Ali gel bakıyım bir
Ali:Noldu be
Kolyeyi çıkarıp ucundaki yüzüğü görünce Aliye bir tane tokat attım.
Ali:Noluyor be?
Eylül:Çıkardın sandım o kadar sinirlendim, üzüldüm ki bu da hıncımı çıkarmak içindi.
Ali:Ayıp ama ya.
Eylül:Hak ettin.
Ali:Doğru.

Eve gittiğimde çok mutlu şekilde kızlara sarıldım
Eylül:Canım kızlarım benim
Kader:Canım annecim. Allahım ya
Eylül:aliyle barıştık.
Songül:Nee
Eylül:Hatta şuanda abimlere gidiyoruz.

Abimlere gelmiştik. Hemen girdim içeri girdiğimde Aliyle Nefes ablanın sarılmasını gördüm. İkisi de ağlıyordu.
Eylül:Kıskandım amaa
Diyip özellikle Alinin olmak üzere üstlerine atladım. Yaşasın kötülük. Benim yaptığımın üzerine abim de gelip saçımı karıştırmıştı, cihanı da alıp o da sarıldı.
Songül:Biz üvey arkadaşız galiba.
Diyerek gelmişti hep beraber sarıldık çok mutluyduk. Bakalım bu mutluluk ne kadar sürecekti.

Sabah Alinin yanında uyanmıştım. İyide ben aşağıda film izlerken uyuya kalmıştım. Aliye baktığımda bana bakıyordu.
Eylül:Ali noldu
Ali:Seni izliyorum. Dün gece yanına yatmamı istedin.
Eylül:Öyle mi yaptım uykuyla söyledim herhalde.
Ali:Herhalde

Eveeet tam anlamıyla döndüm bu bölüm içime sinmedi ama sizi bölümsüz bırakmak istemedim öpüldünüz

Tekrardan-BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin